Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ülkelerin bölgelerinde etkinliğinin artık ordularla, silahlarla, tankla, tüfekle değil; ekonomik gücü, diplomatik, kültürel etkinliği ile ölçüldüğünü söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1. Ticaret Müşavirleri Konferansı'nda yaptığı konuşmada, dış politikada iki önemli başlığın bulunduğunu, bunlardan birisinin yumuşak güç, diğerinin kaba güç olduğunu söyledi. Yumuşak gücün, artık kaba gücün önüne geçmiş durumda bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bölgenizde ve dünyada etkinliğiniz artık ordularınızla, silahlarınızla, tankla, tüfekle değil, ekonomik gücünüzle, diplomatik, kültürel etkinliğiniz ile ölçülüyor. Türkiye olarak son 8,5 yıldır dış politikada yumuşak güç boyutuna özellikle ağırlık verdik. Tarihimizin, kültürümüzün, medeniyetimizin bize sağladığı eşsiz birikimden ilham alarak bölgesel ve küresel süreçlere etki etmek için her denklemde çözüme katkı vermek için yoğun mücadele sergiliyoruz." dedi. Türkiye olarak hiçbir ülkenin egemenliğinde gözleri olmadığını vurgulayan Erdoğan, bölgede rol kapmak, şov yapmak gibi derdin içinde de olmadıklarını söyledi. Erdoğan; kan, göz yaşı üzerinden çıkar sağlamak gibi yanlışın içerisinde asla olmayacaklarına işaret ederek, bunu Libya konusunda da ifade ettiklerini kaydetti. Erdoğan, bölgedeki ülkelere baktıklarını, yerin altındakileri değil üstündekileri gördüklerini, attıkları adımların buna göre olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan, iktidarları döneminde Türkiye'nin dış ticaret yapısının önemli ölçüde değişim uğradığına işaret ederek, "İhracat yaptığımız mal ve ihracat yaptığımız ülke sayısı önemli ölçüde değişime uğradı. Kimsenin gitmediği, giremediği ülkelere Türk iş adamları rahatlıkla girebiliyor. 8.5 yıldır adeta mekik dokuyoruz." dedi. "ARI GİBİ ÇALIŞIN" Konuşmasında, dış ticaret müşavirlerine bazı Uzak Doğu ülkelerinin Türkiye'deki temsilcilerinin çalışma yöntemlerini örnek gösteren Erdoğan, "Hiçbir zaman ofislerinde oturup kalmazlar. Adeta arı gibi çalışırlar. Devamlı bizden, bakan arkadaşlarımızdan, bürokratlarımızdan randevu, iş adamlarıyla sürekli görüşmeler. Biz de aynen bunu istiyoruz. Arkadaşlarımız da arı gibi gidilmedik yer bırakmayacak. O ülkelerin yabancıları olmayacaklar. Oraları nakış gibi işleyecekler." diye konuştu. Erdoğan, yurt dışındaki ticaret müşaviri sayısını 205'e çıkaracaklarına işaret ederek, alışkanlıklarının peşinden gitmemelerini istedi. Erdoğan, dış ticaret müşavirlerinden mesai mefhumunu ortadan kaldırmalarını, on yılların ihmalini ortadan kaldıracak ve 500 milyar hedefine ulaşacak şekilde çalışmalarını istedi. Erdoğan, kendisinin vali, kaymakam ve belediye başkanlarına kollarını sıvamalarını, ellerine kazma kürek alıp işlerine, başına geçmelerini istediğini hatırlatarak, yurt dışındaki temsilcilerin de böyle bir gayretin içine girmeleri gerektiğini ifade etti. "İŞİMİZE AŞIK OLACAĞIZ" Fuzuli'nin "Alemde sadece aşk vardır, gerisi dedikodudan ibarettir' beytini hatırlatan Erdoğan, "Biz işimize aşık olacağız. Aşkla çalıştığınızda bugünkünden daha başarılı işlere imzanızı atacaksınız." diye ifade etti. CHP'YE VAAT ELEŞTİRİSİ Konuşmasının sonunda, CHP'nin seçim vaatlerini de eleştiren Erdoğan, "Muhalefet partilerinin bir kısmı, siyaset tarihimizin en popülist söylemleriyle en olmayacak vaadleri ortaya çıkmış durumdalar. Bu söylemler para piyasalarında dikkate alınmadı. Geçmişte bu tür söylem olduğu zaman para piyasalarında zelzeleler ve depremler meydana geliyordu. Ama şu anda bunu kimse almıyor. Dikkate alınmış olsa, sadece söylemler bile faizleri bile çok ciddi seviyeye taşıyabilirdi." dedi. Başbakan Erdoğan, ülke içinde huzuru bozmaya yönelik eylemleri milletin yakından izlediğini belirterek, bazı siyasi partileri, istikrar ve güven ortamını bozmak için eline gelen fırsatı değerlendirmeye çalışmakla suçladı.