Gazeteci Baransu'nun Telefonun Dinlenmesi

Gazeteci Baransu'nun Telefonun Dinlenmesi

Yahya Öylek - Gazeteci Mehmet Baransu ve eşinin, ''terör örgütü PKK üyesi gösterilerek'' alınan mahkeme kararı doğrultusunda dinlendiği iddiasıyla Van 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, aralarında eski İl Jandarma Alay Komutanı Albay Vecihi Halil İyigün'ün de bulunduğu 4 askere verilen 5 yıl 10'ar ay hapis cezasının gerekçesi açıklandı. Van 1. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan 28 sayfalık gerekçeli kararda, birey hak ve özgürlükleri ile özel hayatın gizliliğini güvence altına alan anayasanın 20 ve 22. maddelerine atıf yapılarak, yasal dinlenmenin nasıl yapılacağına dair detaylı bilgilere yer verildi. Kararda, söz konusu dinlemeyi yapan kişilerin, dönemin İl Jandarma Komutanı Albay Vecihi Halil İyigün'ün emir ve komutası altında olduğu, dinlenme yapılması için mahkemeye sunulan resmi evrakta sanık İyigün'ün bilgisi olmadan hazırlanmasının mümkün olmadığı, yalnızca üst yazısını imzaladığı yönündeki savunmasına itibar edilmediği kaydedildi. Gerekçeli kararda, şu ifadelere yer verildi: ''Dinleme kararı alınırken, telefonların kime ait olduğu, sahada çalışan istihbarat elemanlarıyla tespit edilmeli ve yine yasadaki koşullar aranmalı ve bundan sonra dinlemeye başladıktan sonra dinlenen kişinin baz istasyonları, kullandığı dil ve şive dikkate alınarak, dinlenen kişinin hedef kişi olup olmadığı, dinleme süresince özgürlüklere müdahale edildiğinden, hassas bir şekilde kontrol edilmelidir. Bu kontrol yükümlülüğü alay komutanı olan sanıktadır. Sanığın dinleme yapılmak üzere evrak hazırlandığında, gerçekte gayri yasal dinlediği kişiyi bildiğinden dolayı dinleme süresince de iki ay on sekiz günlük bir sürede, dinlemeyi sonlandırmamıştır.'' -HERKESÇE BİLİNEN GÜVENLİK KAMERASI KAYITLARI DELİLDİR- Kararda, İl Jandarma Komutanlığında temizlik işçisi olarak çalışan eski PKK itirafçısı sanık Abdulkadir Karataş'ın, dosyada bulunan ve basına yansıyan güvenlik kamerası görüntülerinde, sanığın bilfiil kulaklığı takarak dinleme yaptığı belirtildi. Dosyadaki güvenlik kamera görüntülerinin delil olup olmadığının mahkeme tarafından tartışma konusu yapıldığı ifade edilen kararda, güvenlik kamerası görüntüsünde, dinlemenin yapıldığı iki güvenlik kapısından geçilerek girilebilen resmi jandarma istihbarat şube müdürlüğüne ait bir oda olması ve buradaki güvenlik kamerasının herkesçe bilinebilmesi karşısında delil olarak kullanılmasında, hukuki bir sakınca olmadığına ve delil olarak kabul edilmesine karar verildiği kaydedildi. -PKK İTİRAFÇISININ DİNLEME YAPMASI MAKUL GÖRÜLEMEZ- İletişimin tespitinde fiili dinleme yapacak personelin sıradan seçilmemesi gerektiği vurgulanan kararda,şöyle denildi: ''Jandarma Genel Komutanlığı, Türk milletinin gurur duyduğu güçlü bir teşkilattır. Bu teşkilat içerisinde her dilde dinleme yapabilecek yetişmiş personel vardır. Kişilerin geçmişi ile yargılanması ve bu şekilde toplumdan dışlanması, hukukumuzun kabul ettiği bir durum değildir, mutlaka suçlular topluma kazandırılmalıdır. Ancak eski PKK itirafçısı olan sanık Abdulkadir Karataş'ın her ne gerekçeyle olursa olsun gizliliği üst derecede olan bir odaya girerek dinleme yapması, makul görülemez. Dinleme yapan kişi PKK itirafçısı bir kişi olmasa dahi jandarma görevlileri dışında başka birinin dinleme yapması devletin saygınlığı ile bağdaşmaz.'' -''DEVAMLI DİNLENİLDİĞİ ŞÜPHESİ UYANDIRMIŞTIR''- Mahkemenin gerekçeli kararında, şunlar kaydedildi: ''Terör örgütü PKK'nın, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletinin binlerce evladının canına kast etmiş kanlı bir terör örgütü olduğu, herkesçe ve sanıklarca bilindiğinden, sanıklar terör örgütü PKK mensubu 'Gever Salih' kod adlı A.B ile 'Serdar' kod adlı Ş.Ö'nün kullandığı telefonları dinliyorlarmışcasına, mahkemeyi yanıltarak mahkemeden gerçek dışı, hedef telefonlarla ilgili karar alırken Türk milletinin bu hassasiyetini kullanmışlardır. Kamu görevlisi sanıklar, terör örgütü PKK ile kararlılıkla mücadele eden Türk milletinin göz bebeği Jandarma Genel Komutanlığının imkanlarını kullanarak, resmi evrakta sahtecilik ve haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu işlemişlerdir. Sanıklar asayiş ve terör konusunda görevli oldukları halde, görevlerinin tam aksine asayişi bozacak ve terörle mücadele konusunda zafiyetlere sebebiyet verecek davranış içine girmişlerdir. Sanıklar telefonlarını dinledikleri müşteki Mehmet Baransu'nun sıfatından kaynaklı ve suçun, toplumda insanların kendilerinin devamlı dinlenildiği yönünde şüphe uyandırması nedeniyle uzunca süre tartışmaya neden olması, tartışma sonucunda kamuoyunun dinlenildikleri konusunda devlete olan güvenlerinde zafiyet oluşması ve bu şekilde kamuoyunda telafisi güç zararların doğmasına neden olmuşlardır.'' -BARANSU VE EŞİNİN TELEFONLARININ DİNLENMESİ- Gazeteci Mehmet Baransu ve eşinin telefonlarının dinlenmesiyle ilgili Van Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, eski Van İl Jandarma Komutanı Albay Vecihi Halil İyigün, İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Burhan Erol, Jandarma Astsubay Muharrem Yaşar, uzman çavuşlar Murat Gürsoy ve Osman Berk ile terör örgütü PKK itirafçısı Abdülkadir Karataş hakkında, ''resmi evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanma ve haberleşme hürriyetini ihlal'' suçlamasıyla Van 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Van 1. Ağır ceza Mahkemesi, ''haberleşme hürriyetini ihlal ve görevi kötüye kullanma'' ile ''resmi belgede sahtecilik'' suçlarını işledikleri gerekçesiyle eski Van İl Jandarma Komutanı Albay Vecihi Halil İyigün, eski İl Jandarma Alay Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Burhan Erol, Jandarma Astsubay Muharrem Yaşar ve uzman çavuş Murat Gürsoy'a 5 yıl 10'ar ay, uzman çavuş Osman Berk ile eski PKK itirafçısı ve İl Jandarma Komutanlığında temizlik görevlisi olarak çalışan Abdulkadir Karataş'a ise ''Haberleşme hürriyetini ihlal ve görevi kötüye kullanma'' suçundan 2 yıl 6'şar ay hapis cezası vermişti. (YÖ-RİN-SA)08.06.2011 12:07:24
<< Önceki Haber Gazeteci Baransu'nun Telefonun Dinlenmesi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER