Kişinin ve diğer
aile bireylerinin uyku kalitesini etkileyen horlama, erkeklerde kadınlardan daha fazla görülüyor. Uzmanlar, sözkonusu durumu erkeklerin
boyun ve karın bölgelerinin yağlanmasına bağlıyor.
Uyku sırasında, üst solunum yolunu oluşturan
burun, yumuşak damak,
küçük dil ve dil kökü gibi yapıların çökmelerinden veya titreşimlerinden kaynaklanan horlama zaman zaman şiddetini artırabiliyor.
Horlamanın kesintili, düzensiz ve belirgin solunum güçlüğü ile birlikte olabileceğine dikkat çeken BSK Lara Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr
Melih Vural, şiddetli olanların tehlikeli olduğunu söyledi. Söz konusu hastalıkta solunum durmaları veya azalmalarının gece içinde yüzlerce defa tekrarlanabildiğine dikkat çeken Vural, horlamaların kadınlarda erkeklere oranla daha az görüldüğünü ifade etti. Kadınlarda yağlanmanın kalça bölgesinde, erkeklerde ise boyun ve karında yoğunlaştığını açıklayan Vural, "Bu durum yatar pozisyonda yutak çevresinde daralmaya ve göğüs için basınçta artışa yol açar. Bu da erkeklerin daha çok horlamasına neden olur. Menopoz dönemi sonrasında da kadınların hormonal dengeleri değişir ve kas yapıları da erkeklerinkine benzer. Bu sebeple onlar da erkeklerdeki biçim ve sıklıkta horlamaya başlar." diye konuştu.
Horlayan kişilerin gece uyanmasa da dinlendirici bir uyku da uyuyamadığını belirten Vural, bu hastaların ve uykusuzluk problemi yaşayanların
tedavi olmak için uyku merkezlerine başvurması gerektiğini söyledi. Söz konusu uykusuzluk sorunlarının altında yatan nedene göre tedavi yapıldığını açıklayan Vural, şöyle devam etti: "Psikolojik ya da stres gibi faktörler nedeniyle uyuyamayan hastalarda gevşeme teknikleri yapılabilir. Gevşeme tekniğinin hedefi hastanın uykuya dalmasına izin verecek düzeyde bir sakinliğe kavuşmasıdır.
Depresyon ya da gerginlik (anksiyete) nedeniyle uyku sorunu çeken hastalarda psikoterapi ile birlikte bazı antidepresan ilaçlar verilebilir." Uykusuzluğun 3 günden daha uzun olduğunda sinirlilik, gerginlik, hayal görme, konuşma bozuklukları, algılama sorunları, vücutta yanma ve ağrılar gibi belirtilerin görüldüğünü belirten Dr. Vural, sağlıklı uyku için bazı tavsiyelerde bulundu.
SAĞLIKLI UYKU İÇİN NELER YAPILMALI?
Yatağa gitmeden önce sizi rahatlatan ve gevşeten aktiviteler yapın.
Uykunuz gelmeden yatağa gitmeyin.
Yatakta uykunuz kaçtıysa en fazla 20-30 dakika sonra
yataktan çıkın. Bu durumu gece içerisinde gerektiği kadar tekrarlayın.
Her sabah aynı saatte kalkmayı alışkanlık haline getirin ve bu alışkanlığınızı hafta sonu,
tatil gibi günlerde de sürdürün.
Yatakta yeterli süre kalın. Gece uykusunu yeterli miktarda alın.
Gündüz uykusundan kaçının. Düzenli olarak gündüz uyuklama alışkanlığınız varsa bunu öğleden sonra ve en fazla 1 saat olarak uygulayın. Daha uzun gündüz uykuları gece uykunuzu bozabilir.
Gündüz aktivitelerinizde de düzenli olun.
Yemek yeme, çalışma gibi aktivitelerinizi belirli saatlerde yapın.
Akşam saat 17'den sonra
kahve, çay, kola, çikolata gibi kafeinli maddeleri tüketmeyin.
Uyumak için
alkol kullanmayın
Akşam yemeğini hafif yiyin ancak yatarken aç olmayın.
Akşam saatlerinde ağır egzersizlerden kaçının.
Uyku hapları kısa süreli olarak kullanılan ilaçlardır. Uzun süreli uyku hapları kullanmayın.
Günlük sorunlarınızla gündüz ilgilenin. Akşam özellikle yatmadan önce kendinize zaman ayırın. Sorunlarınıza ertesi gün kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Yatak odanız sessiz, karanlık ve serince olsun.