İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilişim ve
Teknoloji Hukuku Enstitüsü Direktörü Yrd. Doç. Dr. Leyla Keser, ''Bugün bilgi güvenliği, ister birey, ister kurum, isters
e devlet olsun, hayatta bildiğimiz herhangi bir süjenin vazgeçemediği öncelikleri arasında mutlaka yer alması gereken bir konu'' dedi.
Bilgi Güvenliği Akademisi tarafından düzenlenen ''İstanbul Bilgi Güvenliği
Konferansının (ISTSEC'11)'' açılışında konuşan Keser, 2 gün sürecek konferansta, daha çok
teknik ağırlıklı olmak üzere bilgi güvenliğinin güncel sorunlarının konunun uzmanları tarafından tartışılacağını söyledi.
Keser,
hukukçuların da bilgi güvenliğinin hukuki tarafı, konuya hukukun bakışı, hukuksal çözümler,
bilişim hukuku tarafında bilgi güvenliği paralelinde düzenlemelerin nasıl ve ne şekilde ilerlediği konusunda bilgi vereceğini aktardı.
Bilgi güvenliğinin bilişim hukukçuları için önem verdikleri ve her bilişim hukukçusunun mutlaka anlaması ve öğrenmesini istedikleri konulardan biri olduğunu vurgulayan Keser, şöyle devam etti:
''Hukukçu olsak da işin arka tarafında yatan teknolojileri ya da teknik tarafını eğer bilemiyorsak hukuken çok doğru çözümler ve yorumlar yapamadığımızı biliyoruz. Enstitü kapsamında yürüttüğümüz gerek akademik, gerekse de bilişim teknolojisi hukuku master programı çerçevesinde master programında görev yapan ya da master programına kayıtlı olan bütün arkadaşlara konunun teknik tarafını da mutlaka anlatıp öğretmeye çalışıyoruz. Bilişim hukukunun interdisipliner yapısı belki de bunu doğrudan gerektiriyor. Ancak bugün bilgi güvenliği ister birey ister, ister kurum, isterse devlet olsun, hayatta bildiğimiz herhangi bir süjenin vazgeçemediği öncelikleri arasında mutlaka yer alması gereken bir konu.''
-SİBER TEHDİTLER-
Keser, AA muhabirine yaptığı açıklamada, siber tehditlerin ve
sanal alemdeki savaşların sadece
Türkiye'nin değil, dünyanın da gündeminde olan konular ve sorunlar olduğunu söyledi.
Herkesin güncel risk ve tehditlerin farkında olması gerektiğini vurgulayan Keser, bunlara ilişkin alınan global önlem ve çözümlerin benzerlerinin Türkiye'de de alınması gerektiğini ifade eden Keser, şunları kaydetti:
''Siber tehdit, artık bireyden öte bir
ülkenin kritik bilgi altyapılarına yönelik tehditler olarak algılanması gerekiyor.
Telekomünikasyon, sağlık, enerji gibi bir ülkeyi ayakta tutan, kaybedildiğinde ülke olarak toparlanmanın zor olduğu sistemlere yönelik tehlikeler olarak anlaşılması gerekiyor. Örneğin İran'ın nükleer santraline geçen aylarda yollanan '
Stuxnet' adlı virüs gibi gelip nükleer santrali paralize ettiği zaman birçok fonksiyonunuz devre dışı kalabiliyor.''
Keser, sanal ortamdaki savaşların da ülkeler arasında yaşandığını dile getirerek, ''Bu, örneğin
Estonya ile
Rusya arasında ve
Gürcistan ile Rusya arasında çok yaşandı. Ülkeler arası bir ülkenin diğerine karşı ya da 'Mavi Marmara'dan sonra Türkiye ile
İsrail arasında sanal ortamda benzer savaşlar yaşandı'' dedi.
Adli bilişimin bilgi güvenliğinin ilgilendiği dallardan biri olduğunu belirten Keser, ''Adli bilişimde
hedef şu; özellikle işlenmiş olan bir bilişim suçunun
delilleri nelerdir ve bu suçu kim işlemiştir şeklinde soruların cevaplanması. Adli bilişim, bilgi güvenliği ile çok paralel, çünkü ne kadar iyi sağlanmış bir bilgi güvenliği sistemi varsa adli bilişim de o kadar kolaylaştırılıyor. Ne kadar ilkelere uygun olmayan bir bilgi güvenliği yapısı da varsa delil toplanması ya da suçlunun yakalanması süreçleri o kadar zorlaşır'' şeklinde konuştu.
Keser, MHP'deki
kaset iddialarına da değinerek, şunları kaydetti:
''Bu, doğrudan kişinin özel hayatıyla ilgili. Yani anayasadaki bireyin özel hayatının gizliliğine saygı ile başlamak lazım. Bunun bir şekilde çekiliyor ve kasete alınıyor olması zaten hukuka aykırı, kaldı ki bunun internet gibi bir platforma konularak dünyadaki herkesle paylaşılıyor olması da yine bireyin özel hayatının gizliliği anlamında hukuka aykırı. Burada adli bilişim tabii ki mümkün, bunu kim çekmiş, kim koymuş, kim yapmıştır sorularının cevabı adli bilişimle verilir.''
-KONFERANS-
Türkiye'de bilgi güvenliği ve açılımları konusunda farkındalık yaratmak için düzenlenen konferansta, web ve
Iphone güvenliği, hackerların bakış açısı, kurum-şirket personelinden kaynaklanan ihlaller gibi konular tartışılacak.
Devletlere ve bireylere yönelen siber tehditlere karşı Türkiye'de ve diğer ülkelerdeki
uygulama örneklerinin konuşulacağı konferansta,
siber güvenlik, siber
casus yetiştirme politikaları, siber savaşlar ve bu alana yönelik bireysel, kurumsal ve ülke güvenliği açısından kritik öneme sahip bilgiler ele alınacak.
(NAR-KÖS-YIL)03.06.2011 13:42:49