İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'nin ameliyat için 3 yıl sonraya randavu verdiği, özel hastanelerin de 100 bin lira istediği omuriliği eğriliği hastası Gökhan Girgin (15) Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan ameliyatla sağlığına kavuştu. Acıları sone eren ve 15 yıl sonra ilk kez sırt üstü yatmanın zevkini yaşayan Girgin, "Şimdi kendimi uzayda yatıyor gibi hissediyorum." dedi. SAÜ Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Kamil Çağrı Köse'nin başarılı bir ameliyatla benzer durumda olan Hilal Demir'i (15) sağlığına kavuşturması aynı sorunu yaşayan ailelere umut ışığı oldu. İstanbul'da 4-5 seneye sonraya gün verilen ameliyatların Sakarya'da kısa bir süre içinde yapılmasını öğrenen hastalar Türkiye'nin her yerinden SAÜ Tıp Fakültesi'ne gelmeye başladı. Bunlardan biriside İstanbul Beylikdüzü'nde yaşayan Girgin ailesi. Ailenin küçük ferdi Gökhan Girgin küçük yaşına rağmen Konjenital Kifoz (Doğuştan öne doğru olan kamburluk) sebebiyle büyük acılar yaşadı. Doğuştan omurilik hasarı sebebiyle belden aşağısı tutmayan Gökhan omurilik kanalının da açık olması sebebiyle 4 aylıkken ameliyat masasına yattı. Omurilik kesesi içeri alındı fakat sağlığına kavuşamadı. Ergenlik döneminden önce tedavi edilmediği için, ergenlik dönemiyle birlikte eğriliği ilerledi. Bel bölgesinde neredeyse 50 santimetre uzunluğunda kocaman bir çıkıntı oluştu. Otururken bile nefes almakta güçlük çekmeye başladı. Eğriliği olan bölgede kapanmaz yaralar oluştu. 135 derece olan belindeki eğrilik sebebiyle tekerlekli sandalyesini bile kullanamaz hale geldi. Ailesi bir çok hastaneye başvurdu . Bazı hastanelerden 'ameliyat olamaz' yanıtı aldı. Bazı hastaneler ise ameliyat için 3-5 sene sonraya gün verirken, özel hastaneler ise 100 bin TL para istedi. Aile çaresizlik içinde beklerken imdadına Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Kamil Çağrı Köse yetişti. "BELİNDEKİ EĞRİLİK 135 DERECEDEN 15 DERECEYE İNDİRİLDİ" Prof.Dr. Çağrı Köse, Gökhan'ı hemen ameliyata aldı. Belindeki eğrilik 5 saat süren başarılı bir operasyonla alındı. Belindeki eğrilik 135 dereceden 15 dereceye indirildi. Köse, Gökhan'ın ameliyat olmaması durumunda eğriliğin git gide daha da artacağını, ileriki dönemlerde akciğer ve kalp yetmezliğine sebep olacağını belirterek, "Bunun yanında hastanın iyileşmeyen yarası vardı. Bu yara kemiğe sirayet edip daha sonra kana bulaşarak bir kan zehirlenmesi, halk arasında kana mikrop bulaşması, kanda mikrop üremesi denilen hadise gerçekleşebilirdi. Bu da kişiyi ölüme kadar götürebilen bir süreç. Şimdi Gökhan en azından artık tekerlekli sandalyesini rahat kullanacak. Akciğer ve kalp yetmezlik sorunlarını beklemiyoruz. Kişisel bakım ve hijyen noktasında omurgası düz ve destekli olduğu için çok daha rahat kendi ihtiyaçlarını görebilecek durumda." bilgisini veriyor. Türkiye'nin bir çok yerinden hastalar gelmeye başladığını ifade eden Köse, buradaki hizmetin herkesin istifadesine açık olduğunu belirterek, "Başka yerlerde yılları bulan bekleme süreleri var. Burada bekleme süremiz 3-4 ay civarında. Acil olanları öne alıyoruz." diyor. "YENİDEN DOĞDUM" Sağlığına kavuşan Gökhan Girgin'de , adeta yeniden doğduğunu ifade ediyor. 15 yıl sonra ilk kez sırtüstü rahat bir şekilde yatabildiğini dile getiren Girgin, mutluluğunu şöyle anlatıyor: "Ameliyat olmadan önce sırtıma dayanamıyordum, sırtüstü yatamıyordum. Artık sırtüstü rahat yatabiliyorum. Nefes darlığı çekmiyorum. Sırtüstü yatmanın nasıl bir şey olduğunu 15 sene sonra tattım. Çok değişik bir duygu. Sırtım düzeldi önceden kemik vardı bir tümseklik olduğu için yatamıyordum. Şu anda sırtım dümdüz. Uzayda gibi rahat yatıyorum. Hocama çok sağolsun. Adeta yeniden doğdum." ANNENİN MUTLULUK GÖZYAŞI Oğlunun sağlığına mutluluk gözyaşlarıyla anlatan anne İlknir Girgin ise, "Bu kadar düzgün bir sırt beklemiyordum. Hocam hastanın başında bekledi. Benim evladımı kendi evladı gibi gördüğü için bu çabayı verdiğini düşünüyorum. Gökhan ameliyattan çıkınca ilk olarak 'Anne o kemik oradan gitti mi' diye sordu. 'Gitti' dedim 'Ciddi misin şaka yapmıyorsun değimli?' dedi. Eski haline görüp de şu anki hali bir mucize. Eski haline görenler ne kadar acı çektiğini anlardı. Çocuğum şu anda dimdik duruyor. İnanılmaz mutluyum." diye konuşuyor. Bu arada bilimsel yayın haline getirilen ameliyat uluslararası bir dergide yayınlanacak.