- 29.12.2010 – Özgün Tiran - Yeni yıla geçmişte evlerde gaz lambaların ışığında anlatılan masallar ve bilmecelerle girilirken, günümüzde ise televizyon karşısında giriliyor. Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Pınarhisar Turizm ve Otel İşletmeciliği Programı Öğretim görevlisi Ali Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırklareli'de eskiden insanların yılbaşına imkanları ölçüsünde kestikleri tavuk, hindi ya da kuzu etinden yaptıkları yemekleri, eş ve dostlarıyla ağız tadıyla yiyerek girdiklerini söyledi. Yenen yılbaşı yemeğinin ardından gece tüm aile fertlerinin gaz lambasının etrafında bir araya geldiğini ifade eden Çakır, ''O dönemde evlerde elektrik ve televizyon olmadığı için tek eğlence kaynağı aile büyükleri tarafından anlatılan masalları ve karşılıklı sorulan bilmeceler verilen yanıtlar ile ağız dolusu atılan mutluluk çığlıkları ile yeni yıla girilirdi'' dedi. Çakır, Kırklareli'de eski ve yeni yılbaşı kutlamaları arasındaki farkları şöyle sıraladı: ''Eskiden yılbaşılarında teneke üzerine konan gaz lambası etrafında toplanırdık. Günümüzde ise eğlenmek için televizyonun etrafında toplanıyoruz. Geçmişte yılbaşılarında birbirimize masallar anlatırdık. Günümüzde ise televizyondaki masalsı yaşamlara öykünüyoruz. Yılbaşında annelerimizin yaptığı doğal ev yapımı mısırları tüketiyorduk. Günümüzde marketlerde satılan içerisine ketçap, mayonez konulan GDO'lu mısırları tüketiyoruz. Yılbaşıların da kendi ürettiğimiz yerli malı gıdaları tüketirken, artık üretken olmadan, üretmeden her şeyi tüketiyoruz. Köylerde insanlarımız ürettikleri hindileri yılbaşında satarlardı. Günümüzde ise köylülerin sofralarını büyük marketlerden satın aldıkları temizlenmiş hindiler süslüyor. Dede, anneanne, anne, baba ve çocuklar, hala, teyze ve dayılarla kutlanan yılbaşı geleneği bugün yalnızca anne, baba ve çocuklarla kutlanır oldu. Eskiden yılbaşı yaklaştığında 'önceki yıl başlarında ne yapardık' diye sormazdık. Günümüzde ise eski yılbaşılarını yenileri ile karşılaştırıyoruz. Çünkü eskiye özlem duyuyoruz.'' -KIRKLARELİ'DE YIL BAŞINA ÖZGÜ MENÜ- Çakır, Kırklareli'nde yılbaşı gecesi yaşanan bu sohbet sırasında yemeğin üstüne genellikle peçka sobada yapılan kabak tatlısı ve sobanın üzerinde pişirilen mısır yenilirdi. Çakır, kabak tatlısı ve mısır tarifini ise şöyle verdi: Malzemeler: Koçanlarından ayrılmış mısır, su, tuz ya da toz şekeri. Tencere kenarlarını kapatmak için ekmek hamuru. Hazırlanışı: Koçanlarından ayrılmış ve yazdan kurutulmuş olan mısırlar tencereye atılır ve üzerini geçecek kadar su ilave edilir. Tencerenin kapağı kapatılarak kenarları 'hava almasın' diye ekmek hamuruyla iyice kapatılır. Tencere peçka sobanın üzerine konarak ağır ateşte kendi buharı ile pişirilir. Pişen mısırlar bir tabak içerisine alınarak isteğe bağlı olarak ya tuz eklenerek, ya da toz şekeri eklenerek ikram edilir. -HİNDİ KAPAMA TARİFİ- Malzemeler: 1 adet temizlenmiş hindi, 3 adet kuru soğan, 2 su bardağı pirinç, 100 gram tereyağ, tuz, karabiber. Hazırlanışı: Hindi etleri parçalanır ve tencereye konarak üzerine kıyılmış kuru soğan ilave edilerek suda haşlanır. İçine bir tutam tuz atılır. Tereyağda pirinçler kavrulur. Kavrulan pirinçler tepsinin altına yayılır. Üstüne soğanlı hindi eti ve suyu konur. Su etlerin hizasına gelmelidir. Yeterli gelmezse su ilavesi yapılır. Üzerine karabiberi ilave edilerek peçka sobanın fırın kısmına atılır. 30 dakika kadar pişirilir. Piştikten sonra fırının içinde üstü kapatılarak 20 dakika dinlendirilerek servis edilir. (ÖZG-NA-RC-MHD)29.12.2010 11:48:04