Hizbullah iddianamesinde, tahliye edildikten sonra ortadan kaybolan örgüt üyelerinin şifreli bir mesaj ile kaçtıkları yer aldı. İddianamede şüphelilerin kişi ve yer adlarını ilginç kodlarla kullandıkları anlatıldı. İddianamede, örgüt üyelerinin tahliye edilmelerinden sonra kamuoyunda oluşan tepki üzerine yeniden tutuklamaların başlayabileceği düşüncesiyle örgüt yönetiminin, tahliye edilen şahısların saklanmaları ve ilk fırsatta yurt dışına çıkmaları konusunda karar aldığı kaydedildi. Bu doğrultuda terör örgütünün Avrupa sorumlusu olduğu belirlenen Ali Demir'in örgütün şu anki yöneticisi İsa Altsoy'un mesajını şifreli olarak şüpheliler Fikret Gültekin ve Sait Şahin'e e-posta yoluyla gönderdiğinin belirlendiği ifade edildi. 28 Ocak 2011 tarihinde şifreli olarak gönderildiği belirlenen elektronik mesajın 23 Şubat 2011 tarihinde çözümlemesinin yapıldığı anlatılan iddianamde, bahse konu mesaj da, "Dayının mesajını aynen gönderiyorum...Rehberin (RA) şehadetinin 11. yılında kardeşlerin vuslatını görmeyi ümit ediyor ve büyük bir arzuyla bekliyorum. Elem dolu Beykoz hadisesinin yıl dönümünde Allah'ın bu lütfunu Şehit Rehberin ve Hizbullahi takipçilerinin yüksek gayreti ve yıllardır çektikleri sıkıntılara yormak gerek. Allah'ın izniyle kardeşlerle kucaklaşmak nasip olacak, ancak sabır göstersinler. T.C'de kalmaları sorun teşkil edecek. Kardeşler muhakkak en kısa zamanda ayrılsın. Edip abi ve Cemal'i buraya bekliyoruz. Biz rehberin himayesinde bir islami hareket olarak İ.İ.C.'den her zaman koruma ve yardım gördük. Burada T.C'de yaşadığımız hiç bir sıkıntıyı yaşamıyoruz. İnşallah kardeşler de islami rejimde yaşamanın lütuflarını görecekler. Diğer kardeşlerin durumlarını da istişare etsinler. Buraya gelmek isteyen olursa kapılarımız açık. Veya sizin yanınıza gelmek isterlerse tüm gayretlerinizi sarf edin. Kardeşler ortalık yatışınca ailelerini yanına aldırabilir. Ancak, şu an tedbirli hareket etsinler ve kimseye bir şey söylemesinler... Zaten basında yer alan haberler burada tedirginliğe sebep oldu. Bu yüzden gerekli tedbirleri almak lazım. Gerekirse şüpheleri başka yöne çekeyim. Benim de bir müddet buradan ayrılmam gerekebilir. İlk etapta Şam'a gidilebilir. Biz pasaportları oraya göndeririz. Pasaportlar için ihtiyaç olan fotoğrafları kardeş en kısa sürede getirsin. T.C'den çıkışı istişare etsinler. Biz buraya gelecekler için sonrasını ayarlayacağız..." ifadeleri yer alıyor. Şifreli mesaj doğrultusunda tahliye edilen örgüt üyelerinin yurt dışına kaçışlarını sağlamak amacıyla gerekli organizasyonun yapıldığı ifade edilen iddianamede, örgütsel faaliyetleri gizlemek amacıyla paravan olarak kurulan Global 99 adlı şirketin sahibi olarak görülen örgüt yönetcilerinden Mehmet Bahattin Temel ve kardeşi Mehmet Şefik Temel'in de bu organizasyonda görevli olduğu anlatıldı. İddinamade, "Mehmet Bahattin Temel'in zaman zaman yurt dışına çıkarak İsa Altsoy ile görüştüğü ve Altsoy'a ait söz konusu mesajda pasaportlar için ihtiyaç duyulan fotoğrafları temin ederek sahte pasaport hazırlanabilmesi amacıyla götürecek olan ve 'Kardeş' olarak tabir edilen şahsın Mehmet Bahattin Temel olduğu kanaatine varılmıştır." denildi. KİŞİ VE YER ADLARINA İLGİNÇ KODLAR Örgüt yönetimince alınan karar doğrultusunda CMK'nun 102. maddesinde yapılan değişiklik sonrası tahliye edilen örgüt yöneticisi ve üyelerine halen ulaşılamadığı, şahısların bu şekilde örgütsel ilişkilerinin ve tavırlarını sürdürdükleri, terör örgütü ile bağlantılarını kesmedikleri vurgulanan iddinamade, "Şüpheliler Hacı İnan ve İlyas Kutulman'ın da örgüt yönetiminin kararı doğrultusunda yurt dışına kaçmak amacıyla örgütün Türkiye'deki kadrosunda yer alan Mehmet Bahattin Temel, Mehmet Şefik Temel, Fikret Gültekin, Mehmet Ali Gönül ve Sait Şahin gibi isimlerle bağlantıya geçtikleri anlaşılmıştır." denildi. Şüpheliler Mehmet Bahattin Temel ve Fikret Gültekin ile örgütün Avrupa sorumlusu Ali Demir arasında yapılan görüşmelerde, gizlilik kurallarına uyulduğu, teknik takipten kurtulmak amacıyla Fikret Gültekin'e "gazeteci amca", "Uzun", "Uzun'un bacanağı", Mehmet Bahattin Temel'e "Bünyamin abi", örgüt lideri İsa Altsoy'a "Dayı", Ali Demir'e "Hacı abi" kodlarının verildiği anlatıldı. Matbaacı ve takvimci tabirlerinden kurye olduğu düşünülen Eyyüp Arslan'n kastedildiği, İsa Altsoy ile yapılacak buluşmalarda yer tespiti yapılamaması için Suriye'nin "Zeynep" ya da "Zeynep abla", Lübnan'ın "Zeynep ablanın komşusu", İran'ın ise "Zeynep ablanın ötesi" olarak şifrelendirildiği, örgütün Türkiye'deki üst düzey sorumluları ile yurt dışındaki sorumluları arasındaki irtibatı sağlayan e-posta adreslerinin "sandık" olarak nitelendirildiği de iddianamede yer aldı.