Kayseri Talas ilçesindeki kayıp çocukları bulmak için kurulan 9 kişilik
ekip, 4 ay boyunca çalışma yaptı. Görgü
tanıklarını tekrar tekrar dinleyerek
analizler yapıldı. Bazı tanıklar ise birkaç kez daha dinlendi ve çocukların en son girdikleri
apartman belirlendi. Ekip,
çatı katıyla birlikte 8 katlı olan binada oturan aileleri analiz etti. Bunlar arasında dikkat çeken apartman sakini Uğur
Veli Gülışık dikkat çekti.
Polis, bütün evlerde
mahkeme kararıyla kriminal inceleme başlattı. Bunu gören şahıs evinde ve apartmanın bodrum katında ciddi anlamda
temizlik yapmaya başladı. Polisin gözünden kaçmayan şahsın bu davranışı ise olayı çözülmesine kadar götürdü.
Kayseri'nin Talas ilçesinde 1.5 yıl önce kaybolan üç çocuğun
cesetlerine 556 gün sonra ulaşıldı. Çocukların,
şeker toplamak için gittiği evlerinden 500 metre ilerideki Pembe
Köşk Apartmanı'nda öldürüldükleri belirlendi. Apartmanın üçüncü katında ikamet eden ve yalnız yaşayan Uğur Veli Gülışık (31), şeker toplamak için kapıyı çalan üç çocuğu içeri aldı. En büyükleri Türkan Ay'a
tecavüz eden şahıs her üç çocuğu da öldürdü. Olayı hem polisteki hem de savcılıktaki ifadesinde anlatan Uğur Veli Gülışık, çocukları içeri aldıktan sonra her birini ayrı odaya alıp ellerini bağlamış ve ağızlarını koli bandıyla kapatmış. Türkan'a tecavüz edip bıçaklayarak öldüren zanlı, hemen kanları temizlemiş. Kanlı eşyaları yok etmiş. Zanlı, olayı gören diğer iki kardeş Ahmet Tuna ve Dilruba Tekin'i ise elleriyle boğarak öldürdüğünü
itiraf etti. İfadesinde, en son öldürdüğü Dilruba'nın çırpınışlarının halen gözünün önünden gitmediğini anlattı. Eliyle çocukların ağızlarını kapatan şahıs, koluyla boğazlarını sıkarak minik çocukları öldürdüğünü tüm detaylarıyla ifadesinde anlattı.
Asayiş Daire Başkan Yardımcısı Ercan Taş
tekin, tanık ifadelerinin kendileri için çok önemli olduğunu ve olay gününden beri alınan ifadeleri yeniden incelediklerini aktardı. İfadeler doğrultusunda tekrar tekrar bu kişilerin dinlendiğini kaydeden Taştekin, çocukların en son girdikleri apartmanın ismini belirlemede tanık ifadelerinin etkili olduğunu söyledi. Bundan sonrasında ise ayrı bir sürecin başladığını anlattı.
Özel ekip, apartmanda oturanlarla ilgili bilgilerin temin ettikten sonra mahkeme kararıyla kriminal inceleme başlattı. Bu incelemede apartmanın üçüncü katındaki 7 numaralı daire yalnız yaşayan Uğur Veli Gülışık, bu çalışmayla telaşlandı ve evde sürekli temizlik yapmaya başladı. Polisin dikkatinde kaçmadı ve failin bu kişi olabileceği üzerinde duruldu.
