Yargıtay'ın usul yönünden ikinci kez bozduğu hızlandırılmış
tren kazasının
davasına devam edildi. Mahkeme
heyeti, talimat cevapları ve davetiye tebliğ edildiği halde
duruşmaya gelmeyen müşteki ve müdahiller adına zorla getirme emri çıkartılarak Yargıtay'ın bozma ilamına karşı beyanlarının alınmasını kararlaştırdı.
Sakarya'nın
Pamukova ilçesi Mekece köyü yakınlarında 22 Temmuz 2004
Perşembe günü İstanbul'dan Ankara'ya giden 'Yakup Kadri Karaosmanoğlu' adlı hızlandırılmış trenin raydan çıkması sonucu 40 kişinin ölümü, 89 kişi de yaralanmasıyla sonuçlanan kazanın davasının görülmesine Sakarya 2. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Yargıtay 2. Ceza Dairesi'nin birinci makinist Fikret
Karabulut ile ikinci makinist Recep Sönmez'e verilen
hapis ve para cezalarını usul yönünden 12 gerekçeyle bozmasının ardından yeniden görülmeye başlanan davanın duruşmasına, tutuksuz yargılanan ikinci makinist Recep Sönmez, avukatı İsmail Gürses, tutuksuz yargılanan ve duruşmaya katılmayan birinci makinist Fikret Karabulut'un avukatı
Salih Ekizler, kazada ölen Candan Sunal'ın yakınlarının avukatı
Ertuğrul Güven,
TCDD avukatları Gökay Türkyılmaz ile Süleyman Güldüren katıldı.
Duruşma heyet değişikliği nedeniyle zabıtların okunmasıyla başladı. Hastalığı nedeniyle önceki duruşmaya katılamayan Sönmez'e Yargıtay ilamını karşı sözleri soruldu. Trende ikinci makinist olarak görev yaptığını belirten Sönmez; "Kaza esnasında ben Fikret Karabulut'un yanındaydım. Yargıtay bozma ilamına bir diyeceğim yok. Daha önceki savunmalarımı tekrar ediyorum." dedi. Kazada yaralanan kimlikleri ve adresleri tespit edilemeyen kişiler, müştekiler, katılanlar ve şikayetçiler için
mahkemeler ile hastanelere yazılan müzekkere ve talimatlara verilen cevaplar okundu. Sanık Sönmez'in avukatı Gürses, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulup uyulmayacağı konusunu mahkemenin takdirine bıraktıklarını ifade etti.
Müdahil Sunal ailesinin avukatı Güven ise
sanıklar hakkında şikayetlerinin devam ettiğini belirterek,
Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verilmesini talep etti.
Cumhuriyet savcısı ise ihbar eden müştekiler için yazılmış ve dönmeyen talimat cevaplarının dönüşünün beklenmesi, eksiklikler tamamlandıktan sonra usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, müştekiler ve müdahillerin Yargıtay'ın bozma ilamına karşı beyanlarının tespiti için yazılan ve dosyaya dönmeyen talimat cevaplarının beklenmesine, suçtan zarar görme ihtimali nedeniyle müştekiler
Ramazan İnal, Surrak Eryiğit, Nevip Hepyılmaz,
Fethiye Çakır ve Mustafa Okur'un davaya katılan olarak katılmalarına karar verdi.
Talimat cevapları ve davetiye tebliğ edildiği halde duruşmaya gelmeyen müşteki ve müdahiller adına zorla getirme emri çıkartılarak Yargıtay'ın bozma ilamına karşı beyanlarının alınmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, duruşmayı 3 Mayıs'a erteledi.
DAVA SÜRECİ
Sakarya 2.
Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1
Şubat 2008'de karara bağladığı, birinci makinist Fikret Karabulut'un 2 yıl 6 ay hapis ile bin 100 TL
para cezası, ikinci makinist Recep Sönmez'in 1 yıl 3 ay hapis ile bin 333 lira para cezası aldığı, tren şefi Köksal
Coşkun'un ise
beraat ettiği dava, geçen yıl temmuz ayında dosyadaki tebligat eksikliklerinden dolayı Yargıtay tarafından bozulmuştu. Yerel mahkemenin usul yönündeki eksiklikleri gidermesinin ardından dava dosyasını yeniden ele alan yüksek mahkeme,
Eylül ayında birinci makinist Fikret Karabulut ile ikinci makinist Recep Sönmez hakkında verilen kararı usul yönünden ikinci kez bozmuştu. Yargıtay 2. Ceza Dairesi, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu
demiryolu üzerinde kazaya neden olmak suçundan yargılandığı davada beraat eden tren şefi Köksal Coşkun hakkındaki suçlamanın
zaman aşımı nedeniyle düşürülmesini istemişti. Yüksek mahkeme, belirlenecek kusur oranları nedeniyle aralarında menfaat çatışması oluşabilecek sanıkların aynı avukatlar tarafından temsil edilmiş olması, avukatla temsil edilen katılanların ad ve soyadlarının karara yazılmaması, suçtan doğrudan zarar görmeyen TCDD Genel Müdürlüğü'nün sanıklar hakkında açılan kamu davasına katılma hakkı bulunmadığının gözetilmeden davaya katılmaları, bazı katılanların
gerekçeli karar başlığında katılan olarak gösterilmemeleri, kazada ölen Mustafa Öztürk'ün gerekçeli karar başlığında şikayetçi olarak gösterilmesi, gerekçeli karar başlığına suçun işlendiği yerin yazılmaması, yargılama giderlerinin sanıklardan ayrı ayrı alınmasına karar verilmesi gerekirken müştereken tahsiline karar verilmesi, sanık Recep Sönmez hakkında verilen cezaların tür ve süresine göre sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu gerekçesiyle davayı yerel mahkemeye geri göndermişti.