Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu (
HSYK) Başkan Vekili
Ahmet Hamsici,
Danıştay Başkanı Mustafa Birden'in, bazı üyelerle
Anıtkabir ziyareti sırasında yaptığı açıklamalara tepki gösterdi.
Her kurumun kendisine
Anayasanın verdiği görev alanını iyi bilmesi ve bu sınırlar içerisinde kalması gerektiğini vurgulayan Hamsici, yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını ve kurul üyelerine saygısızlık olduğunu söyledi.
Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Hamsici, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 8'inci maddesine göre, Danıştay üyeliğine seçilebilmek için idari yargı hakim ve savcılarının birinci
sınıfa ayrıldıktan sonra en az üç yıl bu görevlerde başarı ile çalışmış olmaları ve birinci sınıfa ayrılma niteliğini kaybetmemeleri gerektiğini hatırlattı.
HSYK Genel Kurulu'nun, bu seçime yönelik yapmış olduğu çalışmalar neticesinde, başkan hariç 21 üyenin tamamının katıldığı 24
Şubat 2011 tarihli toplantısında seçilme şartlarını taşıyan 544 idari yargı hakim ve savcısı arasından 51 kişiyi gizli
oylama neticesinde Danıştay üyeliğine seçtiğini anlatan Hamsici, bu şekilde seçilen üyelerin Danıştay üyeliği için gerekli olan şartların tamamını taşıdığını vurguladı. Ayrıca, bu üyelerin bir başka yerden ya da kurumdan getirilmiş olmayıp idari yargı içerisinde aktif olarak çalışan birinci sınıf hâkim ve savcılar olduğuna dikkat çeken Hamsici, şöyle devam etti:
"Son görev yaptığı yer ve unvanlara bakıldığında, seçilenlerin 3'ü kıdemli olmak üzere 13'ü Danıştay tetkik hakimi, 2'si Danıştay savcısı, 3'ü Bölge İdare Mahkemesi başkanı, 13'ü İdare ve Vergi Mahkemesi başkanı, 13'ü Bölge İdare, İdare ve Vergi Mahkemesi üyesi, biri idari görevde çalışan genel müdür yardımcısı, 4'ü HSYK
Teftiş Kurulu'nda görev yapan baş
müfettiş ve müfettiş, 2'sinin ise
Anayasa Mahkemesi raportörü olduğu görülecektir. Ayrıca, seçilen üyelerin sicil durumları incelendiğinde; tamamının birinci sınıf oldukları, hiçbirinin sicillerinde en
küçük bir olumsuzluk bulunmadığı, müfettiş ve başkanlar tarafından düzenlenen değerlendirme formlarının tamamının iyi veya pekiyi olduğu, tümünün mümtazen
terfi ettiği, Danıştay üyeliğine seçilmelerine engel hiçbir hususun bulunmadığı, en gencinin cumhurbaşkanlığı için seçilme yaşı olan 40 yaşında olduğu, hukuki bilgi, birikim ve çalışmaları itibarıyla Danıştay üyeliğini hak ettikleri görülecektir."
"BEYANLAR KURUL ÜYELERİNE SAYGISIZLIKTIR"
Seçilen üyelerin, gerek mesleğe kabullerinde gerekse birinci sınıfa ayrılmalarında mevcut kurul üyelerinin bir dahli olmadığını belirten Hamsici, daha önceki kurul üyelerinin ise bugün haklarında beyanat verilen hakim ve savcıların, bilimsel güç ve yetenekleri ile
hizmet ve meslekteki başarılarına göre, emsalleri arasında temayüz ettiklerini değerlendirerek, birinci sınıfa ayrılmalarına karar verdiğini ifade etti.
Hal böyle iken, yargının içerisinden ve değişik kademelerinden Danıştay'a yeni seçilen üyelerin bugüne kadarki çalışma ve liyakatleri görmezden gelinerek ve bundan sonraki çalışma ve performansları görülüp değerlendirilmeden, anlaşılmaz bir şekilde yargının siyasallaştığı açıklamalarının yapılması, bu açıklamayı yapanlar açısından siyasi bir duruşun en açık göstergesi olduğunu vurgulayan Hamsici, ayrıca, bu şekildeki beyanların hem seçilen üyelere, hem bu üyeleri seçen HSYK üyelerinin iradesine saygısızlık olduğunun altını çizdi.
Kanundaki şartları taşıyan, sicil durumları ve terfileri dikkate alındığında liyakatleri ile öne çıkan bu meslektaşlara karşı hangi kriterler ve sebepler esas alınarak böyle bir tavır alındığı mutlaka açıklanması gerektiğini dile getiren Hamsici, "Bu ithamlar, somut dayanaktan yoksun, haksız ve önyargılıdır.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Anayasal bir kurum olup, Anayasa ve kanunlardan kaynaklanan görevlerini yerine getirirken ve yetkilerini kullanırken tamamen bağımsızdır. Danıştay da dahil olmak üzere hiçbir
organ, makam, merci veya kişi Kurulumuza emir ve talimat veremez, iradesini
vesayet altına alamaz, kurul kararlarını ve tasarruflarını doğrudan veya dolaylı bir şekilde etkilemeye çalışamaz. Her kurum kendisine Anayasanın verdiği görev alanını iyi bilmeli ve bu sınırlar içerisinde kalmalıdır. Kurulumuz mahkemelerin bağımsızlığı ile hakimlik ve
savcılık teminatı esaslarını gözeterek
adalet, tarafsızlık, doğruluk, dürüstlük, tutarlılık, eşitlilik,
ehliyet ve liyakat ilkeleri çerçevesinde görev yapmakta olup bu değerler çerçevesinde seçimini yapmıştır." dedi.