Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
İsrail'de Mavi
Marmara saldırısı ile ilgili kurulan
komisyonun hazırladığı
raporu '
sipariş' olarak değerlendirmesinin ardından İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsanı Yardım Vakfı (İHH) Genel Başkanı Bülent
Yıldırım da benzer bir açıklama yaptı. Raporu, bir dezenformasyon çalışması olarak niteleyen Yıldırım, "Sipariş üzerine hazırlanmış, sözde bir rapor, Çok kötü bir çalışma, Yeni hiçbir şey olmayan bir rapor." ifadelerini kullandı.
İsrail'in,
Mavi Marmara gemisi saldırısını soruşturmak üzere kurduğu komisyonun hazırladığı raporu açıklamasının ardından konuyla ilgili bir
basın toplantısı düzenleyen İHH Genel Başkanı
Bülent Yıldırım, rapora ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İHH genel merkezinde basın mensuplarının karşısına geçen Yıldırım, İsrail'in yapmış olduğu çalışmaya rapor bile diyemediğini belirterek, "Sipariş üzerin yazıldığı çok belli. Zaten bu komisyon oluşturulduğunda Natanyahu, 'Bu komisyonun görevi İsrail askerlerinin prestijini korumaktır.' demişti. Esasen raporun soncunda kendilerinde de belirttiği gibi, 'Biz bu raporu kendimize yazdık. İsrail askerleri için yazdık.' deniliyor. Gerçekten çok kötü bir çalışma yapmışlar. Bir dezenformasyon çalışması olmuş." diye konuştu.
Raporu hazırlayan komisyonda yer alan
yabancı hukukçuların skandallarıyla bilindiğini aktaran Yıldırım, "İsrail'e hukukçu desteği vermemiz gerekiyormuş, komisyona almış olduğu üyelere baktığımızda tarafsız gözlemci olarak getirdiği İrlandalı ve Kanadalılar, hayatları boyunca hukuk skandallarına
imza atmış kişiler. Hep İsrail yanlısı olmuş, İsrail katliamlarını meşrulaştırmış insanlar. İnsan bazen düşünüyor. Bunlar para mı alıyorlar, hukuku mu satıyorlar?" dedi.
Raporun İsrail halkını kandırmaya yönelik olduğunu vurgulayan Yıldırım, "İsrail halkına sesleniyorum. Bu yöneticiler ve bu komisyon size değer vermiyor. Sizi
zeka yoksunu kabul ediyorlar. Öyle bir rapor hazırlamışlar ki bu raporda yeni hiçbir şey yok. Bizi açık denizde vurup, teröristçe arkadaşlarımızı vurduktan sonra
Türkiye İsrail ilişkilerini hiçe saydıktan sonra Aşdot Limanı'na götürüp sorgulayıp cezaevine attıktan sonra cezaevinde sorguladıkları sırada bize sordukları şeyleri doküman olarak bir araya getirmişler." dedi.
İsrail'in, raporla kendi suçunu kabul ettiğini ileri süren Yıldırım şöyle konuştu: "İsrail bu sözde raporla suçlu olduğunu kabul etmiştir. İlk defa tarihinde bir komisyona rapor vermek zorunda hissetmiştir kendisini.
Birleşmiş Milletler'deki panele sunulan bir çalışmadır aslında bu. Bir manada demiştir ki 'Uluslararası hukuk tanımıyorum ama başka da seçeneğim yok. O kadar kötü pis bir şey işledim ki bu panele gitmek zorundayım.' Uluslararası hukuku hiçe sayan İsrail kalkmış bu sipariş raporun başında diyor ki 'Bizim yapmış olduğumuz
eylem uluslararası hukuka uygundur.'
Hani hiçbir uluslararası hukuku kabul etmiyordun. O kadar çocuğu, insanı katlettin. Uluslararası hukuk açısından ele aldığımız zaman elle tutulur bir cümle bulamıyorum.
İsrail'e 'siz zaten vicdanlarda mahkum oldunuz." diye seslenen Yıldırım, "Bu sözde raporu çöp tenekesine atmak lazım. Dünyanın neresine giderseniz gidin siz mahkum oldunuz." şeklinde konuştu.
Rapor için "tamamen yalan" diyen Yıldırım, "İnsanların bilgisayarlarını, üzerlerindeki elbiseleri,
kredi kartlarını çalan askerleri, Netanyahu'nun emri ile temizlemeye çalıştınız. Siz kaybettiniz. Biz size kanmıyoruz. Kimse de size kanmıyor. Bu raporun hiçbir anlamı yoktur. Siz ilk defa bir yerlere bir rapor verme ihtiyacı hissettiniz. Sözde de olsa, dezenformasyon da olsa, sipariş de olsa. Şimdi nasıl yaptığınız hatadan dolayı uluslararası hukuka gelmeye başladınız. Bundan sonra sizin yapacağınız her şey sorgulanacaktır. Her şey hukuk çerçevesinde size geri dönecektir." değerlendirmelerinde bulundu.
Bir soru üzerine, Türkiye'nin saldırı ile ilgili hazırladığı rapor için "Gerçekçi bir rapor" diyen Yıldırım, İsrail'in hazırladığı rapora da "Sipariş rapor" ifadelerini kullandı.