Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan,
Merkez Bankasının dövize müdahalesinin yerinde ve zamanlamasının doğru olduğunu ifade etti.
Bakan Çağlayan, beraberinde
AK Parti Muş
Milletvekilleri Faruk
Işık ve
Muzaffer Çakar,
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (
TESK) Başkanı Bendevi
Palandöken ile bazı iş adamlarıyla birlikte Muş'a geldi.
Muş Havaalanı'nda
Vali Ali Çınar, Belediye Başkanı Necmettin Dede ile çok sayıda partili tarafından karşılanan Çağlayan daha sonra Muş Valiliğini ziyaret etti. Burada Vali Ali Çınar'dan brifing alan Çağlayan, ardından gazetecilere geziyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Çağlayan, bir gazetecinin Merkez Bankasının dövize müdahalesiyle ilgili sorusuna şu yanıtı verdi:
''Merkez Bankasının müdahalesi yerindedir ve zamanlaması doğrudur. Piyasalarda hararet olduğu zaman ilgili kurum ve kuruluşların bazı tedbirleri alması gerek. Dünyada önemli
ekonomik gelişmeler söz konusudur. Türkiye de bir dünya ülkesidir. Dünya ekonomisine entegre olmuş olan bir ülkedir. Bu çerçevede bazı dışsal sebepler Türkiye'yi de etkilemektedir. Bu doğrultuda Merkez Bankasının döviz alımını durdurması son derece isabetli ve yerinde olmuştur. Zamlarla ilgili yapmış olduğu çalışma ve açıklama yerinde olmuştur. Piyasalarda hararet olduğunda, gaz olduğunda ilgili kurum ve kuruluşlar o harareti bir şekilde yok edecekler ve ona göre tedbirleri alacaklar.''
Türkiye ekonomisinin sağlam zeminler üzerinde ve son derece güçlü olduğunu ifade eden Çağlayan, Avrupa'nın birçok ülkesinde karşılaşılan en büyük problemin o ülkelerin iç ve dış borçlarının kendi milli gelirlerinden çok fazla olmasından kaynaklandığını ifade etti.
Türkiye'nin en büyük şansının siyasi istikrarı sağlanması olduğunun altını çizen Çağlayan, ''Sayın Baş
bakanımızın önderliğinde yeni hükümetimiz, yeni kabinemiz çok önemli çalışmalar yapacaktır.
2023 Türkiyesine hazırlanmaktayız. Türkiye bugün iç ve dış borçlarının toplamı milli hasılanın yüzde 40 oranına sahip bir ülkedir. Yeni dünyanın ekonomik güce sahip en önemli ülkesidir. Ülkemizde
bütçe açıklarının yüzde 2'ye düşürülmesi öngörülmüştür.
İhracat rakamlarımız yüzde 23 artmıştır. Şu anda ihracatımız 75 milyar dolar olmuştur. Geçen yıl aynı dönemde ihracatımız 60 milyar dolardı. Geçen yıl 114 milyar dolarlık ihracatla kapatmıştık. Bu yıl ihracat hedefimiz orta vadeli programda 127 milyar dolardır'' dedi.
Çağlayan, dünyada çok enteresan tehlikeler olmazsa cumhuriyet tarihinde yeni bir
rekor kıracaklarını belirterek, Merkez Bankasının 100 milyar dolarlık rezervi bulunduğunu, IMF'ye de sadece 4.5 milyar dolarlık bir borç olduğunu söyledi. Çağlayan, bunların hepsi ile siyasi ve ekonomik yapı yan yana konduğunda Türkiye'nin dünyanın en güçlü ülkelerinden birisi olduğuna işaret ederek, ''Hatta bunların en başında gelen ülkelerinden biridir. Bugün Türkiye üzerinden zaman zaman birilerinin, bizim dönemimizde çöpe atılmış olan
kriz kelimesini gündeme getirmesi, Türkiye'nin büyümesinden, gelişmesinden endişe edenlerin Türkiye karşıtlarının ortaya çıkartmış olduğu şeylerdir. Ama Türkiye artık bunu biliyor. 10 yıl evvel Türkiye'nin, Yunanistan'dan hiçbir farkı yoktu. Bütçe açıkları çift haneli rakamlardaydı. Toplam borcu milli gelirin yüzde 75'ine tekabül ediyordu'' diye konuştu.
