Yahya
Oğuz - Dünya ve
Avrupa şampiyonu, 2000
Sidney Olimpiyatları üçüncüsü Hamide Bıkçın,
İran Bayan
Tekvando Milli Takımı'nı 2012
Londra Olimpiyatları'na hazırlaması için yapılan antrenörlük
teklifini kabul etmedi.
Tekvandodaki bilgi ve birikimlerini
Türkiye'deki
sporculara aktarmak, Türkiye için kullanmak istediğinin altını çizen Hamide Bıkçın, ''Ayrıca, sporculuk dönemimde zorunlu olarak uzun ayrılıklar yaşadığım kızımdan da artık ayrılmak istemiyorum'' dedi.
Azerbaycan'da, geçen Temmuz ayında yapılan
olimpiyat elemelerine Spor Genel Müdürlüğü tarafından görevli olarak gönderildiğini belirten Bıkçın, İran Milli Olimpiyat Komitesi'nden Azerbaycanlı bir sporcu dostu aracılığı ile İran Bayan Tekvando Milli Takımı'nı çalıştırması için teklif aldığını dile getirdi.
Bıkçın, ''Düşünmek için zaman istedim ve Türkiye'ye döndüm, ama onlar sürekli beni takımın başına geçmem için aradılar. Çalışma süremi ve alacağım parayı kendimin belirlememi istediler. 'Olimpiyatlarda özellikle kadın milli takımımızın başında senin bulunmanı istiyoruz' dediler. Ancak ben bilgi ve birikimlerimi kendi ülkemdeki sporculara vermek istiyorum. Kızım Zeynep de bu kararı almamda etkili oldu'' diye konuştu.
İran'ın teklifini kabul etmeyi başından beri düşünmediği halde, bu ay içinde Tahran'a giderek İran Olimpiyat Komitesi yetkilileriyle görüşmelerde bulunduğunu anlatan Bıkçın, ''Tahran'da, çok büyük iki tane spor kompleksleri var. Bu spor komplekslerinin içinde tüm spor dalları için salonlar yer alıyor. Bizim de böyle büyük spor komplekslerine ihtiyacımız var'' ifadelerini kullandı.
-YUNANİSTAN'I DA REDDETMİŞTİ-
Hamide Bıkçın, sporu aktif olarak yaptığı 2004 yılında da
Yunan yetkililerin,
Atina Olimpiyatları'nda kendi ülkeleri adına yarışması için yaklaşık 1 milyon dolarlık teklifte bulunduğunu hatırlattı.
Bıkçın, şöyle devam etti:
''Benim tek hayalim olimpiyatlarda ülkemi temsil etmekti. 2004 yılında
Yunanistan olimpiyatlara direkt katılıyordu ve bana kendi ülkeleri adına olimpiyatlara katılmam için yaklaşık 1 milyon dolar teklif ettiler ama ben kabul etmedim. Benim için kendi ülkemi temsil etmek çok daha önemli. Ben onlar adına yarışsaydım ve şampiyon olsaydım bile kendimi olimpiyat 3'üncüsü olarak kabul ederdim,
şampiyonluk hissini yaşayamazdım. Kendi ülkemden olimpiyatlara katılmamama rağmen 'acaba Yunanistan adına olimpiyatlara gitsemiydim' diye bir düşünceyi hiç aklımdan geçirmedim.''
-''FEDERASYONDA HERHANGİ BİR GÖREVİM YOK''-
Şu an Tekvando Federasyonu'nda herhangi bir görevinin bulunmadığını ancak
Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde, ''Doğu ve
Güney Doğu Bölgeleri'nde Bayan Sporcu ve Antrenör Yetiştirme Projesi''nin koordinatörlüğünü yaptığını vurgulayan Bıkçın, projenin Tekvando Federasyonu tarafından da desteklendiğini söyledi.
Bıkcın, ''Kendim olimpiyat şampiyonu olamadım, en azından olimpiyat şampiyonu çıkarırsam belki o duyguları bir yerde yaşayabilirim'' diye konuştu.
Diğer projesinin ise ''elit kadın sporcuların sporu bıraktıktan sonra antrenörlük yapması'' olduğunu dile getiren Hamide Bıkçın, ''Bizim çok başarılı olmuş arkadaşlarımız sporu bıraktıktan sonra bu konulara uzak kalıyor. Ataması yapılamayan kadın sporcuların antrenörlüğe kazandırılması için çalışıyorum'' ifadesini kullandı.
Genel spor politikasının her geçen gün daha iyiye gittiğine işaret eden Bıkçın, ''Bence şimdiki sporcular bizlerden çok daha iyi imkanlara sahip.
Amatör sporlarla daha çok ilgileniliyor ve motive ediyorlar. Şu an sporcu olmak isterdim'' dedi.
Bıkçın, kızı Zeynep'in de tekvando ile ilgilendiğini ama asıl ilgi alanının ''
müzik'' olduğunu belirterek, ''Bir anne olarak kızımın dünya ve olimpiyat şampiyonu olmasını, yanında, arkasında olmayı çok isterdim ama sevdiği işi yapmasını da destekliyorum'' diye konuştu.
-''HİPERAKTİFLER TEKVANDO YAPSIN''-
Küçükken çok hiperaktif olduğunu ve mahalledeki erkek çocukları dövdüğünü anlatan Hamide Bıkçın, şunları kaydetti:
''Hatta eve veliler şikayete bile geliyorlardı. Böyle olunca babam da beni tekvandoya yazdırdı. Bu tür sporlar vurdu, kırdı olarak anlaşılabilir ama Amerika'da doktorlar, hiperaktif çocuklara tekvando ve benzer sporları yapmaları için reçeteler yazıyor. Bence babam çok isabetli bir karar almış. Doğu disiplinine uygun, insanı sakinleştiren bir spor. O amaçla başladım, oradan bu seviyeye geldim. Tekvandonun çok iyi anlatılması gerekiyor. Bence tekvando, satranç ve eskrimin bir arada ayakla yapılmasıdır. Kesinlikle dövüş sporu değildir.''
(YHO-MTE)30.08.2011 10:44:23