Konya Her Yerde Adalet Platformu Sözcüsü Özkan Öztürk, Palmer Raporu ile ilgili, ''İsrail askerlerinin abluka bölgesinden uzak bir yerde böyle bir saldırıyı yapmasını aşırı ve mantıksız kabul gören Palmer'in, raporun ilerleyen sayfalarında bu müdahaleyi İsrail açısından meşru bir müdahale hali olarak rapora yansıtması çok fahiş bir çelişkidir'' dedi. Öztürk, Konya Gazeteciler Cemiyeti'nde Palmer Raporu'nu değerlendirmek üzere düzenlenen basın toplantısında, 31 Mayıs 2010'da Gazze'ye giden insani yardım konvoyundakilere yönelik İsrail güçlerince uluslararası sularda yapılan saldırıyı şiddetle kınadıklarını söyledi. İsrail'in Türkiye'den özür dilememesi ve Gazze'deki ablukayı kaldırmaması üzerine BM Genel Sekreterince görevlendirilen Palmer isimli şahıs tarafından hazırlanan raporun tamamen siyasal ve diplomatik gerekçelerle kaleme alındığını savunan Öztürk, raporun İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğini, millet olarak bu raporu kabul etmediklerini ileri sürdü. Konya'dan Palmer'e seslendiklerini belirten Öztürk, ''Gazze'deki ve Filistin'deki İsrail zulmünün neticesinde ortaya çıkan tabloyu görmesi için acilen kendisinin Gazze'ye gitmesi gerektiğine inanıyoruz'' diye konuştu. Raporda, Gazze'deki abluka ve uygulanan ambargoya yönelik bir kınamanın olmayışının dikkat çekici olduğunu belirten Öztürk, raporun, Gazze'deki insan hakları ihlallerine ve BM Bünyesinde daha önceden hazırlanmış insan hakları ihlallerine yönelik çalışmalara yer vermediğini iddia etti. Söz konusu rapordaki en büyük hilenin, 1982 tarihli Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin 110. maddesinde yer alan ve sınırlı şartlarda gemilerde müdahale hakkı tanıyan ''ziyaret hakkına'' değinilmesine rağmen, hangi şartlarda ziyaretin gerçekleşeceğinin yazılmaması olduğunu savunan Öztürk, şunları kaydetti: ''Ziyaret hakkı ancak 'korsanlık, köle ticareti' gibi durumlarda muteberdir. Oysa ki Mavi Marmara'da böyle bir durum söz konusu değildi. İsrail askerlerinin abluka bölgesinden uzak bir yerde böyle bir saldırıyı yapmasını aşırı ve mantıksız kabul gören Palmer'in, raporun ilerleyen sayfalarında bu müdahaleyi İsrail açısından meşru bir müdahale hali olarak rapora yansıtması çok fahiş bir çelişkidir.'' -''İSRAİL İLE ANLAŞMALAR İPTAL EDİLSİN''- ''Her şeyden önce, mesele Gazze'ye uygulanan abluka mesele değil, uluslararası terörizme haddini bildirme meselesidir'' diyen Öztürk, bu anlamda ana muhalefet partisi olan CHP yetkililerinin küçük hesaplar peşinde koşmayarak, sürece olumlu manada katkı yapmaları gerektiğini ifade etti. Platform olarak bu konuyla ilgili Hükümet politikalarını desteklediklerini açıklayan Öztürk, şunları kaydetti: ''Başta İsrail ile imzalanan savunma sanayine yönelik anlaşmalar olmak üzere diğer tüm ekonomik ve ticari anlaşmaların iptalini, diplomatik ilişkilerin Gazze'deki abluka ve soykırım sona ermeden başlatılmamasını, bundan sonra BM bünyesinde daha aktif rol üstlenilerek İsrail aleyhine özellikle nükleer silahlanma hususunda acilen çalışmaların başlatılmasını, BM Genel Kurulu'nda Gazze'deki ablukaya yönelik bir oylama yapılarak, BM Uluslararası Adalet Divanı'ndan danışma görüşü alınması için içerisinde uluslararası hukukçuların yer alacağı bir ekibin çalışmalarına şimdiden başlaması gerektiğine inanıyoruz.'' (FTA-MRS-AK)12.09.2011 14:09:44