Ekonomi Koordinasyon Kurulunun tüm senaryolara
hazırlıklı olduğunu vurgulayan Çağlayan, ekonomi yönetiminin son derece uyumlu ve koordinasyon içerisinde işinin başında olduğunu söyledi.
Ekonomi Koordinasyon Kurulunun son derece yoğun çalıştığını, kapasiteli bir şekilde tüm senaryolara hazırlık yaptığını belirten Çağlayan, şu değerlendirmede bulundu:
''Sadece bugünün şartları için değil, geçmişten beri çalışılıyor. Unutmayalım ki 2009 gibi dünyanın en büyük küresel krizinin Sayın Başbakanımızın ifade ettiği gibi Türkiye teğet geçmesi, sayın Başbakanımızın önderliğinde, ekonomi yönetimine vermiş olduğu talimatlar ve yapılan reformlarla gerçekleşmiştir. Önemli kararlarla işinin başında bulunan Ekonomi Koordinasyon Kurulu ve bizler bilin ki tüm rakamlarımızı çok daha net görüyoruz. Hiçbir endişeye mahal bırakacak bir şey yok. Aslında bunu söylemeyi bile abes görüyorum. 'Ekonomiyle ilgili bir sıkıntı yok' demek bile bana göre son derece gereksiz bir yaklaşımdır. Hiçbir tedirginliğe gerek yok. Tedirgin olacak insanlar, ülkeler zaten bellidir. Sadece Türkiye bir dünya devleti olduğu için, global
oyuncu olduğu için, Türkiye'nin ihracat yapmış olduğu pazarlardaki özellikle talep daralmasının Türk ihracatına getirebileceği negatif etkiler vardır. Bunları telafi etmek de bizim elimizdedir.''
-2023 YILINDA TÜRKİYE-
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ülkesi arasına gireceğini belirterek, ''Bunların tüm altyapıları kurulmuştur. Bu noktada ekonomi yönetimi her türlü meselesine hakim, bilen, izleyen bir yapıda işine devam ediyor. Asıl bu işten rahatsız olanlar Türkiye'yi geçmişte sömürmüş, Türkiye'nin yüksek faizinden para kazanmış olan fırsatçılardır'' ifadelerine yer verdi.
Millet olarak uyanık olunmasını isteyen Çağlayan, şu değerlendirmede bulundu:
''Onları rahatsız eden bugün Türkiye'de faizlerin düşmüş olmasıdır. Siyasi ve ekonomik istikrarı güçlü olan bir Türkiye onları rahatsız ediyor.
Borçlu bir Türkiye olsun ki dik olmasın, talimatını dışarıdan alsın, gündemi dışarıdan belirlensin istiyorlar. Ancak atı alan Üsküdar'ı geçmiştir. Bugün Türkiye siyasi ve ekonomik istikrarıyla her türlü altyapıyı fazlasıyla sağlamıştır. Ekonomik göstergeleri dünyanın en önemli göstergelerinden birine sahiptir. Dışarıdan ortaya çıkacak olan şoklara karşı her türlü hazırlığımızı yapmış durumdayız. 2009 küresel krizi bize bu konuda önemli bir tecrübe olarak, önemli kazanımlar vermiştir ve bu konuda en ufak bir kaygıya
prim vermeyecek durumdadır.''
Bakan Çağlayan ve beraberindekiler daha sonra
KOSGEB ve İşkur tarafından düzenlenen ''Girişimcilik Kursu''nu tamamlayanların
sertifika dağıtımına katılmak üzere Ceylan Alışveriş Merkezi'ne geçti.
(SY-AKS-EA)25.07.2011 19:09:38