İzmir'in
Urla ilçesinde 2005 yılında 16 yaşındaki Funda İşsiz'i 37 yerinden bıçaklayarak öldüren Cellalettin Erkal'ın (24)
babası
Selçuk Erkal, ilk kez konuştu. Oğlunun
cinayeti işlediğini ve suçunu çekeceğini söyleyen baba Selçuk Erkal, oğlunun
gazete ve televizyonlarda 'Testereli
katil' olarak gösterilmesine tepki gösterdi.
Erkal, "Oğlum sanki elinde
testere ile dolaşan bir katilmiş gibi gösteriliyor. Oysa ne polis, ne
savcılık, ne de
mahkeme tutanaklarında testere ya da testere filmi ile ilgili bir kelime geçmiyor." dedi.
Olayın olduğu sırada
tanık gösterilen bir kişinin ağzında böyle bir kelime çıktığını anlatan Erkal, " Oğlumla cinayet sırasında, cezaevinde ve
tahliye olduktan sonra her zaman testere filmini seyredip seyretmediğini sordum. Bana
yemin etti ve böyle bir şeyin nereden çıktığını kendisinin de bilmediğini söyledi. Oğlumu testere filmi yaktı. Eğer testere kelimesi geçmese oğlum sıradan bir cinayet sanığıymış gibi görülecekti. Biz bundan rahatsızız." ifadelerini kullandı.
"OĞLUMU DESTEKLEMİYORUM KENDİ ELİMLE POLİSE TESLİM ETTİM"
Oğlunun yaptığını kesinlikle desteklemediğini, olay gerçekleştiğinde polise kendi eliyle teslim ettiğini belirten Selçuk Erkal, "Öldürülen
ailenin acısını inanın çok içten yaşıyor ve onları anlıyorum. Bırakın bir insanı, bir canlıyı bile öldürmek kabul edilebilir değildir. Oğlumun yaptığını kesinlikle desteklemiyorum. İşlediğin suçu cezasını sonuna kadar çekecek. Evladım olmasına rağmen bu kelimeleri gerçekten ve yürekten söylüyorum. Kim olursa olsun yaptığının cezasını çekmelidir. Bunun savunulur hiç bir tarafı yok. Mağdur aile kadar bizim de çiğerimiz yanıyor. Hem giden 16 yaşındaki Funda için, hem hayatının baharını cezaevinden geçirecek olan oğlum için üzüntü duyuyoruz." dedi.
"MEZAR ZİYARETİNE GİDERKEN MUTLAKA FUNDA'NIN DA MEZARINA GİDİYORUZ"
CMK'nın 102.maddenden yararlanan oğlunun 5 Ocak 2011 günü tahliye edildiğini belirten Selçuk Erkal, "Avukatın girişimi sonucu oğlum cezaevinde tahliye oldu. Tepki olur diye Menemen'de oğlumuzla birlikte yaşamak için yeni bir ev kiraladık. Bu olay 28 gün sonra medyada duyuldu. Bunun üzerine gazeteler ve televizyonlar acılı aileden görüşler alarak tahliye kararına tepki gösterildi. Kamuoyunda bir anda
linç kampanyası başlatıldı.
Yargıtay gazeteler ve televizyon haberleri üzerine kararı bir günde onadı. Oğlum evde badana yaparken polis kapıyı çaldı. İçeri girdiklerinde oğlumun badanalı ellerini yıkamasına bile izin vermeden alıp götürdüler. Oğlum keşke tahliye olmasaydı. Onun ve bizim psikolojimiz tamamen bozuldu. Oğlum, 'Keşke beni salmasalardı ve 5 yıl önce yaşanan aynı şeyleri yaşamasaydım' dedi. Bir kez daha altını çiziyorum oğlum testereli katil değil." diye konuştu.
"OĞLUM ÇOK PİŞMAN"
Oğlunun cinayeti işlemesinden sonra Urla ilçesinden gitmediğini ve tepkilere rağmen orada yaşamayı sürdürdüğünü belirten Selçuk Erkal, "Ben Urla'dan hiç bir zaman gitmedim. Eşimle birlikte aynı yerde yaşıyorum. Mümkün olduğunda acılı aile ile karşı karşıya gelmemek için çalışıyorum. Onların acısı inanın
tarif edilemez. Gösterdikleri her türlü tepkiye hak veriyorum. Sonuçta gençecik bir kız çocuklarını kaybettiler. Acıları tarif edilemez. Ben ve eşim bayramlarda
mezar ziyaretine giderken mutlaka Funda'nın da mezarına gidiyoruz." dedi. Oğlunun yaptığından çok pişman olduğunu da sözlerine ekleyen baba Erkal, "
Celalettin 'Eğer zamanı geri almak mümkün olsa ve o an bir kez daha yaşansa, ölen kişi Funda değil de ben olmak isterim. Fundayı öldürdüğünü için de ben cezamı belki
tutuklu kalarak çekeceğim ancak, öbür dünya da onun hesabını nasıl vereceğim baba' diyor. Oğlum katil olabilir ancak, eli testereli bir cani değildir. Suçu neyde çekecek. Onu o konuda hiç bir zaman savunmam." ifadelerini kullandı. Oğlunun serbest bırakıldıktan sonra kaçmayı aklından bile geçirmediğini ifade eden baba Erkal, kararın onandığını duymaları halinde kendisinin oğlunun götürüp teslim etmeyi düşündüğünü de sözlerine ekledi.