Danıştay davasının
Ankara'daki karar
duruşmasından 10 gün önce
sanık Osman
Yıldırım'ı ceza evinde ziyaret ettiğini belirten, diğer sanık Süleyman Esen'in
avukatı Mehmet Ener, "O görüşmemizde Osman, el bombalarını
Veli Küçük'ten aldığını söyledi. Hablemit (
Necip Hablemitoğlu) suikastini de
teklif etmişler. Kabul etmemiş." dedi. Konuyla ilgili özel yetkili
Cumhuriyet başsavcı vekili
Hamza Keleş'e sözlü olarak bilgi verdiğini belirten
tanık Ener, bu konuları
mahkemede Osman'ın da kendisinin de dile getirmediklerini söyledi.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki
Ergenekon davasının bugünkü duruşması tanık ifadelerinin dinlenmesiyle devam ediyor. Sanık
Alparslan Arslan ve arkadaşı avukat
Tarkan Toper ile Danıştay baskınından bir gün önce bir restoranda bir araya gelen iş adamı Koray Yılmaz'ın tanık olarak ifadesinin alınmasına devam edildi.
Hakim Özese ve hakim Haşıloğlu, Koray Yılmaz'ın kendi üzerine kayıtlı bir cep telefonunun sahibi olduğu Karmayapı ve KSG şirketindeki ortağı Leyla Ecin'in kullandığını açıklaması üzerine bu telefonun baz istasyonu kayıtlarına göre görüştükleri kişilerle ilgili sorular yönelttiler. Hakimler, Yılmaz'a şirketin telefonu ile İkinci
Ergenekon davası sanığı
Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan
emekli olduktan sonra avukatlık yapan emekli albay Levent Göktaş ile görüşüldüğüne ilişkin kayıtlar olduğuna dikkat çektiler. Hakimler Özese ve Haşıloğlu, Leyla Ecin'in kullandığı, Koray Yılmaz adına kayıtlı cep telefonun ile Göktaş arasında 5
Nisan 2008 tarihinde mesajlaşma olduğuna dikkat çekerek Yılmaz'a Levent Göktaş'ı tanıyıp tanımadığını, Leyla Ecin'in Göktaş ile tanışıklığının içeriğini sordular. Göktaş'ı tanımadığını belirten Yılmaz, "Leyla Ecin meslek icabı avukatlarla görüşüyordu. Ama nedir ne değildir bilmem ve isterseniz öğrenir size söylerim." şeklinde
cevap verdi.
Üye Hakim Hasan
Hüseyin Özese, tanık Koray Yılmaz'ın dün yapılan duruşmada "İstanbul'a geldiğimde Balmumcu'daki misafirhanede milletvekilleriyle görüşürdüm" ifadesini hatırlatarak "Ankara'da yaşadığınıza göre milletvekilleriyle orada görüşmek daha kolay değil mi" diye sordu. Tanık Yılmaz "Her yerde görüşebilirim. Zaten arkadaşlarım." diye konuştu.
ESEN'İN ESKİ AVUKATI DA TANIK OLARAK DİNLENDİ
Danıştay yargılamasının Ankara 11.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldığı tarihlerde
tutuklu sanıklardan Süleyman Esen'in avukatlığını yapan Mehmet Ener, tanık sıfatıyla ifade verdi. Mahkeme Başkanı Köksal
Şengün, "Menfur Danıştay cinayeti ve o dönem basına yansıyan bazı detay konularla alakalı bilginize başvurmak için sizi çağırdık." dedi. Doğru söyleyeceğine dair yemini yaptırılıp bilgisi sorulan tanık avukat Mehmet Ener, davanın karar duruşmasından önce sanıklardan
Osman Yıldırım'ı cezaevinde ziyaret etmesi ve konuyu savcıya anlatması ile ilgili bazı bilgileri tekrar etmek istediğini söyledi. Ankara'dan geldiği için yol yorgunu olduğunu ve olayın üzerinden uzun zaman geçtiği için bazı detayları hatırlayamayabileceğini belirten Ener, daha önce bu konu ile alakalı verdiği ifadesinin doğru olduğunu, kendisine bu konu ile alakalı her sorunun sorulabileceğini söyledi.
