Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan 2'nci
iddianameye ilişkin 20 Temmuz 2009 tarihinde görülmeye başlanan Ergenekon
davası'nın 100'üncü
duruşması bugün görülmeye başlandı. Aynı soruşturma kapsamında açılan 3'üncü iddianameye ilişkin dava
dosyası da aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle 2'nci iddianameye ilişkin dava ile 7
Eylül 2009 tarihinde birleştirilerek birlikte görülmeye başlanmıştı. Yargılama sürecinde
tahliye olan
sanıklar, Engin Aydın'ın 4
Şubat 2011 tarihinde ölmesi ve Yusuf
Erikel dava dosyasının birleştirilmesi sonucu davada 29'u
tutuklu toplam 117 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.
İstanbul 13'üncü Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasına tutuklu sanıklardan eski
Başkent Üniversitesi Hastanesi Rektörü Mehmet
Haberal, eski
İnönü Üniversitesi Rektörü
Fatih Hilmioğlu,
Levent Ersöz, İbrahim Özcan,
Servet Kaynak, Levent Göktaş, Hasan
Atilla Uğur,
Oğuz Bulut ile son birleştirilen davanın tutuklu sanığı
Yusuf Erikel katılmadı.
Tuncay Özcan, Mustafa
Balbay ve İbrahim
Şahin'in de aralarında bulunduğu 19 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklardan
emekli Orgeneral Hurşit
Tolon, Noyan Çalıkuşu, Tanju Güvendiren,
Emin Şirin, Murat Ağırel ve Muhterem Bağcı duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Köksal
Şengün'ün, birleştirilen dava dosyası ile ilgili açıklama yaptığı sırada tutuklu sanıklardan gazeteci
Mustafa Balbay, sadece 2 dakika konuşmak için söz istedi. Mahkeme Başkanı
Köksal Şengün'ün izni ile konuşmaya başlayan Balbay, aynı davanın sanıklarından Engin Aydın'ın, Ocak 2009 tarihinde tutuklandığını, 11 gün sonra serbest bırakıldığını, ardından da yakalandığı
karaciğer kanseri nedeniyle 4 Şubat 2011 tarihinde öldüğünü söyledi. Ergenekon soruşturmalarına kadar solunum yetmezliğinin insanların en büyük sağlık sorunu olduğunu belirten Balbay, "Günümüzde en büyük sağlık sorunu hukuk yetmezliği haline dönüşmüştür. Engin Aydın örneğinde olduğu gibi insanları, verdiğiniz kararla kanser edebilirsiniz. Bir hukukçuya
terörist derseniz sonucu işte böyle olur. Tutuksuz yargılanmak esastır derken günümüzde hukuksuz yargılanmak usul haline gelmiştir." diye konuştu.
Arif Doğan'ın 'Adam öldürdüm' dediğini hatırlatan Balbay, "Doğan
delil çokluğundan tutuksuz yargılanırken biz delil yokluğundan tutuklu yargılanıyoruz." dedi. Balbay, "Lütfen Türkiye'yi açık hava hapishanesine çevirmeyin. Biz içeride yanımıza ilk geleceklerin listesini yaptık ve listenin başında
Soner Yalçın vardı. Bu sabah onun evinde de
arama yapıldığını duyduk. Listenin geri kalan isimlerini söylemek istemiyorum. Mustafa Balbay söyledi demesinler sonra." dedi. Çok önemli bir
seçim süreci yaşandığını belirten Balbay,
Başbakan her konuşmasında bizi işaret ediyor. Bizi siyasi iktidarın malzemesi haline getirmeyiniz." diye konuştu.
Sanık Balbay'ın ardından Yeni Parti Genel Başkanı
Tuncay Özkan da konuşmak için söz istedi. Mustafa Balbay'ın sadece 2 dakika konuşacağını söylemesine rağmen uzun konuşması üzerine Başkan Şengün, "Duruşmaya başlıyoruz. Size söz veremiyorum." dedi. Özkan'ın "Başkanımdan söz istiyorum." diye ısrar edince Başkan Şengün "Başkanınız söz vermiyor." cevabını verdi. Özkan'ın "Tebrik ediyorum sizi ve
uygulamanızı" sözlerine Başkan Şengün, "Sizin tebriğinize ihtiyacımız yok." tepkisini gösterdi.
