Alanya Halk Eğitim Merkezi, anaokulu ve ana sınıflarında görevlendirmek üzere, '
Okul öncesi eğitim öğretmeni' adı altında
seminer düzenledi. 60 saat sürecek olan seminere, 102 kişi baş vurdu.
Seminer Alanya
Sanayi ve
Ticaret Odası (ALTSO) toplantı salonunda düzenleniyor. 2010-2011
öğretim yılında okul öncesi eğitimin
ülke genelinde
Antalya dahil olmak üzere 32 il'de zorunlu hale getirildiğini belirten Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mustafa Coşkunsu, Alanya'da okul öncesi eğitimde okullaşma oranının yüzde 95'e ulaştığını söyledi. Bu oranın sevindirici bir seviye de olduğunu dile getiren Coşkunsu, kısa vadede muhtemel okul öncesi öğretmen ihtiyacını karşılamak amacıyla seminer düzenlediklerini kaydetti. Coşkunsu, "Anaokullarında ve anasınıflarında ücretli olarak görevlendirilmek üzere, '
Okul öncesi eğitim öğretmeni' yetiştirmek için bu semineri planladık.
Okul öncesi eğitim seminerini Alanya'da ilk kez gerçekleştirdik. Toplam da 60 saat sürecek olan bu eğitimi başarıyla tamamlayanlara,
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) onaylı Sertifika vereceğiz. Sadece Alanya'dan değil, Antalya'dan ve çevre il ve ilçelerden de katılanlar oldu. Katılımcıların tamamı
üniversite mezunu ve yüzde 90'ı da
öğretmenlik formasyonuna sahip. Başvurular arasında iki tane de bayan
avukat var." dedi.
"ANNELER ÇALIŞMASA DA ANASINIFI EĞİTİMİ ÖNEMLİ"
Okul öncesi eğitim kurumlarının öneminin artık herkes tarafından kabul edildiğini dile getiren Coşkunsu, okul öncesi eğitim kurumlarının işlevini, sadece çalışan annelerin çocuklarını bıraktıkları bir çeşit
kreş gibi değerlendirmenin doğru olmadığını söyledi. Anneler çalışsın ya da çalışmasın, okul öncesi dönemdeki bütün çocukların, gelecekteki eğitim süreçlerinin ilk adımı olan okul öncesi eğitim kurumlarına mutlaka devam etmesi gerektiğini savunan Coşkunsu, "Okul öncesi eğitim kurumları, çocuklarımızın kişiliklerinin şekillendiği, paylaşmayı öğrendiği, sosyalleştiği, duygusal ve fiziksel olarak geliştiği ve hayata hazırlandığı çok önemli eğitim yuvalarımızdır. Özellikle, gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de okul öncesi eğitim kurumları, birtakım dezavantajlı bölgelerdeki çocukların diğer çocuklara göre eksik kalan eğitim ihtiyaçlarını da karşılamaktadır. Böylelikle onların ilköğretime mümkün olduğunca eşit şartlarda başlamalarını sağlamak konusunda önemli bir rol oynamaktadır." diye konuştu.