OSMAN BENİMLE GÖRÜŞMEK İSTEMİŞ
Mahkeme Başkanı Şengün'ün, "Önce siz bildiklerinizi anlatın." diye uyarıda bulundu. Tanık Ener bunun üzerine "Duruşmalara geliş gidişleri sırasında Osman Yıldırım, avukatlığını yürüttüğüm Süleyman Esen'e benimle görüşmek istediğini söylemiş. Hatta ceza evinde mazgaldan da bu konu ile alakalı bir not vermiş kendisine. Ayrıca bu görüşmenin Esen için de iyi olacağını söylemiş. Süleyman bunları bana aktardı. Ben de cezaevine Süleyman'ı ziyarete gittiğim bir gün, kendisine Osman Yıldırım ile görüşeceğimi söyledim." dedi.
OSMAN İLE GÖRÜŞTÜM
Tanık Ener'in, cezaevi görevlilerinden de görüşme yaptıkları oda dışında beklemeleri konusunda ricada bulunduğunu söylemesi üzerine Başkan Şengün, "Normalde görevliler beklemezler mi?" diye sordu. Ener, "Genelde beklemezler. Benim ricam üzerine bir görevli, görüşmemiz boyunca dışarıda bekledi." diye konuştu. Osman Yıldırım'ın, "
Meslekte geçmişiniz var mı?" diye sorduğunu belirten Ener, "Hakimlikten geldiğimi söyleyince belli olduğunu ve beğendiğini söyledi. Sonra da bana bazı detaylar anlattı. Türkiye'deki bazı konuları etkileyecek bilgilerdi bunlar. Ben de hafızamın iyi olmadığını, isimleri aklımda tutamadığımı söyledim. Duruşmaya çıkan mahkeme başkanının da babacan birisi olduğunu belirterek konuyu ona anlatması yönünde tavsiyede bulundum." bilgisini verdi.
EL BOMBALARINI VELİ KÜÇÜK'TEN ALDIĞINI SÖYLEDİ
Mahkeme Başkanı
Köksal Şengün'ün, "İyi de bu size verdiği detaylar, bilgiler nelerdir?" diye sorması üzerine Ener, "Cumhuriyet gazetesine atılan el bombalarını Ata..'lı bir ilçede
Veli Küçük'ten aldığını, bombaları aldığı evde bir toplantı düzenlediklerini, Hablemitoğlu suikastini de kendisine teklif ettiklerini ancak kabul etmediğini söyledi." diye konuştu.
MUZAFFER TEKİN İLE ZEKERİYA ÖZTÜRK'ÜN TEPKİSİ
Anlattığı konuların herhangi bir basın-yayın organında haber olarak değerlendirilip değerlendirilmediğinin sorulması üzerine Ener, böyle bir haberden bilgisinin olmadığını söyledi. Bunun üzerine tutuklu sanıklardan
Muzaffer Tekin, elindeki bazı fotokopileri mahkeme heyetine göstererek "Yayınlandı." diye bağırdı. Başkan Şengün'ün, "Sabredin, size de sıra gelecek." uyarısından sonra bu sefer tutuklu sanık Mehmet
Zekeriya Öztürk, "Gerçekler saklanmasın." diye oturduğu yerden müdahalede bulundu. Başkan Şengün bu kez de "Biz de gerçekleri saklamasın diye uğraşıyoruz." dedi.
SAVCIDAN ÖNCE ŞAMİL TAYYAR'A BİLGİ VERDİ
Bu açıklamaların ardından tanık avukat Ener, konuyla alakalı gazeteci Şamil
Tayyar ile görüştüğünü belirterek, "Bazı sanıklar hakkında ve
dosyadaki bazı konularla alakalı bilgi istedi. Bir süre sonra dosyaya benim kadar
vakıf olmadığını anlayınca bu işten vazgeçtim." diye konuştu. Başkan Şengün bu açıklamaya "Dosyaya sizden daha fazla hakim olmasını mı bekliyordunuz? Siz bir avukatsınız ve dosya size ait." diye tepki gösterdi. Sanık Osman Yıldırım ile yaptıkları görüşmeye ilişkin de bazı bilgileri
Şamil Tayyar ile paylaştığını belirten Ener, "Görüşmeye ilişkin özel bilgileri Tayyar'a vermedim. Çünkü belki başka bir araştırma konusu olabilecek bilgilerdi." şeklinde konuştu.
