Meandros Turizm Kültür Derneği Yöneticisi Coşkun Uyanık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgenin tanıtılması için çeşitli çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, dernek olarak düzenledikleri tanıtım amaçlı festivallerde Güllübahçe Belediyesi Halı Dokuma Atölyesi'nde dokunan halıları da sergilediklerini söyledi. Priene Kenti'nin yanı başında olmasına karşın Güllübahçe'nin turistlerin uğrak yeri olmadığını, bu nedenle beldeyi marka haline getirmeye çalıştıklarını anlatan Uyanık, öncelikle halı dokuma atölyesine sahip çıktıklarını ve ilk olarak da burada dokunan halıları yurt dışına göndermeyi hedeflediklerini dile getirdi. Bir süre önce Amerikalı Ressam Peter Hristoff'un bölgedeki festivallere katıldığını ve halı dokuma tezgahlarını ziyaret ettiğini kaydeden Uyanık, ressamın antik kentten çıkardığı motifleri halı dokuyan kadınlara verdiğini vurguladı. Atölyedeki kadınların klasik Milas halılarının yanı sıra Priene kentindeki motifleri de halılarına işlediklerini anlatan Coşkun Uyanık, ''4 yıldır atölyede Amerikalı Ressam Hristoff'un motiflerini kadınlarımız halılara döküyor. Bu sayede kenti ve bölgemizi daha iyi tanıtmayı amaçlıyoruz'' dedi. -HALILAR YURT DIŞINA GİDİYOR- Söke Halk Eğitim Merkezi ve İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun açtığı meslek edindirme kursunda halı dokumacılığı üzerine bölgedeki kadınlara eğitim veren Fatma Öztürk ise kurslara 2006 yılında başladıklarını dile getirerek, kadınlara 6 ay boyunca halı dokumayı öğrettiklerini söyledi. Atölyeye gönüllülerin büyük katkı verdiğini de anlatan Öztürk, özellikle Hristoff'un çıkardığı ''Meandros motifinin'' bölgenin tanıtımı ve halıların satışı için çok faydalı olduğunu kaydetti. Meandros motifinin Menderes Nehri'nin akışını sembolize ettiğini söyleyen Öztürk, ''Priene kentindeki motiflerin olduğu halıları Amerika ve Kanada'ya sipariş üzerine gönderiyoruz. Halılar el dokuması olduğu için büyük beğeniyle karşılanıyor'' dedi. Halı sipariş sayısının sürekli değiştiğini kaydeden Fatma Öztürk, İstanbullu halı alıcılarının da atölyelerinde dokunan halıları tercih ettiğini ifade etti. Dokunan halının büyüklüğüne göre fiyatların farklılık gösterdiğini, en küçük halının 40 lira civarında olduğunu da söyleyen Öztürk, atölyeye gelen kadınların ''düğüm hesabı'' çalıştığını, attıkları düğüm sayısına göre ayda 300-350 lira arasında kazandığını sözlerine ekledi. -KADINLAR DA ÜRETMEKTEN MEMNUN- Atölyede 1 yıl önce halı dokumayı öğrenen Safiye Mozgallı (42), kurs sonrası aile bütçesine katkıda bulunmak istediğini ifade etti. Çocuklar büyüdükten sonra evde oturmak istemediğini, üretmeyi sevdiğini de söyleyen Mozgallı, ''Elimizin çabukluğuna bağlı olarak ayda 500 liraya kadar kazanabiliyoruz. Hem yeni şeyler üretmek, hem de para kazanmak çok güzel'' dedi. Safiye Mozgallı ile aynı tezgahta halı dokuyan ablası Rabia Akkan (45) ise önceleri tarlada çalıştığını, tarla işi bittikten sonra yeni şeyler öğrenmeyi istediğini kaydetti. Yabancıların el dokuması halılara önem verdiğini söyleyen Akkan, ''El emeğinin kıymetini biliyorlar, biz de dokurken büyük keyif alıyoruz'' şeklinde konuştu.