17 Mayıs 2010 tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessesesi ocağında meydana gelen grizu patlamasında 30 kişinin hayatını kaybettiği Zonguldak'ta, 1 Mayıs Anneler Günü buruk geçti. Geçen sene 1 Mayıs'ta eli öpülüp gül ile sevindirilen annelerden ev hanımı Nimet Kebapçı (52), "Bu yıl Anneler Günü'nde oğlum bana gelemeyeceğine göre ben ona gideceğim. Çünkü o beni bekliyordur." diyerek, grizuda ölen maden mühendisi oğlu Koray Kebapçı'nın (28) mezarına çiçek bıraktı. Konya Selçuk Üniversitesi'ni bitirdikten sonra 4 yıldır maden ocağında mühendis olarak çalışan ve aynı zamanda ilkokul çağlarından bu yana vazgeçemediği futbol tutkusunu Amatör Spor Kulübü Karadonspor'da devam ettiren Koray Kebapçı'nın (28) hikayesi de diğer madencilerden farklı değil. İşçisine çok değer veren Kebapçı, grizu faciasının yaşandığı saatte işe paydos ederek yukarı çıkması gerekirken, arkadaşlarının uyarısına rağmen, 'Son kontrollerimi yapayım, işçi arkadaşlarıma bakayım' sonra çıkarım demiş. Tam bu sırada meydana gelen patlamada hayatını kaybeden Kebapçı'nın Kilimli beldesindeki evinde 1 Mayıs günü hüzünlü geçti. "KADERE İNANIYORUZ" Oğlunun patlamadan önce nişan hazırlığı yaptığını hatırlatan Nimet Kebapçı, "Oğlum bir ay sonra nişan yapacaktı. Kardeşini okutuyordu, üniversite okuyan sözlüsünü de okutuyordu. Zaten olaydan 1 hafta önce iş yeri bir hafta çizim kursuna göndermişti. O hafta bitti, cumartesi ve pazar günü izin kullandı, pazartesi günü (17 Mayıs 2010) grizu meydana geldi. 4 yıldır aynı iş yerindeydi. Bir hafta önce olay meydana gelseydi orada değildi, bir hafta sonra olsa yine orada olmayacaktı. İstanbul'a nişan kıyafeti almaya gidecekti. Sanki özellikle bekletilmiş gibi ocağa indiği gün grizu olunca insan düşünüyor. Ama ihmal her şeyi bitiriyor. Tevekkül var, kadere inanıyoruz. Bilirkişi raporuna göre tedbir alınmamış. Suçluların cezasını çekmesini istiyorum." dedi. GEÇEN SENEKİ ANNELER GÜNÜ'NDE ALDIĞI GÜLÜ SAKLIYOR Oğlunun geçen sene Anneler Günü'nde aldığı gülleri hatıra olarak saklayan acılı anne, "Çok üzüntü içindeyim. Geçen sene Anneler Günü'nde bana iki tane gül alıp gelmişti. Şimdi buna bakıp kim olacak yanımda. 'Anne ben seni yalnız bırakmayacağım' demişti. Dayanamayacağımı bildiği için Kütahya'da hemşirelik okuyan kızım gelecek. Zorluğunu anlatamam. Psikologdan destek alıyorum." şeklinde konuştu. HER CUMA MEZARINA GİDİP YASİN OKUYOR Her Cuma oğlunun mezarına gidip Kur'an okuyan Nimet anne, şunları söyledi: "Yasin-i şerifimi okuyorum, onunla konuşuyorum. Ezan okunurken dönüyorum. Oğlum, inancı kuvvetli bir çocuktu. Kendisi de okurdu. Bu yıl Anneler Günü'nde o bana gelemeyeceğine göre ben ona gideceğim. Çünkü biliyorum, o beni bekliyor." ÖLDÜKTEN SONRA GELEN SERTİFİKA BELGESİ Oğlunun ölümünden sonra gelen sertifika belgesini evlerinin duvarına asan baba Turan ve anne Nimet Kebapçı, "İş yeri maden ocağında çizim kursuna göndermişti. Kursu bitirdi, 2 gün sonra kaza oldu. İki ay sonra da Maden Mühendisleri Odası sertifikasını çerçeveletip teslim etti. Oğlum biliyordu ama göremedi. En yüksek dereceden sertifika aldığını biliyordu ama eline almak nasip olmadı." diye konuştu. SOLUĞU OĞLUNUN MEZARINDA ALDI Daha sonra Anneler Günü için hazırlığını yapan acılı anne Nimet Kebapçı, 1 Mayıs Anneler Günü'nde soluğu oğlunun mezarında aldı. Selam vererek maden şehidi oğlu Koray Kebapçı'nın mezarına çiçek bırakan anne Nimet Kebapçı, "Rüyama gelirsin inşallah yavrum. Korayım, nasılsın kara oğlum; sen beni görüyorsun da ben seni göremediğim için çok özlüyorum yavrum!" diye mezarını okşadı. Oğlunun mezarı başında Kur'an okuyan anne, "Yavrumu bana 28 sene emanet ettin, daha çok sevdin yanına aldın Ya Rabbim, ben de sana emanet ediyorum! Varsa günahlarını bağışla, Cennetine kabul eyle Rabbim." diye dua etti. OĞLUNU RÜYASINDA GÖRMÜŞ: 'ANNE SEBEPLERE TAKILMA' Oğlunun mezarı başında buruk bir Anneler Günü geçiren Nimet Kebapçı, oğluyla rüyasında geçen diyaloğu şöyle anlattı: "Geçen yıl iki tane gül ile geldi, o beni kutladı; bu sene ben oğlumla hiç beklemediğim şekilde mezarı başında kutluyorum. Çok zor bir olay, Allah'ım kimselere vermesin. Yavrumu bir senedir çok özledim. Rüyalarımda nadir de olsa görüyorum. Neşeli haliyle 'anne beni düşünme, ben çok iyiyim yerimde' diyor. Ben de sürekli ona, 'Oğlum mesai saatin bitmişti, niye çıkmadın?' diyorum. 'Hayır anne, ben çok rahatım, çok iyiyim, sen oralara takılma' diyor. Güler yüzle, espriyle, aynı yaşarkenki haliyle bana görünüyor."