Çevre kirliliğinin en bariz örneklerinden
Ergene Nehri'nin temizlenmesi için uğraş veren, bir çok belediye,
sendika ve
sivil toplum örgütlerinin desteklediği Ergene Platformu, verdikleri uğraşların devlet ve hükümet nezdinde kabul gördüğünü belirtti.
Ergene Platformu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Ergene Havzası'ndaki kirliliğin 30 yıldır devam ettiği ve bu kirlilikten 1 milyon insanın sağlık,
ekonomik ve
psikolojik yönden olumsuz etkilendiği belirtildi.
Çevre kirliliğinin başlamasının ardından mücadele veren duyarlı kişilerin bir araya gelerek Ergene Platformu'nu kurdukları anımsatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Ergene Platformu adı altında bir araya gelen akil insanlar ve
halk 2 yıl önce beraberce 'Ergene hayata dönsün'
eylemleri ile dikkat çekme sürecine ivme kazandırmıştır. İşte tüm bunlar Trakya'da gelişirken, insanlar
kanserle yüzleşirken, Ankara'da da zaman zaman sorunla ilgili çalışmalar, dosyalar, raporlar, toplantılar, planlar, projeler yapılmaktadır. Yerelde ise otoritenin çalışmaları
zehir akıtan çoğu ruhsatsız binlerce sanayi kuruluşunun vahşi sömürüsünü engellemekten çok uzaktır.
Son aylarda halkın ve Ergene Platformu'nun her şeye rağmen 'Ergene Hayata Dönsün' yapıcı yaklaşımı ve eylemleri sonucu
Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nca son aylarda hazırlanıp kamuoyuna sunulan 'Ergene Hayata Dönüyor' 'Ergene Havzası Koruma
Eylem Planı 2011' ile eksik ve çok geç kalınmış olsa da yine de verdiğimiz haklı mücadelenin devlet ve hükümet nezdinde etki bıraktığı görülmektedir.''
-GÖRÜŞ ALINMALI
Ergene Havzası Koruma Eylem Planı 2011 yapılırken durumdan
mağdur olanların görüş ve önerileri dikkate alınmadığı öne sürülen açılmada, fazla zaman geçirilmeden,
bölge halkı, üniversite, baro, oda temsilcileriyle planın revize edilmesi gerektiği bildirildi.
Ergene Havzası'nda yapılan araştırmalarda kanser vakalarının arttığının görüldüğünü, buna rağmen, havzanın tümünde sağlık taramalarının neden gerçekleşmediğinin sorulduğu açıklamada, şöyle denildi:
''Bizler ve birçok bağımsız üniversite ve araştırmacı, Ergene Havzası içindeki kirlilikten dolayı yaşamsal öneme sahip kanser olgusunu ortaya koymuştur. Bu duruma bir çok yetkili 'spekülasyon' diyerek hazır cevaplar vermiştir.
Edirne İl
Sağlık Müdürlüğü'nün 2004-2008 yılları arası yapmış olduğu araştırma sonucuna göre 2008 yılı içerisinde kanser vakalarındaki artış ifade edilmiştir. O halde soruyoruz, Anayasada kamu sağlığı ile ilgili ifadeler açıkken ve bu kadar gözler önüne serilmiş bir kamu sağlığı felaketi varken, spekülasyonlar bu kadar fazla iken, yetkililer havzanın tümünde neden sağlık taraması yapmamakta, yapmışsa da neden halkla paylaşmamaktadır?''
Açıklamada, mevcut planın bu haliyle yararlı olmayacağı görüşünün paylaşıldığı kaydedildi.
(BAR-BAK)24.08.2011 13:04:17