Ergenekon davası sanığı eski Özel
Harekat Dairesi Başkan vekili İbrahim
Şahin'in verdiği bilgiler, Mahkeme Başkanını şaşkına çevirdi. Ankara'dan '
Metin Gürak Paşa' olarak tanıtan bir kişinin kendisini
telefonla aradığını belirten Şahin, "Terörle mücadele konusunda bir oluşum düşündüklerini ve başına da beni seçtiklerini söyledi." dedi. Şahin'in verdiği bilgilere Başkan
Şengün, "Böyle önemli bir görevlendirme telefon ile olur mu? Bu kişi olduğuna nasıl inanabildiniz? Sarı çizmeli Mehmet ağa." şeklinde tepki gösterdi.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki
ikinci Ergenekon davasının
tutuklu sanığı
İbrahim Şahin'in
savcılık ifadesinin okunmasına devam ediliyor. Şahin, okunan ifadesine ilişkin devamlı düzeltmeler yaptı. Sanık Şahin, ifadesinde bulunan bazı cümlelerin kendisine ait olmadığını, hatta kendisine yöneltildiği belirtilen bazı soruları da hatırlamadığını iddia etti.
İddianamede generalle konuşurken birbirlerine "Ağabey, kardeşim" dediklerinin yazdığını söyleyen Şahin, "Kimse bana 'ağabey' demiyor.
Eruh'ta 10 askerimizi indirip öldürdüler.
Tuğgeneral, o zaman teğmendi, aynı kayanın arkasında durup çatıştık. O çenesinden ben boğazımdan vuruldum. Sonra ben gidip 13
PKK'lıyı öldürdüm. Bir araya gelince 'ağabey' der ne olmuş. Sonra hemen ertesi gün o PKK'lıların 13'ünü öldürdüm. Bana PKK'lı diyorlar, ben PKK'lı falan değilim. 'Şimdi Kürtçülük aldı gidiyor.
Susurluk bunu önleyen en büyük şeydi." diye konuştu.
İbrahim Şahin,
terör örgütlerinin içine adamlarını yerleştirdiğini ve bu sayede yapacakları eylemleri önceden haber aldığını ancak MİT'e bildirmesine rağmen bir işlem yapılmadığını söyledi. Şahin, "TİKKO'nun içine adam soktuk. MİT'e adamın fotoğrafını bile verdik. Sonra PKK'nın içine adam soktuk.
Derecik taburunda bir binbaşıya suikast yapacaklardı. PKK'nın içine soktuğum adam bana söyledi. Ben de MİT'e söyledim, ama bir şey yapılmadı. Orada bir sürü askerimiz şehit oldu." dedi. Şahin,
mahkeme başkanına telefon tapelerine bakılırsa bunun anlaşılacağını söyleyerek "1 dakika önce adamımdan suikast bilgisini almışım sonra hemen MİT'e haber vermişim, tapelerde bunlar var." açıklamasını yaptı.
30-35 kişilik
Kıbrıs özel timini yetiştirdiğini,
Özbekistan ve Türkmenistan'dan da getirilen özel timlere eğitim verdiğini söyleyen Şahin, Azerbaycan'a resmi davetli olarak gittiğini, Karabağ'daki
Ermeni işgalini önlemek için özel tim yetiştirelim dediğini, ancak
eleman göndermediklerini ifade etti.
Susurluk olayının PKK konusuyla birebir irtibatlı olduğunu savunan Şahin,
Türkiye'de belli grupların devamlı
hedef olduğunu, kendisinin Türkiye için çalıştığını savundu. Şahin, Susurluk bunu önleyebilecekti en önemli mücadele eden grup bizdik." ifadesini kullandı.
Dosyadaki telefon tapelerinin tamamen değiştirildiğini iddia eden Şahin, "Bana ulaşan bütün bilgileri MİT Müsteşarlığı'na bildirdim. Matit Sansaryan'ı
Oğuzhan Sarıoğlu anlattı. Ben de MİT'e bildirdim. Daha fazla bilgi istedi. Öğrenip ilettim. Tutuklanmadan 4-5 sene önce devam eden ilişki bu. Terör konusunda onlarca bilgi geldi bana. Ben de MİT'e ilettim. Bunların hepsi telefon tapelerinde var." şeklinde konuştu.
Sanık Şahin, Ermeni kökenli vatandaşlara suikast yapılacağı iddiaları ile ilgili olarak kendisinin de çok muzdarip olduğunu söyledi. Kayseri'ye
Ergenekon davası sanıklarından Fatma Cengiz'in evine gittiğinde 'Son Ermeni' kitabının yazarının geldiğini belirten Şahin, "Kendisiyle sohbet ettik. Ersin Gönenci, Sivas'taki Ermenilerin de Kayseri'ye geldiğini söyledi. Benim herhangi kimseye suikast düzenleyecek halim yok." iddiasında bulundu.