BAŞKAN ŞENGÜN: PEKİ BUNLARI MAHKEMEDE NEDEN SÖYLEMEDİNİZ?
Osman Yıldırım ile yaptığı görüşmeden bir gün sonra Şamil Tayyar ile görüştüğünü belirten Ener, iki gün sonra da Ankara özel yetkili Cumhuriyet
Başsavcı vekili Hamza Keleş'e de bu görüşme ile alakalı bir ziyarette bulunduğunu söyledi. Ener'in, savcı Keleş'e bu bilgileri sözlü olarak anlattığını söylemesi üzerine Başkan Şengün, "Bunları nasıl yazıya dökmezsiniz ve şifaen söylersiniz?" diye tepki gösterdi. Ener'in "Almadı efendim." cevabı üzerine Başkan Şengün "Ve siz de yazıya dökmediniz?" diye tepkisine devam etti. Bunun üzerine Ener, "
Savcı bir suç unsuru görmedi ki yazıya dökmedi." cevabını verdi.
OSMAN'A İKİNCİ ZİYARET
Daha sonra karar duruşmasının görüldüğünü ve sadece kararın açıklandığını belirten tanık Ener, sanık Osman Yıldırım'ın kendisine verdiği bilgileri bu duruşmada hakime söylemediğini dile getirdi. Duruşmadan sonra Osman Yıldırım'ın, kendisini fax çekerek tekrar çağırdığını belirten Ener, bu kez cezaevi savcısına durumu bildirerek ikinci bir görüşme yaptığını söyledi. Ener, sanık Yıldırım'ın bu görüşme sırasında da "Sizin talepleriniz reddedildiği için ben de hiçbirşey anlatamadım." dediği bilgisini verdi.
Tanık Ener'in verdiği bilgilerin ardından Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, "Anlatılan detaylar sizin müvekkiliniz lehine olan konular. Osman anlatmadı ama siz neden anlatmadınız bunları?" diye sordu. Ener, "Ben savcı Hamza Keleş'e anlattım. Mahkemede hiç dile getirmedim." diye cevapladı. Başkan Şengün, "Adaletin sağlanması için çaba harcıyorsunuz. Bunları sizin mahkemede de anlatmanız gerekirdi. Biri gelmiş size bu bilgileri vermiş, gidip mahkemede anlatsanıza." diye tepki gösterince Ener, "O duruşmada sadece karar açıklanmıştı. Biz taleplerimizi daha önceki duruşmalarda vermiştik. Ayrıca kendisinin anlatmasını istedim. Eğer ben böyle bir görüşme yaptığımızı ve Osman Yıldırım'ın da bana bu bilgileri verdiğini söylesem ve o da bunları yalanlasa benim
savunma direncim kırılırdı." cevabını verdi.
ESKİ HAKİM; BU YAŞIMA KADAR KİMSEYE EMİR VERMEDİM
Tanır Ener, Yıldırım'ı iki kez ziyaret etmesinin ardından "Osman Yıldırım emri Mehmet Ener'den mi yoksa başka birinden mi aldı?" şeklinde haberler yayınlandı. Bu yaşıma kadar kimseye emir vermedim, yol göstermedim, ricada bulunmadım." dedi.
ALPARSLAN'IN SİNİRLENDİĞİ AN
Tanık Ener'in Ankara'da yapılan yargılama sırasında sanık
Alparslan Arslan'ın, öğleden önce verdiği ifadesinde "Süleyman Esen bizim liderimizdir." dediğini söylemesi, Alparslan Arslan'ın tepkisine yol açtı. Alparslan oturduğu yerden "Yalan" diye bağırırken Ener cümlesine "Öğleden önce Cumhuriyet gazetesine atılan el bombalarını Süleyman Esen'den aldığını söyledi ama öğleden sonra da yalan söylediğini ve ifadesini değiştirdiğini, el bombalarını Süleyman'dan almadığını söyledi." diye konuştu. Bunun üzerine Alparslan Arslan oturduğu yerden bağırmaya ve tanık Mehmet Ener ile sanık Süleyman Esen'e yönelik hakaretler etmeye başladı. Bunun üzerine de kendisini korumakla görevli biri uzman Çavuş üç
jandarma, Alparslan Arslan'ı, ağzını peçete ile kapatarak duruşma salonundan dışarı çıkardı. Bu bağrışmaların ardından duruşmaya ara verildi.