Ercan Taştekin, bu aşamadan sonra şahısla ilgili bilgiler toplamaya başladıklarını ifade etti. Ekip, failin tek kişi olma ihtimalini 3 ay önce, evde olma ihtimalini 4 ay önce, failin yakalanan kişi olabileceğini ise bir buçuk ay önce tespit etti. Şahsın olay tarihinde
işçi olmasına karşın
araç kiralaması da polisin araştırmasında ortaya çıktı. Zanlının hal ve hareketleri de ekibin izlenimlerinden kaçmamıştı. Şüpheli, normal insandan farklı tepkiler vermeye başladı. Kızması gereken yerde kızmıyor, gülmesi gerektiği yerde gülmüyor, ürpermesi gereken yerde de ürpermiyordu. Ekip, davranışları değişmeyen başlayan
şüphelinin, yakalanmadan birkaç gün önce kusmaya başladığını ve hastaneye gittiğini öğrendi. Cesetlerle ilgili yürüttükleri analizlerde de, şüphelinin geçmişindeki
define merakı etkili oldu. Define ve tarihi eser arayan şahsın, kendi köyü ve eşinin köyü yakınlarında bu işi yaptığı ve cesetleri buraya gömmüş olabileceği düşünüldü. O bölgede
arama yapıldı.
"CESETLERİ KÖPEKLERLE ARAYACAKTIK"
Ercan Taştekin, şüpheli hakkında olayı gerçekleştirdiğine dair yeteri kadar bilgiye ulaştıktan sonra cesetleri
arama kararı aldıklarını belirtti. Çocukların gömülmüş olabileceği bölgede ceset arama köpekleriyle bu işi yapmayı düşündüklerini söyleyen Taştekin, son olarak şahısla bir kez daha görüşme kararı aldıklarını ifade etti. Uğur Veli Gülışık'ın işyerine giden ekip, şahısla görüştü ve olayı anlattı. Ceset aramaya gideceklerini söyledi. Şahıs, olayın aydınlandığını ve polisin kendisini tespit ettiğini anlayınca cesetlerin yerini kendisinin göstereceğini açıkladı. Taştekin, şahsın gösterdiği noktada arama yaptıklarını ve cesetlere ulaştıklarını söyledi.
ŞEKERLERİYLE BİRLİKTE GÖMÜLMÜŞ
Katil zanlısı Uğur Veli Gülışık, öldürdüğü çocukları bütün eşyalarıyla birlikte gömdüğü ortaya çıktı. Evinde üç çocuğu öldüren zanlı kiraladığı otomobille cesetleri eşinin memleketi olan
Yozgat Çayıralan ilçesi Yahyasaray belgesine götürdü. Baraj kenarındaki bir tepeye açtığı bir buçuk metrekare genişliğindeki çukura üç cesedi üst üste attı. Çocukların bütün eşyalarını ve bayramda topladıkları şekerlerini de bu çukura attı. Kazı da kemiklerle birlikte şekerler de ortaya çıktı.
CESETLER İÇİN İKİ BAVUL ALDI
Olayın tüm detaylarıyla birlikte polise anlatan
katil zanlısı, çocukları her birini ayrı odaya koyarak ellerini ve ağızlarını bantladığını, Türkan'ı bıçaklayarak, Ahmet Tuna ve Dilruba Tekin kardeşleri ise boğarak öldürdüğünü söyledi. Çocukların cesetlerini taşımak için
Cumhuriyet Meydanı'ndaki bir marketten iki tane bavul aldığını, yeni aldığı iki bavula Ahmet ile Türkan'ın cesetlerini koyduğunu, evdeki bavula da Dilruba'nın cesedini koyarak kiraladığı otomobile cesetleri gömeceği bölgeye gittiğini anlattı.
ZANLI, SALDIRI OLABİLECEĞİ DÜŞÜNCESİYLE TEK KİŞİLİK BÖLÜMDE TUTULUYOR
Katil zanlısı Uğur Veli Gülışık, Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği ifadeden sonra tutuklanma talebiyle
nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, ilk ifadenin ardından şahsı tutukladı ve şahıs cezaevine gönderildi. Cumartesi günü
akşam adliyeden çıkartılan şâhısa tepki gösteren vatandaşlar
linç girişiminde bulundu. Polisin güçlükle kaçırdığı zanlı cezaevine teslim edildi. Katil zanlısı, cezaevinde saldırıya uğrayabileceği dikkate alınarak tek kişilik özel bir bölümde zanlı tutuluyor.