Güneydoğu'da
örgüt yandaşları tarafından çıkarılan olaylarda
kepenk kapatmak zorunda kalan esnaf büyük sıkıntı çekiyor. Çoğu, aldığı tehdit sonucu kepenk indirmek zorunda kalan esnaf, o gün ödemelerini yapamıyor, çalıştırdığı on binlerce kişi ise evine ekmek götüremiyor.
Diyarbakır'da 4 gün önce
terör örgütü PKK'lı 4 kişinin toprağa verilmesi nedeniyle esnaf yine
kepenk kapatmak zorunda kaldı. Toplu
taşımaya izin verilmediği şehirde, çöplerin de toplanmaması
sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin tepkisine neden oldu.
Diyarbakır
Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu, yaşananların önemli bir süreç olmadığını, bu sürecin BDP ve MHP'nin işine geldiğini söyledi.
Yaşananların faturasını esnaf ve sanatkar gibi yörede yaşayan herkesin çektiğini ifade etti. Ebedinoğlu, "Ancak esnaf ve sanatkarın kimisi isteyerek, kimisi zorlanarak, kimisi de malıma ve canına zarar gelmesin diye kapatıyor iş yerini. Sonuçta kaybeden
bölgedir, Diyarbakır'dır. Seçim sürecinde ne hükümetin ne de siyasi partilerin bu sorun üzerinde siyasi
rant düşüncesiyle toplumu gerginliğe, kutuplaştırmaya, ayrımlaştırmaya götürmeye hiç kimsenin hakkı yok.
Tarih önünde herkes sorgulanacaktır.
Türkü ile Kürdü birbirinden ayrıştıramazsınız. Bu çıkar içerisinde olan kesimler bunu iyi algılamalı. Bunun vebali büyüktür, binlerce insanın kanı döküldü. Kardeş kardeşi vurmaya devam ediyor. Dün beni arayan esnaf oldu.
Minibüsçüler geldi derdini anlattı. Başkanım 'çekimiz var ne yapacağız' diyenler oldu. Diyarbakır'da sanayi gelişemedi. Burada en büyük istihdamı esnaf ve sanatkârlar sağlıyor. Bir lokantada en az 10 kişi çalışıyor. Bunlar
akşam evine alacağı 15 TL yevmiyle ekmek götürüyor. Bunların önünü keserseniz o istihdamı da sağlayamazsınız. Onun için esnaf toplumsal olayların dışında tutulmalı. Sayın başbakanın da söylemlerindeki değişikliği vurgulamak istiyoruz. Bölge üzerindeki politikanın değişikliği insanları tedirgin ediyor. Acaba bölge yeni bir
siyasetle mi yönetilmek isteniyor soruları akıllara geliyor." dedi.
ESNAF PERİŞAN OLDU
Diyarbakır
Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı Remzi Can ise kepenk kapatma konusunda bölgedeki sıkıntıların sürekli olduğunu dile getirdi. Can, "Biz
seçimlere kadar bölgenin huzurlu olmasından yanayız. Barış ve kardeşlik için seçim yapılmasını bekliyoruz. Bölgede bütün esnaf ve
halk perişan durumda. Kimse iş yerini açamıyor, bu olayların biran önce bitmesi lazım. Halk huzursuz, bu seçime bu şekilde gidilmesini istemiyorum. Seçimden sonra çok farklı beklentilerimiz var. 30 yıldır bu halk çekiyor, esnaf çekiyor. Bölgenin artık rahat etmesi lazım. Esnafıdır, çalışanıdır. Öğrencisidir herkesi
mağdur oluyor. Dün sadece otobüsler değil kimse çalışmadı. Bazı vatandaşlar evlerinden çıkamadı. Biz meclis toplantısını bile yapamadık. Artık bu işlerin bitmesi gerekiyor, insanların ödemeleri gereken çekleri var, ödemeleri var, bankalar kapanmak zorunda kalıyor. Kısacası herkes perişan." diye konuştu.
"KEPENK KAPATTIRMA ESNAFA HAKARETTİR"
Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl ise kepenk kapattırmayı Diyarbakır'a, halkına bir
hakaret olarak gördüğünü dile getirdi. Akyıl, şöyle dedi: "Bunları doğru bulmuyorum. Kepenk kapattırma, toplu taşıma araçlarını çalıştırmama, çöpleri toplatmama Diyarbakır'a, halkına bir hakaret olarak görüyorum. Bunları sormak istiyorum, hani siz halkınızı seviyordunuz, neden bunu halka çektiriyorsunuz. Dün binlerce kişi mağdur oldu, hastalar hastaneye gidemedi. Bir şeye inanmış mücadele edilebilir ama bu doğru bir mücadele yolu değil. Yanlışa yanlış demek lazım. Bu yanlıştı. Böyle vurma kırma ve şiddetle siyaset yapılmaz ve dünyada kimse şiddetle bir yere varamamıştır. Halkı kazanmak için bu yöntemlere başvurmak doğru değil."
"YAŞANANLAR NEFRETİ KÖRÜKLÜYOR"
Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği Başkanı Alaaddin Korkutata ise yaşananların nefreti körüklemekten öteye gitmediğini belirtti. Korkutata, şunları söyledi: "Burada olan, bölge insanına oluyor. Esnafın çeki kalıyor. İhtiyaç sahibi ihtiyacını karşılamıyor. Kepenk kapattırmak ve toplu taşımayı engellemek nefrete neden oluyor. Çünkü insanlar evine ekmek götüremiyor. Biz yıllardır bölgeye yatırımcıyı çekmeye çalışıyoruz. Sıkıntı içindeki varoş insanlarına ekmek imkanı sunmaya çalışıyorken bu tür davranışlar insanların ekmek kazanmasına engel oluyor. Sıkıntı çeken bizim insanlarımız olmuyor. Dün bir çok sıkıntı yaşandı. Hak ve talep demokratik ortamda olmalı. Halka sıkıntı oluşturacak eylemlerden uzak durulmalı. Kime sorarsan herkes tepkili ama sesini çıkaramıyor. Kimse yeter artık diyemiyor. İnsanlar bölgede eksiye benzer sıkıntılar olmasın diye susmayı da
tercih ediyor."