Mahkeme Başkanı Şengün, bu tartışmanın ardından sanıkları arasında
avukat Yusuf Erikel'in de aralarında bulunduğu 8 sanıklı dava dosyasının, bu dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini ve aynı dosya üzerinden işlem yapılacağını açıkladı. Bu açıklamanın ardından sanık Özkan, "Birleştirme kararına
itiraz ediyorum. Buna da hakkım yok mu?" sözleri üzerine Başkan Şengün "Çıkarın dışarı lütfen." diyerek görevlileri çağırdı. Bunun üzerine avukatı Celal Ülgen, olaya müdahale etmek ve yatıştırmak için Tuncay Özkan'ın yanına gelip Özkan'ı alnından öptü. Özkan bu sırada, "Ne güzel bir uygulama. Mahkemenize çok yakıştı." diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Başkan Şengün, "Yakışmıyor size. Düzeni bozuyorsunuz. Mahkeme başka tedbirler almak zorunda kalacak." diye uyarıda bulundu.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün,
savunmasını yapması için tutuklu sanık eski Yarbay Mustafa Dönmez'i sanık kürsüsüne çağırdı.
Tutukluluğunun 25'inci ayında savunma sırasının kendisine geldiğini belirten Dönmez, insanların kandilini ve sevgililer gününü kutladığını ve dava sürecinde ölen sanık Engin Aydın'a rahmet, ailesine de taziye dilediğini söyleyerek sözlerine başladı. Bir kişinin birden çok suçtan yargılanıyorsa hakkında bağlantı olduğunun değerlendirileceğini belirten Dönmez, aynı fiilden birden fazla yargılamanın yapılamayacağını söyledi. Bu
mahkemede suçlandığı konularla ilgili olarak askeri mahkemede de yargılandığını hatırlatan Dönmez, bu mahkemede kendisi hakkındaki dosyanın, askeri mahkemeye gönderilmesini istedi.
Ergenekon soruşturması kapsamında oluşturulan 2'nci iddianameye ilişkin 52 sanıklı dava, 20 Temmuz 2009 tarihinde görülmeye başlanmıştı. Aynı soruşturma kapsamında oluşturulan 3'üncü iddianameye ilişkin 56 sanıklı dava dosyası ise, aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesiyle 2'nci iddianame ile açılan dava dosyasıyla birleştirilmişti. Her iki iddianameye ilişkin dava, aralarında eski
Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener
Eruygur, eski 1.
Ordu Komutanı emekli Orgeneral
Hurşit Tolon, eski Jandarma
İstihbarat Dairesi Başkanı emekli
Tuğgeneral Levent Ersöz, eski
Başkent Üniversitesi Rektörü
Mehmet Haberal, eski
İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu, Yeni Parti Genel Başkanı Tuncay Özkan, eski Özel
Harekat Dairesi Başkan vekili
İbrahim Şahin ve gazeteci Mustafa Balbay'ın da aralarında bulunduğu 53'ü tutuklu 108 sanık ile birlikte görülmesine de 7 Eylül 2009 tarihinde başlanmıştı. Daha sonra Sivas'ta
Ermeni liderlere suikast planına ilişkin Erhan Gönenci ve Bekir Çelik hakkında açılan dava dosyası da yine fiili ve hukuki irtibat nedeniyle bu dava dosyası ile birleştirildi. Sanık sayısı 110'a çıkan davanın tutuksuz sanıklarından Engin Aydın'ın 4 Şubat 2011 tarihinde kanser hastalığı nedeniyle ölmesi üzerine sanık sayısı 109'a düştü. En son avukat Yusuf Erikel'in tek tutuklu sanığı olduğu 8 sanıklı dava dosyasının da aynı bağlantı gerekçeleriyle bu dava dosyası ile birleştirilmesi üzerine sanık sayısı 117'ye yükselmiş oldu.
Davanın 100'üncü duruşmasında 29'u tutuklu, 78'i tutuksuz toplam 117 sanık ile yargılamaya devam ediliyor.