Ergenekon davasının
tutuklu sanığı
emekli Albay Mustafa Levent Göktaş,
Danıştay davasına
bakan Ankara 11. Ağır
Ceza Mahkemesi Başkanı Orhan
Karadeniz ile görüşüp görüşmediğine ilişkin soruyu, "
Bayram kutlaması için aramış olabilirim. Karadeniz, emekli olduktan sonra bir iki defa büroma geldi. Orhan Karadeniz kıymetli bir hakimdir." dedi.
İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen
ikinci Ergenekon davasında tutuklu
sanık emekli Albay Avukat Mustafa Levent Göktaş'ın çapraz sorgusuna devam edildi. Üye
Hakim Hasan
Hüseyin Özese, sanık Göktaş'a Danıştay davasına bakan eski Ankara 11.
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Orhan Karadeniz ile görüşüp görüşmediği sordu. Orhan Karadeniz'i bayram kutlaması için aramış olabileceğini ve Karadeniz'in emekli olduktan sonra bir iki defa bürosuna geldiğini ifade eden Göktaş, "Orhan Karadeniz kıymetli bir hakimdir." diye konuştu. Göktaş, Danıştay binasının güvenliğinden ve kameralarından sorumlu
OYAK Güvenlik Şirketi yöneticileri ile olan
telefon görüşmeleri ve ilişkileri ile ilgili olarak da, "1995 yılında Özel Kuvvetler'den MİT'e
subay ve
astsubay alınacağı söylendi. Bizimle birlikte okul
komutanı Orhan Çoban, komutan yardımcısı
Kaşif Kozinoğlu, İbrahim Çağatay dahil toplam 5 subay, 6 astsubay MİT'e gittiler. 2000 yılının sonuna kadar kaldılar. Sonra MİT'ten ayrılanlar Özel Kuvvetler'e alınmadılar. Bazıları başka yerlere
tayin oldu, bazıları emekli oldu. Emekli olan Orhan Çoban, Oyak Güvenlik'in Genel Müdürü oldu." ifadesini kullandı.
Bürosunda çalışan
avukat Özge Evci'den ele geçirildiği iddia edilen ve içinde
yüksek yargı hakim ve savcılarına ait
kişisel bilgiler ve görüntüler olduğu belirtilen 51 No'lu DVD'ye ilişkin soruya ise Göktaş, 51 Numaralı DVD'nin kendisine ait olmadığını öne sürdü.
Göktaş'ın, 1998 yılında
Suriye ile imzalanan "
Adana Mutabakatı"nda bulunduğunu söylediğini hatırlatan Özese'nin, "51 No'lu DVD'de bu anlaşmaya ilişkin detaylı bilgiler var. Bu bilgiler başkalarının eline geçmiş olabilir mi?" diye sordu. Göktaş bu soruyu da, "Devletten sızmış, benimle ilgisi yok. Ben Suriye'de görevliydim. Bana gönderilen soruları Suriyeli yetkililere sorar, aldığım
cevapları el yazısı
kripto ile 2.
Ordu Komutanlığı'na gönderirdim. 2. Ordu da benim mesajlarımı kendi formatıyla
Genelkurmay'a gönderirdi. Genelkurmay da MİT,
Dışişleri Bakanlığı ve polisle paylaşırdı." diye cevapladı.
Kuzey Irak'ta görev yaptığını ve peşmergelerle birlikte
PKK kamplarına sızıp bombalanacak hedefleri bildirdiğini söyleyen Göktaş, "PKK kampında
peynir, süt, bal sattık. Etrafa da baktık. Diyarbakır'a 'Böyle bir kamp yeri var' diyorduk,
harita üzerinde çiziyorduk." dedi.
Balyoz davasının tutuklu sanığı emekli Korgeneral Engin Alan'ı tanıyıp tanımadığı sorulan Göktaş, hiç tanımadığı şeklinde cevap verdi.
JİTEM ile irtibatı olup olmadığı sorulan Göktaş, hiçbir alakası olmadığını söyleyerek, "Jandarma
İstihbarat Terörle Mücadele birimleriyle hiç irtibatımız olmaz. Biz sadece Kuzey Irak'ta görevliyiz. Onlar istihbarat gönderirse bizim üstümüze yani tümene gönderir. Emri bize tümen verir biz gideriz." dedi.
Hakim
Sedat Sami Haşıloğlu da, "Ergenekon
iddianamesinde Ergenekon diye bir
terör örgütünün varlığından bahsediyor.
Asker kişilerle ilişkiler kuran bir örgüt olduğunu söylüyor iddianame. Siz bir asker olarak 'Ergenekon' adlı bir yapının konuşulduğuna şahit oldunuz mu?" diye sordu. Göktaş, bu soruya da bulunduğu ortamlarda Ergenekon diye bir yapılanmayı hiç duymadığını savundu.