Milli Savunma Bakanı Vecdi
Gönül, ''
PKK silahlı olduğu müddetçe işin silahlı tarafı devam edecektir. Hiçbir devlet kendisine silah çekene karşı (Efendim şuydu buydu) başka tedbirlere girmez. Başka tedbirler alınır da silah çekene karşılığı silahtır ve
Türkiye'nin bu konuda hiç bir aczi yoktur'' dedi.
Bakan Gönül,
seçim çalışmaları kapsamında Antalya'nın
Gazipaşa ilçesinde Mesleki ve Teknik Eğitim Fuarı'nın açılışını yaptı.
Gönül açılışta, teknoloji olarak gelişmemiş ülkelerin zayıf kalacağına işaret ederek, ''Bu konuda Türkiye, teknolojide evlatlarının gayreti ile bunu en iyi noktaya taşıyan ülkelerden biridir'' dedi. Bakan Gönül, daha sonra, öğrencilerin fuarda sergilenen çalışmalarını inceleyerek bilgi aldı.
Buradan havaalanına geçen Gönül, yetkililerle yaptığı görüşmenin ardından
pisti gezdi. Gönül, Gazipaşa Havaalanı'nın 1990'lı yıllarda, Özel İdare'nin teşebbüsüyle yatırım programına alındığını, ancak 2000'li yıllarda programdan çıkarıldığını ve tamamen terk edildiğini anlattı.
Gazipaşalılar'ın talebi üzerine, hükümetin 2008 yılında havaalanını yeniden gündeme aldığını belirten Gönül, yap-işlet-devret modeliyle Gazipaşa Havaalanının işletmeye açıldığını kaydetti.
TAV şirketinin burayı 25 yıllığına aldığını fade eden Gönül, şöyle konuştu:
''En önemli husus vaktiyle pist boyunun yetersizliğiydi. Bugün pist boyu 2 bin metreye çıkarıldı. Şimdi, ayın 1'i ile 4'ü arasında gelecek bir karma
heyet, pistin uzatılmasını, mahallinde tespit etmek suretiyle 3 C'den 4 C sınıfına yükseltilmesi konusunu inceleyecek. Ümit ediyoruz ki,
teknik bakımdan bu yükselme yapılır. Bu olduğu takdirde, inebilecek
uçak yelpazesi fevkalade genişliyor. Böylece havaalanın daha geniş bir yelpazede önemli bir
hizmet vereceğine inanıyoruz.''
Daha sonra Muzkent, Zeytinada ve
Güney köylerine giderek vatandaşlarla toplantı yapan Bakan Gönül, Türkiye'de istikrarın sürmesi için 12 Hazirandaki seçimlerde vatandaştan
destek istedi.
-2B KONUSU-
Vatandaşların sorularını da yanıtlayan Bakan Gönül, 2B ile ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:
''Değişik değişik 2B'ler var. Ama 2B'nin aslı ormandan olanlar.
Ormandan olup da vaktiyle tapusu olanlar, onu bir kere temelli alacaktır. 2B'de ormandan olup da kullananlar, direkt kim kullanıyorsa ona verilecek. Ama sembolik bir bedel alınacak, çünkü buna tapu verilecek. Burada bu işler daha masumane olan işler. Burada asıl sıkıntı İstanbul'da. 100 bin dönümün üzerinde, zannediyorum 160 bin dönüm orman işgal edilmiş. İstanbul'un denize
bakan yerleri var, vesaireleri var. Hiç para vermeden, adamlar orman arazilerine binaları yapmışlar. Bunların bedelsiz kullanılmasına bir kere vicdan razı değil. Onun için sosyal bir vaka. Şimdi (Binlerce insanın yaşadığı yeri yıkalım da orman yapalım) demek de olmaz. Ama sizin de bildiğiniz gibi biz hükümete geldiğimizden beri bu konuda çalışıyoruz. O zamanki Orman Bakanımız Osman bey kanunu hazırladı ve Meclis'e sevk ettik, geçirdik.
CHP bunu
Anayasa Mahkemesi'ne götürdü, iptal ettirdi. Yoksa 2B şimdiye çoktan bitmiş olacaktı. Şimdi iş daha zorlaştı. Niye zorlaştı? Çünkü
Anayasa Mahkemesi bir defa karar verince, o da diyor ki, (Benim dediğimi yapacaksınız). Ona göre yeniden kadastrolar yapıldı, uzun işler sürdü ki, Anayasa Mahkemesi de yapılan işi bozmasın. Seçimden önce yetişsin diye çok gayret sarfetti arkadaşlarımız. Biz istemez miyiz siyasi parti olarak herkesin tapusunu verelim de seçime öyle girelim. Ama yetişmedi. Fakat seçimden sonra inşallah hallolacak ve hiç kimseyi üzmeyecek şekilde hallolacak.''
-TERÖRLE MÜCADELE-
Bakan Gönül, bir vatandaşın, hükümetin PKK ile mücadelesinin yeterli olup olmadığı yolundaki sorusu üzerine, bu mücadelenin en etkin şekilde yapıldığını söyledi.
2007 yılının
Kasım ayında
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ve kendisinin ABD Başkanı
Barack Obama ile görüştüğünü anlatan Gönül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bir mutabakat hasıl oldu. Böylece
Amerika, (PKK, Türkiye'nin olduğu kadar bizim de düşmanımızdır) diye beyanda bulundu. Ondan sonra yeniden
Kuzey Irak'a sefer yapmak mümkün oldu. Kuzey Irak'ın hava sahasında bir problemimiz kalmadı. Hatta, Amerika ondan sonra istihbarat paylaşımını da bizimle yapmaya başladı. Hem de anlık istihbarat. Bu mücadele bu şekilde devam edip gidiyor. PKK silahlı olduğu müddetçe işin silahlı tarafı devam edecektir. Hiçbir devlet kendisine silah çekene karşı (Efendim şuydu buydu) başka tedbirlere girmez. Başka tedbirler alınır da silah çekene karşılığı silahtır ve Türkiye'nin bu konuda hiç bir aczi yoktur. Gerek silah bakımından, gerek teçhizat bakımından, gerek mücadele bakımından hiçbir aczi yoktur. Bazı
propaganda araçları, hem Türkiye'nin, hem Silahlı Kuvvetler'in aleyhinde kullanılmaktadır. Zaten PKK'nın metodu silahlı propagandadır. Yoksa PKK, devleti, Türkiye Cumhuriyeti'ni yenecek değil. Böyle bir güç yok. Ama buradaki yaptığı iş, kendini güçlü göstermek. (Belli bir kesim insanlarım arkamda) demek, (İstediğimi istediğim yerde yaparım) demek. Bu, terörün her yerdeki propaganda aracıdır. Buna kapılmamak lazım. Yani bu propagandaya kapılıp da (Devlet zafiyete mi düştü?) diye düşünürsek, o devlete olan itimadımızı kaybederiz. İnşallah bu böyle değildir.''
(FAL-GÜÇ-Zİ)27.05.2011 09:08:24