- 30.12.2010 - Eğitim-Bir-Sen' class='textetiket' title='Eğitim Bir-Sen haberleri'>Eğitim Bir-Sen Eskişehir Şube Başkanı İsmail Altınkaynak, dershanelerin varlığının eğitimcileri rahatsız ettiğini söyledi. Altınkaynak, Ada Life Otel'de düzenlediği basın toplantısında, öğrencilerin okul, dershane ve özel ders arasında adeta yarış atı gibi koşturduğunu belirterek, baba, veli ve eğitimci bir kişi olarak söz konusu durumun kendilerini çok rahatsız ettiğini kaydetti. Mevcut sınav ve eleme sistemin bazı sorunları olduğunu ifade eden Altınkaynak, şöyle konuştu: ''Sorun çözmek için hep birlikte kafa yormamız gerekiyor. Tüm anne ve babalar şunu çok iyi bilmelidir ki; her öğrenci değerlidir. Her öğrencinin başarılı olacağı alanlar farklıdır. Bütün çocuklarımızdan aynı derecede başarılar beklemek son derece yanlıştır. Her öğrenci akademik başarıyı hedeflememeli, başka mesleklere de yönelmeli. Her öğrencinin yeteneği keşfedilmeli, becerileri doğrultusunda yetiştirmeli. Avrupa'da liselerin yüzde 60'ını meslek liseleri oluşturuyor. Türkiye'de ise bu oran yüzde 40'lar civarında. Veliler çocuklarının sürekli üniversite mezunu olmasını istiyor, ancak üniversite bitiren birçok kişi de iş bulamıyor. Herkes çocuğunu akademik başarıya yönlendiriyor. Bu durum toplum, aileler ve gençler için sakıncalı. Bir çocuk dershaneye gitmeden de iyi yerleri kazanabilir. Bu çocuğun çalışma alışkanlıklarıyla ilgili. Dershanenin olmayan birine vereceği bir şey yok. Bu öğrencinin içinden gelmesi gerekiyor. Donanımla da ilgili yani zorlamayla olmaz. Okul temel bilgileri veriyor dershane sadece tekrarı artırıyor ve test tekniklerini öğreterek onları bir adım daha ileriye götürmeye çalışıyor. Kendini yetiştiren herhangi bir öğrenci de dershaneye gitmeden başarılı olabilir. Daha önceki yıllarda yaşandığı gibi Emek Mahallesi'nden bir öğrenci SBS'de Eskişehir birincisi olabilir. İlla merkezde okumasına, dershaneye gitmesine gerek yok. Dershanelerin varlığı hepimizi rahatsız ediyor. Böyle bir sektör doğdu. Dünyanın parası gidiyor. Diğer yandan da bu konu bir arz talep dengesi. Talep olunca dershanelerin çoğalması normal.'' -''DERSHANE DENİLEN ACAYİP SEKTÖR''- Şube Sekreteri Muammer Karaman da sınava dayalı sistemin öğrenciyi dershaneye gitmeye mecbur ettiğini belirterek, şöyle devam etti: ''Biz okullarda konuları uzun uzun geniş bir müfredatla anlatıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı bize bunları öğrettiriyor ama öğrettiğin teknikle bir sınav yapmayacağım test tekniğiyle bir sınav yapacağım ve ona göre de çocukların başarılarını sıralayacağım diyor. Bu tekniği okullarda öğrettirmiyor zaten bu teknik zararlı bir yöntem. Çocukların önüne 4 şık koyarak bunlardan hangisi demek çocukların üretme becerisini düşürüyor. Çocukları sınırlandıran bir yöntem. Bu nedenle çocuklar dershanelere gitmek durumunda kalıyor. Bilinçli açılmış bir boşluk var o boşlukta dershanelere doldurtuluyor. Artık parası ve belli imkanları olan öğrencilerin çocukları dershanelere özel okullara giderek diğer öğrencilerle ciddi anlamda farklar oluşturuyorlar. Öğrencileri sıralayan ve kategorize eden bu sınav sistemi kalkarsa bu bahsettiğimiz dershane denilen acayip sektör de ortadan kalkar diye düşünüyoruz. Çocuklar bir yarış atı gibi çocukluklarını yaşayamadan a, b, c, d şıklarının arasına sıkışıyor.'' Toplantıya, Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Hakan Cirit, Teşkilatlanma Sekreteri Ali Rıza Mert, Toplu Görüşme ve Mevzuat Sekreteri Durna Gülşen, Basın Sekreteri Önder Uçak ve Mali Sekreter Yaşar Bigiş de katıldı. (CY-MHD)30.12.2010 15:04:32