Selma Bıyıklı - Henüz küçük bir çocukken iki kolunu kaybeden ve yaşamı yetiştirme yurtlarında geçen genç ressam Yusuf Akgün, hayallerini, ağzıyla kontrol ettiği fırçayla tuvale aktarırken, yılmadan tutunduğu hayat yolunda da başarıyla ilerliyor. Gözlerini dünyaya Iğdır'da açan Yusuf Akgün'ün (24) hayatı, 7 yaşındayken tırmandığı yüksek gerilim hattında elektrik akımına kapılmasıyla bir anda değişiyor. Bir kolu omuzdan, diğeri dirsekten kesilen Akgün'ün yaşamı, ailevi sorunlar ve maddi imkansızlıklar nedeniyle verildiği çocuk esirgeme yurtlarında geçiyor. Ankara, İstanbul, Trabzon ve Ağrı'daki yetiştirme yurtlarında büyüyen Akgün, azmini ve başarma arzusunu hiç kaybetmiyor. Yusuf Akgün, geçmişten bugüne uzanan başarı öyküsünü şu sözlerle anlattı: ''Üniversiteyi kazanıncaya kadar nedeyse Türkiye'nin her yerindeki yurtları dolaştım. Buralarda kalırken çizgi film kahramanlarını resmetmeyi çok severdim. Kollarım olmadığı için kendime göre farklı teknikler geliştirdim, fırçayı ağzımla kontrol etmeyi öğrendim. Beğendiğimiz kahramanları çizebilmek bana arkadaşlarım arasında popülarite sağladı. Çizdiğim resimler nedeniyle büyük ilgi görürdüm. Bu bana büyük cesaret verirdi. Ankara'daki yetiştirme yurdunda kalırken 10-11 yaşlarındayken öğrenim gördüğüm ilkokuldaki öğretmenim, beni bu işe devam etmem için cesaretlendirdi. Derslerde de bu şekilde yazı yazardım. Hiç zorlanmadım.'' Liseden sonra resim tutkusu nedeniyle öğrenimini bu alanda sürdürmeye karar veren Yusuf Akgün, bazı üniversitelerin güzel sanatlar fakültelerinin sınavlarına girdiğini, ancak kazanamadığını, kendisine bu şansı Atılım Üniversitesinin burs vererek tanıdığını söyledi. Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü 4. sınıf öğrencisi Akgün, ''İlerde moda üzerine biraz daha kostüme yönelik ilginç tasarımlar yapmak istiyorum. Bu yolla insanların hayallerini zorlamak amacındayım'' dedi. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde bir sergi açan ve eserleri büyük beğeni gören Akgün, ''Okuduğum bölümde dikiş makinası gibi araçları da hiç zorlanmadan kullanabiliyorum. Bu işi büyük zevkle yapıyorum. Hatta arkadaşlarıma bile çizimlerinde yardımcı oluyorum. Tarih boyunca ressamlarla modacılar hep birbirlerini eleştirmişlerdir. Ben her ikisini sentezleyerek tarihe geçmek istiyorum'' diye konuştu. (SBK-SK)17.06.2011 11:14:57