İsmihan Özgüven - Tarihi ipek yolunun geçiş noktalarından biri olan, cami ve hamamlarının yanı sıra baharatçısından künefecisine, kasabından peynircisine kadar sayısız iş yerinin yer aldığı Uzun Çarşı, Ramazanda da hareketli günler yaşıyor. Farklı dine inananların bir arada barış, kardeşlik ve huzur içerisinde yaşadığı, ''Hoşgörü kenti'' olarak adlandırılan Hatay'ın Uzun Çarşısı da bu özelliğini destekler nitelikte. Musevi, Hristiyan ve Müslümanların dükkanlarının yan yana bulunduğu çarşı, yerli ve yabancı turistlerin görmeden gitmediği yerler arasında bulunuyor. Küçüklü büyüklü sayısız dükkan ile 4 binin üzerinde esnafın yer aldığı ''burada alışverişte bereket var'' denilen ve adeta iğne atılsa yere düşmeyecek durumda olan çarşıda Ramazan nedeniyle farklı bir hareketlilik ve telaş var. Sabahın ilk ışıklarıyla iş yerlerini açan künefeciler, ocaklarını yakıyor, un ve suyun karışımından oluşan malzemelerini hazırlayarak, kadayıfları pişirmeye başlıyor. Özel bakır saçlarda pişirilen kadayıflar, Ramazanın vazgeçilmez tatlıları arasında satışa hazır hale getiriliyor. Künefe satışları ise özellikle iftara yakın saatte yoğunlaşıyor. Künefeyi soğumadan tüketmek isteyenler, iftara yakın saatlerde dükkanların önünde kuyruk oluşturuyor. Kentin ünlü künefecilerinden, közde yaptığı künefeyle adını duyuran Yusuf Uzunparmak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yemek sonrası gün boyu harcanan enerjinin takviyesi için vazgeçilmez olan künefenin satışlarının Ramazan'da yoğunlaştığını bildirdi. Uzunparmak, ''Ramazanda bu tatlıya ilgi daha da artıyor. Kimi dükkana gelip künefeyi sıcak sıcak alıp evine götürüyor, kimi de telefonla sipariş vererek, tam iftar vaktinde gelmesini istiyor. Biz de özenle hazırladığımız ve köz ateşinde pişirdiğimiz künefeyi, müşterinin istediği saatte evine götürerek, sıcak bir şekilde tam tadında tüketmelerini sağlıyoruz'' diye konuştu. -BAHARATÇILAR DA SATIŞTAN MEMNUN- Tarihi güzelliklerinin yanı sıra zengin mutfağıyla da yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerleri arasında bulunan Hatay, yemeklerinin vazgeçilmezi baharatın satışları da ramazanda daha önceki günlere oranla artıyor. Susamından, karabiberine, pul biberinden zahterine kadar yöresel tatların da yer aldığı ''Baharatçılar Çarşı''na gelen vatandaşlar, alış veriş yapmak için adeta sıraya giriyor. Baharatçıdan yemeklerine lezzet katmak adına malzemelerini alan müşteriler, buradan iftar sofrasına zenginlik katmak için kentte yetiştirilen ürünlerin kurutulmasıyla elde edilen biber, kabak ve patlıcanı da almadan geçmiyor. Dede mesleği olan baharatçılığı çocukluğundan bu yana yapan Oktay Mısırlıoğlu, ramazan nedeniyle satışların arttığını, işlerine adeta ramazan bereketi geldiğini söyledi. Dağlardan toplanan, böbreği koruyucu, harareti azaltıcı etkisi olması nedeniyle iftar ve sahur sofralarının vazgeçilmezleri arasında bulunan meyan bitkisinin satışlarının da ramazanda arttığını belirten Mısırlıoğlu, kilosu 5 TL'den satılan bitkiyle yüzlerinin daha da güldüğünü kaydetti. -YEMEK YAPMAK İSTEMEYENLERE DE KOLAYLIK- Çarşı içerisinde hemen her köşe başında bulunan fırınlardan ramazanda farklı bir koku yükseliyor. Sabah mesaiye başlayan ve geç saatlere kadar durmaksızın çalışan fırıncılar, ramazana özel pidenin yanı sıra biber salçası, susam ve soğanın karışımıyla elde edilen ''biberli ekmek'' gibi farklı lezzetleri de iftar sofralarına hazır hale getiriyor. Ayakkabıcılar Çarşısını Geliştirme Güzelleştirme Derneği Başkanı Ömer Gürbüz de, çarşıda ramazan nedeniyle farklı bir telaş ve hareketliliğin olduğunu söyledi. Kentte özgü yöresel ürünlerle de dikkat çeken çarşının yerli ve yabancı turistlerin uğramadan gitmediği yerler arasında bulunduğunu ifade eden Gürbüz, burada herkese ve keseye göre gıdadan giyime tüm ürünlerin yer aldığını kaydetti. (İSÖ-RŞ-DLK-CEM)15.08.2011 11:39:19