Anayasa hukukçusu Prof. Dr.
Ergun Özbudun, "
Türkiye Devleti Bir
Cumhuriyettir" maddesi hariç
anayasada değiştirilemez madde bulunmasına karşı olduğunu söyledi. Özbudun, hiçbir kuşağın, neslin gelecek kuşakları ebediyen
bağlama konusunda ne ahlaki, ne hukuki, ne de siyasi bir hakkı olmadığını söyledi.
Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneği'nin (
TÜSİAD) 'Yeni Anayasa'nın Beş
Temel Boyutu' adlı yuvarlak
masa toplantılarının sonuçlarının kamuoyuna duyurulduğu toplantıda konuşan Anayasa hukukçusu Prof. Dr.
Ergun Özbudun ve Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, Anayasa'nın "Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir" maddesi haricindeki 2 ve 3. maddelerinin değiştirilemez olmasının doğru olmadığını vurguladı.
Prof. Dr. Ergun Özbudun, Cumhuriyet geleneğinin devamı olarak 1924 ve 1961 anayasalarında olduğu gibi devlet şekli olarak Cumhuriyet'in değişmezliği dışında bir değiştirilemez madde olmasına kesinlikle karşı olduklarını söyledi. Kendisinin de bu konuda şahsi fikirlerini yıllardır ifade ettiğini vurgulayan Özbudun, "Hiçbir kuşağın, neslin gelecek kuşakları ebediyen bağlama konusunda ne ahlaki bir hakkı, ne hukuki, ne siyasi bir hakkı vardır. Dolayısıyla
Türkiye Cumhuriyeti anayasasında bu gün değiştirilemez olan ikinci ve üçüncü maddeler zaten bundan evvelki anayasalarımızda mevcut olmayan, üstelik değişik yorumlara fevkalade açık hükümlerdir. Bunların değiştirilemez hükümler olarak muhafazası kanaatimce çok sakıncalıdır." diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliklerini değiştirilemez hükümleri uygunluk açısından esastan denetlemesinin de kabul edilemez bir durum olduğunu aktaran Özbudun, bu durumun Anayasa Mahkemesi'ni kurucu iktidarın da üzerine çıkarmak anlamına geleceğini vurguladı.
Demokrasilerde ancak hak ve özgürlüklerin geliştirici yönde bir değişiklik yapılacağı yönünde değiştirilemez bir hükmün öngörülebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, bunun dışında bu tür hükümler olmaması gerektiği görüşünde olduğunu söyledi.
Basın mensuplarının soruları üzerine sözlerinin "Laiklik değiştirilmeli" anlamına gelmediğine dikkat çeken Tarhanlı, "Laikliğin ya da insan haklarının korunması, onların anayasal değiştirilmez hükümler olmasıyla gerçekleşen bir husus değildir. Bu zaten anayasanın tüm mimarisiyle, hak ve hukuklara ilişkin düzenlemeleriyle var olması gereken zihniyetinin ve düşüncesinin bir sonucudur, bizim hedeflediğimiz de budur." diye konuştu.