İbrahim Şahin, savcılık ifadesi okunduğu sırada Ankara'dan Metin Gürak isimli
paşanın kendisini telefonla arayarak, "Terörle Mücadele konusunda bir oluşum düşünüyoruz. Başına da seni uygun gördük." dediğini söyledi. Geçmişinde bir Susurluk olayı olduğunu belirten Şahin, "Bana, 'boşver sen onu' dedi." diye konuştu. Mahkeme Başkanı
Köksal Şengün, seni görevlendirdiğini söyleyen bu kişi ya da kişilerle yüz yüze görüştün mü?" diye sordu. Yüz yüze görüşmediklerini, görüşmelerinin hep telefon aracılığı ile olduğunu belirten Şahin'in görevlendirme konusunda çelişkili cümleler kurduğu gözlendi. Bunun üzerine Başkan Şengün, "Bu kişiler bahsettiğin görevlendirme konusunda senle ilk kez ne zaman bağlantı kurdu ve ilk kez ne zaman görevlendirme yaptı?" diye sordu. Bu soruya Şahin, "İlk kez tutuklanmamdan 1 yıl kadar önce 2008 Ocak ayında Metin Gürak paşa beni telefonla arayarak böyle bir oluşum düşündüklerini ve başına da beni seçtiklerini söyledi. Ancak tutuklanmamdan yaklaşık 3 ay kadar önce de hazırlıklarımı yapmam konusunda bilgi verdi. Bu süre içerisinde hiç görüşmemiz olmadı. Son üç ay içinde devamlı beni aramaya başladılar." dedi.
'S1 LİSTESİNİ BEN OLUŞTURDUM'
Sanık Şahin,
Alevi kesim önderleri ile Ermeni cemaat liderlerine yönelik suikast planlarını içeren ve evinde bulunan Tedhiş raporunda geçen ve bu suikastları gerçekleştireceği belirtilen S1 ekibini de kendisinin kurduğunu söylemesi dikkat çekti. Şahin sözlerine "Bir
üsteğmen ile bir
emniyet amiri seçtim ve onlardan Silahlı Kuvvetler ile emniyetten uygun olabilecek kişi belirlemelerini istedim. Onların getirdiği isimlerle de listeyi oluşturdum. Ancak resmi bir görevlendirme olmadığı için de bu isimlerden hiçbirine bu konudan bahsetmedim." diye devam etti.
Şahin'in bu sözleri üzerine Başkan Şengün, "Bir kişi sizi arayıp böyle bir görevlendirme yapıyor. Terörle mücadele gibi önemli bir oluşumun başına bir telefon görevlendirmesi ile mi geçtiniz? Bu kişiden hiç şüphe etmediniz mi? Bu kişi olduğuna nasıl inanabildiniz? Sarı Çizmeli Mehmet ağa." diye konuştu. Bunun üzerine Şahin, "MİT Müsteşarlığı'ndan ve Silahlı Kuvvetlerden kişilerle devamlı görüşürdüm. Beni kandırabileceklerini hiç düşünmedim. Zaten tutuklanmamdan son 1,5 ay önce resmi ve yazılı bir görevlendirme yapmalarını istedim. Beni defalarca kez Pazartesi günü halledelim diye geçiştirdiler. Ben ne sıfatla Silahlı Kuvvetler ve emniyetten adam seçeceğim diye ısrar ettim ama bir şey değişmedi. Son 10 gün içinde de Ermenilerle ilgili bilgiler fakslamaya başladılar. Bir sürü
belge gönderdiler bana. Bu süre içerisinde benim görevlendirilmem konusundaki ısrar dozum artınca da akabinde beni bu dava ile ilgili
soruşturma kapsamında gözaltına aldılar." diye konuştu.
Evinden
suikast listesi bulunması iddialarına da tepki gösteren Şahin, kazılarda bulunan mühimmatın da kendisi ile bir ilgisi bulunmadığını öne sürdü. Kendisinin
silah ve dağcılık uzmanı ve hocası olduğunu belirten Şahin, "Bir silahın nasıl saklanacağını ben çok iyi bilirim. Bütün silahları tanırım." iddiasında bulundu.
Kadıköy'deki evinde bulunduğu iddia edilen suikast planları ve Gölbaşı'na ait krokilere ilişkin Şahin, "Bunların hiç birinde ne yazı örnekleri ne
parmak izi tutuyor. Ben Fatma Cengiz'e mi suikast yaptıracağım? Yeğenime '
temizlik yapıldı mı?' diye soruyorum telefonda. Tokat'ta gömleklerimi ona yıkatıyorum.
Suikast yapacak adam televizyonlar da anlatır mı?" dedi.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız'a yönelik suikast iddiasına ilişkin de Şahin, "Ali Balkız'ı niye öldüreyim? Aleviler Türk değil mi?" diye sordu.
"Ermenilere karşı kurulan ilk örgütün başkanıyım" dediği için bu yöndeki iddialarla suçlandığını ifade eden Şahin, "ASALA'nın eylemlerini Türkiye içine kaydırması üzerine 1983
ocak ayında özel timin kurulması kararı alındı. 1 ay sonra kurularak 11 üniversite görevlendirildi. Bunların en rütbelisi olan ben komiserdim ve başlarındaydım. ASALA'nın eylemlerine karşı kurulmuştu.
Şemdinli-Eruh baskınından sonra biz bu 11 kişiyle PKK olayına müdahale ettik. Bu lafımdan dolayı suikastlerle suçlanıyorum." şeklinde konuştu. Görev icabı Almanya'da
sivil kıyafetle gazeteci kılığına da girdiğini söyleyen Şahin, "PKK tarafından düzenlenen mitingde fotoğraflar çektik." dedi.