Hamilelik Depresyonu Anne Ve Bebeğe Zarar Veriyor

Hamilelik Depresyonu Anne Ve Bebeğe Zarar Veriyor

Reem Nöropsikiyatri Merkezinden Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, hamilelik dönemi ve doğum sonrasında geçirilen depresyonun, genellikle teşhis edilemediğini belirterek, tedavi edilmediğinde anne ve bebeğin sağlığı açısından önemli sakıncalar doğurduğunu bildirdi. Dr. Yavuz, yaptığı yazılı açıklamada, hamilelik depresyonu ya da diğer adıyla ''antepartum depresyon''un normal depresyon gibi bir duygu durum bozukluğu olduğuna işaret ederek, bu bozuklukların beyin kimyasındaki değişimleri içeren biyolojik rahatsızlıklar olduğunu ifade etti. Hamilelik sırasındaki hormon değişimlerinin, beyindeki depresyon ve anksiyeteyle direkt bağlantılı kimyasal maddeleri etkileyebildiğini aktaran Yavuz, zorlu yaşam şartlarının değişimleri artırarak doğum öncesinde ya da sonrasında depresyona neden olabildiğini belirtti. Yavuz, sürekli üzüntü hali, konsantre olma güçlüğü, çok az veya çok fazla uyuma, haz veren aktivitelere ilginin kaybolması, doğacak çocuğun geleceğiyle ilgili karamsar düşünceler, çocuğuna bakamama endişesi, ölüm, intihar veya ümitsizlik düşüncelerinin tekrarı, anksiyete, huzursuzluk, suçluluk veya değersizlik duyguları ve yeme alışkanlıklarında değişimlerin hamilelik sırasında yaşanan depresyonun belirtileri olduğunu vurguladı. Hamilelik sırasında yaşanan depresyonu daha da artıran durumları ise ilişkilerde sorunlar, evliliğin geleceğiyle ilgili kaygılar, doğacak çocuğun özürlü olabilme ihtimali, istenmeyen hamilelik durumları, ailede veya kişide depresyon geçmişi, daha önce yaşanan düşükler, stresli yaşam koşulları, hamilelikte komplikasyonlar olması ve travmaya maruz kalmak olarak sıralayan Yavuz, şu görüşlere yer verdi: ''Hamilelik sırasında geçirilen depresyon, hormonal değişiklik olarak düşünüldüğü için genellikle teşhis edilemiyor. Hamilelik depresyonu tedavi edilmediği takdirde anne ve bebeğin sağlığı açısından önemli sakıncalar doğuruyor. Oysa depresyon, hamilelik sırasında da tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Tedavi edilmeyen depresyon, kötü beslenme, alkol, sigara ve intihar teşebbüsü gibi erken doğum, düşük ağırlıklı doğum ve bebekte gelişimsel sorunlara neden olabilecek davranışlara yol açabilir. Depresif hisseden bir kadının kendisine ve bebeğine bakmak için gerekli güç ve isteği bulamaz.'' Doğumun ardından birkaç gün devam eden annelik hüznünün normal olduğunu belirten Yavuz, bu durumun tedavi gerektirmediğini de kaydetti. Yavuz, yeni annelerin yaklaşık onda birinde rastlanan doğum sonrası depresyonun ise mutlaka tedavi edilmesi gerektiğine vurgulayarak, bu depresyonu etkileyen nedenlerin başında ise gebelik sırasındaki evlilik gerilimi, istenmeyen olaylar, bebeğin prematüre olması, sezaryen doğum, bebeğin beklenenden zor doğması, biberonla beslenmesi, evlilik dışı olması, ölü doğum ve bebeğin özürlü olmasınını geldiğini belirtti. Annedeki depresyonun bebeği de olumsuz etkilediğine işaret eden Yavuz, depresyon yaşayan annelerin bebeğin yüzüne daha kısa süreli baktığına, sorumluluklarının zayıfladığına ve gereken şefkati göstermediklerine dikkati çekti. Yavuz, depresyonda olduğunu düşünen hamile kadınların, bununla yalnız başına mücadele etmeye çalışmaması, mutlaka bir uzmandan yardım alması gerektiğini de belirtti. (SİM-NER-YLZ)05.07.2011 14:27:48
<< Önceki Haber Hamilelik Depresyonu Anne Ve Bebeğe Zarar Veriyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER