Gıda
Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Mehmet
Mehdi Eker,
Türkiye'nin
İsrail'e sattığı tarım
ürününün, aldığının 3-4 katı daha fazla olduğunu belirterek, ''Tohumda veya başka bir şeyde İsrail'e asla muhtaç değiliz, mecbur da değiliz'' dedi.
Bakan Eker,
AK Parti Balıkesir İl Başkanlığındaki konuşmasının ardından bir gazetecinin İsrail ile ilişkilerde gelinen nokta ve Türkiye'nin
tohumda ''İsrail'e bağımlı olduğu'' iddialarını hatırlatması üzerine, bu konuya defalarca açıklık getirdiğini söyledi.
Her nedense her defasında böyle bir soruyla karşılaştığını dile getiren Eker, ''Şunu bir kez daha söylüyorum; Bizim İsrail'e sattığımız ürünün ve
gıdanın miktarı yaklaşık 190 milyon dolar. İsrail'den aldığımız da 30 milyon dolar. Şimdi ben size soruyorum; 190 milyon dolar mı çok, 30 küsur milyon dolar mı çok? '' diye konuştu.
Eker, Türkiye'nin hiçbir şekilde bağımlılığının, bağlılığının söz konusu olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Muhtaç asla değiliz. Bir
ülkeyle ticaret yaptığınız zaman, sattığınız gibi bir miktar da almanız gerekiyor ki bunun adı ticaret olsun. Dünyada hiçbir şey satmayan ve almayan bir ülke yok. Bizim İsrail'e sattığımız tarım ürünü, aldığımızın 3-4 katı daha fazla. Bunu bu şekilde bilelim. İsrail'e satığımızın içinde de tohum var. Çünkü bu bir piyasa. Biri gidip o tohumu beğeniyor oradan alıyor, diğeri başkasını beğeniyor oradan alıyor. Bu yanlış bir bilgi, gerçek bilgi değil. Bir
efsane bu. Bilmiyorum belki İsrail bu konuda etkili
propaganda yapmış ki bir türlü biz anlata anlata İsrail'in bu propagandasını bir türlü silemedik. İsrail'e hiçbir şekilde bağımlı değiliz. Çok
şükür biz geçen yıl dünyaya 90 milyon dolarlık tohum sattık. Türkiye kendi içinde ürettiği tohumları sattı. Yapmayın, böyle bir şey yok. Dolayısıyla Türkiy
e devlet olarak ticaret yapmıyor. Sanayicileri, tüccarları, insanları, ihracatçısı, ithalatçısı yapıyor.''
-''İSRAİL İLE İLGİLİ ALDIĞIMIZ KARARLARI UYGULAYACAĞIZ''-
Türkiye-İsrail ilişkilerine de değinen Eker, şunları kaydetti:
''Ama biz İsral'in yaptığı uygulamaları,
Filistin ile ilgili tutumu, Türkiye'ye karşı tutumu, uluslararası sularda gemiye saldırması, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını katletmesi, şehit etmesi bizim açımızdan İsrail öne sürdüğümüz şartları kabul etmediği sürece, özür dilemediği sürece, tazminat ödemediği sürece biz İsrail ile ilgili aldığımız kararları uygulayacağız. Politikamızın bu olduğunu da vatandaşımıza her fırsatta söylüyoruz. Bunun arkasındayız.''
-''TİCARETİN KESİLMESİ-
Eker, ilişkilerin geldiği noktanın ticarete etkilerine işaret ederek, şunları söyledi:
''Tohumda veya başka bir şeyde İsrail'e asla muhtaç değiliz, mecbur değiliz. Ama ticaret yapıyoruz. Türkiye 2010'da 141 milyon dolar gıda ürünü sattı. İçinde tohumda var. Şimdi 141 milyon dolar satıyorsun, 30 küsur milyon dolar da alıyorsun.
Ticaretin kesilmesinden Türkiye'nin zararı olur. Ancak biz onun hesabını o şekilde yapmıyoruz. Bizim için milletimizin duygularının rencide edilmesi, bir vatandaşımızın burnunun kanaması, hayatını kaybetmesi her şeyden daha önemlidir. Bunun arkasında durduk, duruyoruz, duracağız.''
-BİYODİZEL YAKITTA TARIMSAL ÜRÜN KULLANIM ZORUNLULUĞU-
Bakan Eker, ''
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (
EPDK) tarafından alınan bir kararla 2013 yılından itibaren biyodizel yakıtta tarımsal ürünlerin kullanımı zorunluluğu getirmesinin özellikle yağlı tohumlarda sıkıntı yaratıp yaratmayacağına'' ilişkin bir soru üzerine ise,
bakanlık olarak EPDK ile yeniden bir görüşme yapacaklarını söyledi.
Söz konusu uygulamanın 2013 ile 2015 yılları arasında başlatılmasının kararlaştırıldığını hatırlatan Eker, etanol ile ilgili bir sıkıntı yaşanmasını beklemediklerini, ancak biyodizeldeki sorunun da Türkiye'ye özgü
üretimi daha kolay olan bitkilerin devreye girmesiyle aşılabileceğini kaydetti.
İleri ki yıllarda sıkıntı yaşanmaması amacıyla EPDK ile yeniden bir araya gelerek konuyu ele alacaklarını belirten Eker, şunları kaydetti:
''Önümüzde 3 yıllık bir süreç var. Bu arada Türkiye'nin sulama projeleri devreye girecek. GAP, DAP, KOP projeleri devreye girecek. Bunların devreye girmesiyle Türkiye, milyonlarca hektar ilave tarımsal üretim alanına kavuşacak. Sulanabilir alanları arttırdığımız zaman yağlı tohumların üretim miktarı hem Türkiye'nin ihtiyacını karşılayacak, hem de biyo yakıtlara katılınması düşünülen miktarın tedariki kolay hale gelir.''
(RD-HLK-TNÇ)24.09.2011 14:04:15