İzmir'de 20 yaşındaki Çiğdem
Şahin'in polis arkadaşının evinden başından tabancayla vurulduktan sonra kaldırıldığı hastanede ölmesinin ardından hakkında ''kasten insan öldürme'' suçlamasıyla
dava açılan
polis memurunun yargılanmasına devam edildi.
İzmir 1. Ağır
Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, müebbet
hapis cezası istemiyle
tutuklu yargılanan polis memuru Anıl Kemal Gökçek (24) ile avukatı katıldı.
Gökçek, ifadesinde, Çiğdem Şahin ile 30
Mart 2010'da görüşmeye başladıklarını, olay tarihine kadar görüşmelerinin devam ettiğini,
genç kızın 3-4 kez evine geldiğini söyledi.
Bir süre sonra Çiğdem Şahin'le aralarının açıldığını belirten Gökçek, şöyle konuştu:
''Bu arada Dilek adlı bir kızla arkadaşlık etmeye başladım. Çiğdem, Dilek'e tehdit ve
hakaret içerikli
mesaj attı. Olay günü Çiğdem'le dışarıda
içki içtik. Eve dönerken Dilek'in araması üzerine Çiğdem, 'Dilek'le ayrılmazsan ya seni vururum ya kendimi' dedi. Eve geldiğimizde kapıyı açmak için eğildiğim sırada Çiğdem belimden tabancayı aldı. İçeri girip koltuğa oturdu. Silahı bana vermesini istedim. Çiğdem, bana 'arabada iken uyarmıştım sen bana inanmadın' dedi. Ben de kendisine 'silahı ver öyle konuşalım' dedim. 'Öyle konuşmayacağız, Dilek'i arayacağız, seninle sevgili olduğunu söylerse seni öldürürüm' diye tekrarladı. Silahı bir bana, bir kendisine doğrultuyordu. Sağ eliyle sağ tarafına doğru silahı tutarken birden patladı.''
Daha sonra polisi arayarak
yardım istediğini, ambulansı beklerken arkadaşını aşağı indirdiğini belirten Gökçek, olayın
kaza olduğunu, Şahin'i kendisinin vurmadığını iddia etti.
Otopsi tutanağında Çiğdem Şahin'in alkollü olmadığının belirtildiğini hatırlatan hakim, bu konuyu sanığa tekrar sordu. Sanık, genç kızın bira içtiğini söyleyince hakim, bu konudaki aykırılığın giderilmediğini zapta geçirdi.
-ADLİ TIP UZMANININ İFADESİ-
Duruşmada
tanık olarak dinlenilen İzmir
Adli Tıp Kurumu uzmanı Dr. Gökhan Batuk, ''Ceset
Adli Tıp'a geldiğinde
heyet olarak
otopsi yaptık. Hem haricen hem de kafayı açtığımızda, kafatası kemiklerini inceleyerek mesleki ve
teknik bilgiler gereğince giriş çıkış ayrımı yaptık. Kafanın sağ tarafındaki yaralanma yerinin giriş deliği olduğunu, sol taraftaki yaranın ise merminin çıkış deliği olduğunu kesin olarak saptadık'' dedi.
Her otopside yaptıkları gibi atış mesafesini saptamaya yarayacak bulguları da araştırdıklarını kaydeden Batuk, şunları söyledi:
''Namlunun ucundan çıkan yanmış yanmamış barut taneleri ya da
patlama ile çıkan is artıkları gibi cildin üstünde ve altında bulgular olmadığını gördük. Bu doğrultuda atışın uzak atış olduğu görüşüne vardık. Uzak atış, tabancalar için tahminen 45 santimden sonra yapılan atışlardır, bu mesafe 7.65 ya da 9 milimetre çaplı tabancalar için değişmez.''
Mahkeme heyeti, mevcut
delil durumu ve
dosya kapsamına göre sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Çiğdem Şahin, geçen yılın kasım ayında İzmir
Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli Anıl Kemal Gökçek'in evinde tabancayla başından vurulmuş, kaldırıldığı hastanede 6 gün sonra ölmüştü. İzmir
Cumhuriyet Savcılığı, Gökçek hakkında ''kasten insan öldürme'' suçlamasıyla müebbet
hapis cezası istemiyle dava açmıştı.
(NAZ-AYT-BAH-HAN)14.07.2011 14:58:15