DSP Genel Başkan Yardımcısı Erol Tuncer, 12 Haziran'da yapılacak seçimle oluşacak yeni parlamentonun halkı en geniş şekilde temsil edecek şekilde oluşması ve partilerinin de parlamentoda mutlaka yer alması gerektiği inancında olduklarını söyledi. Tuncer, seçim çalışmaları kapsamında partisinin İzmir il binasında düzenlediği basın toplantısında, parti olarak 81 ilin tamamında seçime katıldıklarını ve parlamento dışında yer alan bir muhalefet partisi olarak taşıdıkları tüm dezavantajlara rağmen çalışmalarını büyük bir inançla sürdürdüklerini ve alacakları sonuçtan da ümitli olduklarını ifade etti. Seçim sürecinde, ''DSP'nin bazı bağımsız adayları ya da bazı partileri desteklediği'' yönünde bazı söylentilerin de zaman zaman ortaya atıldığını belirten Tuncer, böyle bir durumun asla söz konusu olmadığını, DSP'nin, tüm seçim çalışmalarını kendi listeleri adına sonuç almak üzere sürdürdüğünü kaydetti. Tuncer, Türkiye'nin birçok ciddi sorunu bulunmasına rağmen, bunların iktidar ve mecliste bulunan muhalefet partileri liderlerinin üslup açısından düzeyi düşük, sert ve gerilimli tartışmaları nedeniyle gündeme yeterince gelemediğini savunarak, bunun hem üzüntü verici hem de kınanacak bir tutum olduğunu ifade etti. Yapılacak seçimle birlikte yeni bir parlamentonun şekilleneceğini dile getiren Tuncer, bu parlamentonun önünde, aralarında ciddi kriz potansiyeli barındıran ekonomik sorunlar, yargı bağımsızlığı, başkanlık sistemi özlemleri gibi demokratik sorunlar ile ayrılıkçı terör gibi çözüm bekleyen çok ciddi meseleler bulunduğuna işaret etti. Tuncer, şunları söyledi: ''Sayın Başbakanın başkanlık arzusu var. Seçim kampanyasında bundan bahsetmiyor, ama bundan vazgeçmiş değil. 367 ve daha fazla milletvekili çıkararak anayasayı tek başına değiştirme gücü elde ederek, bunu gerçekleştirmeyi arzuluyor. Anayasanın yapılacağı yeni parlamentonun halkı en geniş şekilde temsil edecek biçimde oluşması ve DSP'nin de parlamentoda mutlaka yer alması gerekir inancındayız.'' Tuncer, Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın DSP'nin çoğunlukta bulunduğu 57. hükümete yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine de ''Bugün dünya genelinde yaşanan krizde Türkiye'de bir tek banka bile batmamışsa, bugünkü iktidarın 57. Hükümetin büyük bir fedakarlıkla uyguladığı istikrar politikasını devralmasından kaynaklanıyor. Sayın Başbakan bunun için teşekkür borçludur'' dedi. (UFK-MV-SU)10.06.2011 13:05:13