Veysel Kara - Mavi
Marmara saldırısında
İsrail askerlerinin silahlarından çıkan ilk kurşunların isabet ettiği aktivist, kurşunla delinen kimliğini hatıra olarak taşıyor.
Sakarya'nın
Akyazı ilçesinde otomobil alım, satımı ile uğraşan Ekrem Küçükköse, Gazze'ye insani
yardım ulaştırmak için yola çıkan
Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerinin düzenlediği saldırıda ilk kurşunların hedefi oldu. Vücuduna isabet eden 4 kurşunla yaralanan Küçükköse, uzun bir
tedavi sürecinin ardından normal yaşantısına devam etmeye çalışıyor. Küçükköse, vücudundaki yaralar iyileşse de, kurşunlardan birinin delip geçtiği nüfus cüzdanı saklıyor.
AA muhabirine açıklama yapan Küçükköse, Gazze'den önce, ABD'nin Irak'ı işgal etmesinin ardından yardım götürmek için Irak'a gitmek istediğini, ancak çeşitli nedenlerden dolayı Irak'a gidemediğini anlattı.
Irak'a gidememesinin kendisinin içinde bir yara olarak kaldığını vurgulayan Küçükköse, ''Birkaç sefer Mavi Marmara ile gitmek istedim. 'Doluyuz' dediler. Sonra tekrar ısrarlarım sonucunda zoraki olarak kabul ettiler. Irak'tan dolayı içimde bir uhde vardı. Gitmeye kara verdiğimde ailem 'gitme' dedi, ancak 'gitme' demekle olmuyor, vicdanınla baş başa kalıyorsun. Birileri gitmek zorundaydı'' diye konuştu.
Küçükköse, gemide bulunanlarının insani bir görev için orada olduğuna işaret ederek, ''Sonucu görülen bir şey değildi başımıza gelen. Oradaki insanlara yardım malzemesi götürüp, oradaki insanlarla beraber olmaktı amaç'' diye konuştu.
-''KURŞUNLARA PET ŞİŞE VE SU İLE KARŞILIK VERDİK''-
Mavi Marmara gemisi baskına uğradığı sırada içinde 32 farklı ülkenin vatandaşı olduğuna dikkati çeken Küçükköse, İsrail'in kendi karasularında olmamasına rağmen gemiye saldırdığını ifade etti.
Küçükköse, İsrail askerlerinin
operasyon öncesi telsizle gemidekileri
tahrik ettiğini kaydederek, şöyle devam etti:
''Gemiye yaklaştıklarında biz de yeleklerimizi giydik. Gemiye dağıldık. Askerleri gemiye sokmamaya çalıştık.
Sabah namazı vaktinde botlar gemiye arka kısımdan yaklaşarak gemiye doğru ateş etmeye başladılar. Biz de gemiden su sıkmaya çalıştık. Pet
şişeler ve su ile karşılık verdik. Daha sonra helikopter geldi.
Helikopter gelince ben arkadaşlara yardımcı olmak amacıyla yukarıya çıktım. Ardından askerler gemiye iner inmez ateş etmeye başladılar. Gemide helikopterden inen askerlerin açtığı ateşte ilk ben vuruldum. Bir kurşun sol koluma, 3 kurşun karnıma isabet etti. İsrail askerleri gemiyi teslim alıncaya kadar baygındım.''
Geminin İsrail askerlerince ele geçirilmesinin ardından, yaralı olduğu halde kötü muameleye maruz kaldığını anlatan Küçükköse, şunları söyledi:
''Yarım saat beklettiler beni o vaziyette. Üzerimizde ne var ne yok el koydular. Daha sonra beni helikoptere aldılar. 2 tane kasığımdan, 2 tane boynumdan
iğne yaptılar. Ne iğnesi olduğunu bilmiyorum. 'Herhalde beni zehirlediler' diye düşündüm. Sonra gözümü açtığımda bir odanın içindeydim. Kapıda İsrail polisini görünce İsrail'de olduğumuzu anladım. Ardından Türkiye'ye getirildik. 15 gün orada kaldım. 1 hafta yoğun bakımda kaldım. Bağırsaklarım dışardaydı.
Şubat ayında da İstanbul'da
ameliyat oldum dışarda olan bağırsağımı içeri aldılar.''
-KURŞUNLA DELİNEN KİMLİĞİ SAKLIYOR-
Küçükköse, kendisine yapılan muamelenin ölümden daha zor geldiğini belirterek, kendilerinin kötü niyetli olmadığı için İsrail askerlerine karşı yalnızca direndiğini dile getirdi.
Gemiye helikopterle inen askerlerin silahlarından çıkan kurşunların ilk kendisine isabet ettiğini söyleyen Küçükköse, ''Benim kimliğim otomobilimin ruhsatıyla birlikte cebimdeydi. Bana sıkılan kurşunlardan koluma gelen kurşun, yeleğimin cebindeki kimliğimi delip geçmiş. 45 gün sonra İHH İnsani Yardım Vakfı (İHH) aracılığıyla kimliklerimizi geri aldık. Kimliğimin delik olduğunu o zaman fark ettim. Hala değiştirmedim kimliğimi. Mavi Marmara'nın bir hatırası olarak taşıyorum.'' dedi.
Küçükköse, insanlık adına dünyanın İsrail'e karşı tavır alması gerektiğini ifade ederek, ''Yarın değil, hemen insanlık için harekete geçilmeli. Nasip olursa bir daha Gazze'ye gitmek istiyorum. Ordularıyla gelsinler korkmuyoruz. Biz silahların gücünü insanlığın vicdanın sesiyle yeneceğiz.'' şeklinde konuştu.
(VKR-NC-OSM)24.09.2011 11:29:38