Ergenekon ana davasında bugünkü oturumda talepleri alınan
tutuklu sanıklardan
Veli Küçük, Mehmet Demirtaş ve
İsmail Yıldız, kullandıkları üslup ve sözlerinin
hakaret içerdiği gerekçesi ile Mahkeme Başkanı Hasan
Hüseyin Özese tarafından sık sık uyarıldı.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon ana davasında hafta sonu olması nedeniyle sanıkların taleplerinin alınmasına devam ediliyor.
Tutuklu sanıklardan
emekli Tuğgeneral Veli Küçük,
darbe suçlamasıyla yargılandığını hatırlatarak, "Kim ile darbe yapacağımı bana söylemediniz.
Sami Hoştan ile mi darbe yapacağım. O benim arkadaşımdır. Bana kimlerle darbe yapacağımı söyleyemiyorsunuz, çünkü yargılama yapmaktan korkuyorsunuz." ifadesini kullandı.
Sanık Küçük'ün bu sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Mahkeme kimseden korkmaz. Mahkeme heyetine ve üyelerine yönelik aşağılayıcı kelimeler kullanmayınız." uyarısında bulundu.
Başkan Özese, bu uyarının hemen ardından da sanık Küçük'ün, heyete yönelik "Benimle dalga geçmeyin" sözlerine "Mahkeme kimse ile dalga geçmez. Burada ciddi bir yargılama yapılıyor." diye Küçük'ü ikinci kez uyardı.
İkili tartışmanın ardından sanık Veli Küçük,
mahkemenin neden korktuğunu açıklayacağını belirterek, "Burada geçen gün Ecevit Kılıç diye bir gazeteci dinlendi. Onun örgütünü çıkarmaya korktunuz." dedi.
Başkan Özese, "Dinlenen o kişi yargılanmıyordu. Tanık olarak ifadesine başvuruldu." tepkisini verdi.
Küçük ise sözlerine şöyle devam etti: "
Danıştay dosyası ile ilgili bir kadın
tanık olarak dinlendi. Gördüğü kişinin kim olduğu ısrarla soruldu. Şapkalı, gözlüklü, bıyıklı, orta boylu ve 60-70 yaşlarında bir adamdan bahsediyor. Sanıklar arasında var mı diye soruldu.
Hayır dedi. Beni ayağa kaldırıp, bak bakalım bu kişi o gördüğünüze benziyor mu diye ısrarla soruldu. Bıyığının kenarı benziyor deseydi, Danıştay saldırısını Veli Küçük yaptı denilecekti.
Tuncay Güney'i neden yargılamıyorsunuz? Çünkü gerçeklerin ortaya çıkmasından korkuyorsunuz. Birbirleri ile
telefonda
geyik muhabbeti yapanlar 2 yıl burada yattı, ama ifadesi bile alınmadan Süleyman Esen'i bıraktınız, yargılamadınız. Yargılayamazsınız, çünkü yargılasanız gerçekler ortaya çıkar. Bunun için yargılamaya korktunuz."
Ergenekon soruşturmasının başlamasına neden olan 27 el bombasının bulunduğu Ümraniye'deki gecekondunun sahibi olan tutuklu sanık Mehmet Demirtaş da
tahliye edilmemelerine tepki gösterdi. Demirtaş, "Eğer hamurunuzda savcıları tehtid etmek varsa ve Ümit Sayın gibi hakimlerle pazarlık yaparsanız siz de çıkarsınız." ifadelerini kullandı.
Demirtaş'ın, heyete hitaben "Vicdan,
akıl ve
adalet terazinizin boyutu bu mu?" sözleri üzerine Başkan Özese, sözlerine dikkat etmesi, mahkeme heyetine hakaret etmemesi yönünde Mehmet Demirtaş'ı da yaptı.
Demirtaş'ın, konuşmasının devamında birkaç kez 'Ondan sonra onurlu bir yargılama yaptığınızı mı söyleyeceksiniz.' sözleri de Özese'nin sert tepkisine neden oldu.
Bu sırada sanık
avukatlarından
Vural Ergül'ün, oturduğu yerden sanığın
savunma sınırları içerisinde konuştuğunu iddia etmesi üzerine Başkan Özese, ses tonunu daha da yükselterek avukat Ergül'ü de müdahale etmemesi yönünde uyardı.
Bu tartışmanın ardından sanık Demirtaş'ın, mahkeme heyetine "Sözümü kesmeyin. Arkaya bir
çukur açıp beni gömün" sözleri de dikkat çekti.
Son birkaç gündür kağıt mendilden cep telefonu yapıp sanık bölümünde sürükli telefon konuşması yapıyor gibi davranan ve ilginç ifadeleri ile dikkat çeken tutuklu sanık İsmail Yıldız da duruşmaya verilen kısa bir aranın ardından söz aldı. Yıldız, bugünkü talebinde de ısrarla 55 üye kuruluşu bulunan, dünyanın en büyük ve en gizli istihbarat örgütünün başkanı olduğunu iddia etti. İddianamede TULE isimli bir
terör örgütünden bahsedildiğini belirten ve AK Parti'nin de bir
terör örgütü olduğunu ileri süren Yıldız, "Benim Başkanı bulunduğum teşkilatın elinde 33 bin ton
altın var. TULE ve AK Parti'nin gitmesi ile birlikte Türk milletinin bu altınları kullanmasına izin verilecektir." iddiasında bulundu.
Üye hakim
Sedat Sami Haşıloğlu, sanık Yıldız'dan bir sağlık sorunu olup olmadığını sordu. Yıldız'ın "Yok" cevabı üzerine Haşıloğlu, "Peki biz sizi bir sağlık sorununuz olup olmadığının tespit edilmesi için hastaneye sevk etmiştik. Sevk edildiniz mi? Bir sonuç çıktı mı?" diye sordu.
Yıldız, bu soruya da sevk işleminin yapılmadığı şeklinde
cevap verdi. Yıldız daha sonra da kendisinin deli olmadığını belirterek "Bir deli buraya çıkıp da böyle konuşmalar yapamaz." diye konuştu.