Meral
Özdemir -
Diyarbakır'da bulunan,
İslam dünyasının 5.
Harem-i Şerif'i olarak tanımlanan tarihi Ulu
Cami,
restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından adeta göz kamaştıracak.
Anadolu'nun en eski camilerinden, 4 mezhebe
hizmet etmiş tarihi Ulu Cami'de Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünce başlatılan restorasyon çalışmaları sürdürülüyor.
Selçuklu geleneğini yansıtan, Anadolu'daki en
erken ve en anıtsal cami olarak nitelendirilen, planı ve
mimarisi açısından Şam'daki Emeviye Camisi'ne benzeyen, İslam'ın 5. Harem-i Şerif'i olarak da nitelendirilen Ulu Cami, bugünlerde hummalı bir çalışmaya tanıklık ediyor.
Türkiye'nin çeşitli üniversitelerindeki akademisyenlerinden oluşan ''
Bilim Kurulu Heyeti''nin gözetiminde adeta
kuyumcu titizliğiyle yapılan restorasyon çalışmaları aralıksız sürdürülüyor. Restorasyon kapsamında konservatörler eşliğinde cami tavanındaki göbekte
altın varak tabakalar, ahşap oymalar, incelikle yapılmış hat yazıları ve olağanüstü güzellikteki bezemeler oya gibi işlenerek onarılıyor.
Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürü Metin Evsen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ulu Cami'nin
kent, Türkiye ve dünya için çok önemli bir yapı olduğunu söyledi.
Caminin İslam tarihinde de önemli bir yeri olduğunu, 5. Harem-i Şerif olarak nitelendirildiğini ifade eden Evsen, yapım tarihinin kesin olarak bilinmediğini ancak Bizans'tan bugüne kadar çeşitli dönemlerdeki katkılarla bugüne geldiğini belirtti.
Aralarında Nisanoğulları, İnaloğulları, Anadolu Selçukluları,
Osmanlılar ile cumhuriyet döneminden çeşitli katkılarla bugüne kadar gelen yapının Vakıflar Genel Müdürlüğünce
restore edildiğini belirten Evsen, bu yıl başladıkları çalışmanın yaklaşık yüzde 60'ını tamamladıklarını, cemaati daha fazla
mağdur etmeden bir an önce caminin bazı bölümlerini ibadete açmaya çalıştıklarını kaydetti.
Evsen, genel müdürlükçe Ulu Cami için Türkiye'nin
Orta Doğu Teknik,
İstanbul Teknik ve
Dicle üniversitelerinin de aralarında bulunduğu çeşitli üniversitelerden, akademisyenlerden oluşturulan ''Bilim Kurulu Heyeti'' gözetiminde çalışmaların yapıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Genel Müdürlüğümüz elemanlarınca
uygulamalar da takip ediliyor. Çok özellik isteyen bir çalışma olduğundan en ufak sıkıntı yaşanmaması için yoğun çaba harcıyoruz. Zamanında burayı bitirmeyi hedefliyoruz. Burası son derece özellikli bir cami.
Güney tarafında Hanefilerin olduğu bölümde yoğun çalışma var.
Kuzey tarafındaki Şafiler bölümü ise şu an ibadete açık. Kurban Bayramı'ndan önce Hanefiler bölümünü açmayı düşünüyoruz. Burası 4 mezhebe, Hanefi, Şafi, Hanbeli ve Maliki mezheplerine hitap ediyordu. Hanefi ve Şafiler hiçbir sorun yaşamadan ibadetlerine devam ediyor. Dünyada eşine az rastlanır bir uygulama. Tüm İslam tarihi boyunca böyle bir uygulama yapılmış. Bu camide her mezhepten insan, kendi imamının arkasında ibadetini yapmış. Camimizde 5 binden fazla kişi aynı anda namaz kılabiliyor.''
Evsen, restorasyon çalışması devam ederken Hanefi bölümünün
doğu kısmında sıvalar temizlendiği sırada yaklaşık 100 el yazması eser bulunduğunu, bunlardan 4'ünün tarihi niteliği olduğunu bildirdi.
Bu eserlerin
Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam tarafından okunacağını ifade eden Evsen, daha sonra Ulu Cami ile eş zamanlı restorasyonu yapılan ve el yazması kütüphanesine dönüştürülecek
Mesudiye Medresesi'nde diğer eserlerle birlikte sergileneceğini bildirdi.
-ÇİRKİN YAPILAR CAMİNİN İHTİŞAMINI GÖLGELİYOR-
Çevresindeki çirkin yapıların caminin güzelliğini gölgelediğini ifade eden Evsen, ''Caminin etrafında böyle ucube yapılar olması rahatsız edici. Yapılar görsel açıdan sıkıntı yaşatıyor. Bu konuyla ilgili
kamulaştırma çalışmalarımız var. Restorasyonun yaklaşık 8 milyon liralık bütçesi var. 2012'nin sonunda restorasyon çalışmasını bitirmeyi hedefliyoruz. İnşallah zamanında bitireceğiz'' dedi.
Ulu Cami, Roma döneminden kalan devşirme taş malzemelerin kullanımı ile Selçuklu, Artuklu, İnaloğulları ve Osmanlı dönemindeki eklemelerle pek çok dönem ve kültürün özelliklerini yansıtıyor. Selçuklu geleneğini yansıtan Anadolu'daki en erken ve en anıtsal cami olarak nitelendirilen caminin planı ve mimari açısından Şam'daki Emeviye Camisi'yle benzerlik gösteriyor.
Avlusu, avlu müştemilatı, maksureleri, medreseleri ve
kıble yönündeki
haremiyle hem Artuklu geleneğini devam ettiren bir yapı hem de kare kesitli minaresiyle ve anıtsal yapı oluşu nedeniyle Ulu Cami, İslam'ın 5. Harem-i Şerif'i olarak da nitelendiriliyor.
Camide, sibernetiğin ve bilgisayarın ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilen El Cezeri'nin yaptığı güneş saati yer alıyor.
(MRL-EK-HAN)20.09.2011 11:13:33