İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen
Ergenekon davasında taleplerin alınmasına devam edildi.
Sarıkız ve
Ayışığı darbe planları kapsamında
Cumhuriyet Çalışma Grubu'nda faaliyet göstermekle suçlandığına dikkat çeken eski
İnönü Üniversitesi Rektörü
Fatih Hilmioğlu, "Fakat Sarıkız, Ayışığı darbelerini planladığı iddia edilen
İbrahim Fırtına sanık değil.
Özden Örnek sanık değil. Darbe planlarını yaptığı iddia edilen 4 komutandan 3'ü sanık değil, Darbe planı yapıldığı iddia edilen 17 kişinin katıldığı yemekten 4 kişi sanık. Nerede bir yemek olsa orasının tek sanığı benim. bir tek ben sanığım. Şener Eruygur'un Mehmet
Emin Karamehmet'le konuşmaları var. Karamehmet sanık değil. Süleyman
Demirel neden sanık değil? En büyük suçu işledi. Prof.Dr.Mehmet Haberal'ı buraya Demirel uğurladı." dedi.
Naip
Hakim Hüsnü Çalmuk'un taraf tuttuğunu öne süren
tutuklu sanık Yarbay
Mustafa Dönmez, "Boş mühimmatı polis dolduruyor.
Polis aynı mühimmatı Poyrazköy'de, Zir vadisi'nde gezdiriyor. Sis kutularının
kafile numaralarında sahtecilik yapılmıştır. Sis kutuları asla
Genelkurmay Başkanlığı'na teslim edilmedi. Polisin elindedir bunlar. Tutuklanalı iki seneyi geçmiş deliller değiştiriliyor. Bütün bunlar bana
Talat Turhan'ın yargılandığı '
bomba' davasını hatırlattı. Köprünün ayaklarına 3 cemse (askeri kamyon) dolusu bomba koymakla suçlanmıştı. Okuduğumda 'olur mu böyle şey' demiştim. Olurmuş. Tutuklanalı iki sene geçti, deliller değiştiriliyor." diye konuştu.
ATİLLA UĞUR, EMİRLERİ UYGULADIĞINI SÖYLEDİ
Emekli
Albay Atilla Uğur, kendi talebi üzerine Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gönderilen belgeye dikkat çekti. Uğur, belgenin Jandarma
İstihbarat Grup Komutanı olduğu dönemde
Jandarma Genel Komutanı Rasim Betir'in emriyle 4
subay ile eşlerinin, irticai bağlantıları olup olmadığına ilişkin yaptığı araştırmanın sonuçları olduğunu öne sürdü. Bu belgeyi bazı yayın organlarının haber yaptığına da dikkat çeken Uğur, "Yayında soruyorlar '
fişleme belgesini neden kendim istemişim' diye. Belgede Jandarma Genel Komutanı'nın, Jandarma İstihbarat Başkanı'nın imzası var. Emir bana gelmişti, bu emir neticesinde bu personeli araştırdım. Ast amirinin emirlerini değiştiremez. Yaptığım bütün icraatlar emirdir.
Atatürk Çanakkale'de askerlerine ölmelerini emretti. Üstlerimiz bize yıllarca ölmemizi emretti. Ben de askerlerime ölmelerini emrettim.
Askerlik böyledir. Ben kendi başıma mı bunları takip ettim. Neticesini de yazıp verdim." ifadesini kullandı.