Avrupa Birliği Bakanı ve
Başmüzakereci Egemen Bağış, bugünün çocuklarının da büyüdükleri zaman dünyanın sorunlarına eğileceklerine yürekten inandığını belirterek, ''
Çocuklarımız dünyada yapılan bütün yanlışlıklara 'dur' diyecek tertemiz kalplere sahipler. Görev onların olduğu gün, onların da gerektiği yerde 'one minute' diyeceğinden hiçbir endişem yok'' dedi.
Bağış,
Ümraniye Belediyesinin, ilçe sınırları içerisindeki bilgi evlerine üye çocuklar ile aileleri için ramazan etkinlik alanında düzenlediği
iftara katıldı.
Burada bir konuşma yapan Bağış, ''Bilge Çocukların'' anlamlı bir sıfat taşıdıklarını belirterek, bilgi evlerinde çocukların aldığı eğitimin onları yarının
Türkiye'sine hazırladığını söyledi.
Türkiye'nin önünün çok açık olduğunu ifade eden Bağış, ''Hamdolsun bugün dünyanın 16'ncı, Avrupa'nın 6'ncı en büyük
ekonomik gücüyüz. İnşallah 12 yıl sonra sizlerin artık bilinçli bir şekilde bu
ülkeye sahip çıkmaya çalışacağınız günlerde,
2023 yılında dünyanın en güçlü 10 ülkesinden biri olacağız'' dedi.
Bağış, Türkiye'nin sorunlarını
teker teker geride bıraktığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Çocuklarımızın gözlerinde gördüğüm bu pırıltı, bu kararlılık, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili beni daha da umutlandırıyor. Ben de bu salondaki çocuklarımızın neredeyse yaşıtı iki evlat babası olarak, onlara bizim büyüklerimizden devraldığımızdan daha kendinden emin bir Türkiye'yi devrediyor olmanın onurunu taşıyorum. Ama bugün bu salondaki çocuklarımızın yöneteceği Türkiye'nin de çok daha ileriye gideceğine yürekten inanıyorum. Çünkü dünyanın en güzel ülkelerinden birinde yaşıyoruz. Doğunun en batılı, batının en doğulu şehrinde yaşıyoruz. Dünyanın en güzel coğrafyasında farklı kültürlerin, farklı inançların, farklı medeniyetlerin asırlardır birlikte insanlığa huzur verdiği bu ülkede bizim paylaşamayacağımız hiçbir şey yok.''
Bağış, ''
Ramazanın kelime anlamıyla ''ateşi yutan'' demek olduğunu belirterek, ''Sizlerle beraber bu iftar sofrasında ülkemizi kemiren şiddetin, vahşetin, hoşgörüsüzlüğün bu ramazan içerisinde yutulmasını temenni ediyoruz'' diye konuştu.
Necip Fazıl Kısakürek'in çocuklar için kaleme aldığı şiirinden dizeler aktaran Bağış, Türkiye'nin aydınlık geleceğinin de çocuklar tarafından inşa edileceğini vurguladı.
Bağış, bugünün çocuklarının sadece Türkiye'nin sorunlarına değil, dünyanın çeşitli yerlerinde yokluk, sıkıntı,
açlık çeken diğer çocukların da yaralarına merhem olacaklarını, onların da sorunlarına çare olmaya çalışacaklarını belirterek, şunları kaydetti:
''Bugün Türkiye'nin eli dünyada her yere yetişiyorsa, bugün Ümraniye Belediyesi
Bosna Hersek'teki bir kültür merkezi ihtiyacına bile
cevap verebiliyorsa, eğer bugün
TİKA Afrika'da, Balkanlar'da,
Kafkas coğrafyasında ihtiyaç sahiplerine
hizmet götürebiliyorsa, bizim çocuklarımızın yönettiği Türkiye çok daha iyisini yapacaktır. Bugün dünyanın farklı köşelerinde savaşlar, çatışmalar, bir yandan üzüntüler olabilir, ama Türkiye'nin de bunları gidermek için çabalayan, dünyanın dört bir yerinde hizmet veren
gönüllü orduları var. Topladığı yardımları Afrika'nın en ücra köşesine götüren
gönüllüler, işte onlar Türkiye'nin gerçek büyükelçileri. Onlar Türkiye'nin ve bu milletin adını
altın harflerle tarihe yazan çok değerli temsilcilerimiz. Ben bu çocuklarımızın da büyüdükleri zaman aynı büyükleri gibi dünyanın sorunlarına eğileceklerine yürekten inanıyorum. Çocuklarımız dünyada yapılan bütün yanlışlıklara 'dur' diyecek tertemiz kalplere sahipler. Görev onların olduğu gün, onların da gerektiği yerde 'one minute' diyeceğinden hiçbir endişem yok.''
Bağış, konuşmasının ardından, kitap
okuma alanında dereceye giren çocuklara hediyelerini verdikten sonra Bilge Çocuk Korosunca seslendirilen
İngilizce,
Arapça ve
Türkçe şarkıları dinledi.
-''GERÇEKTEN O TOPLANTI MASASINDA BİR BAŞKAN OLUR''-
Daha sonra bir gazetecinin, ''YAŞ'taki yeni oturma düzeniyle ilgili neler düşünüyorsunuz?'' şeklindeki sorusuna karşılık, bu durumun Türkiye'nin normalleştiğinin göstergesi olduğunu ifade eden Bağış, şöyle devam etti:
''Her ne kadar ana muhalefet partimizin genel başkanı, 'Bir fotoğrafla Türkiye
sivilleşmez' demişse bile herhalde onlar Türkiye'nin o
siyah beyaz fotoğraflı günlerine tekrar geri dönmesini istiyorlar. Ama Türkiye her geçen gün daha demokratik, daha çağdaş, daha medeni, daha zengin ve müreffeh bir ülke olma yolunda azimle ilerliyor. Bülent Bey'in de (
Bülent Arınç) söylediği gibi, gerçekten o toplantı masasında bir başkan olur. Bu çok doğaldır. AB standartlarında ilerleyen bir ülkede de farklısı düşünülemezdi. Ama ana muhalefet partisi genel başkanı, 'Fotoğrafla olmaz' demişler. Onlar daha iyi bilirler fotoğrafla mı olur, kamerayla mı olur, görüntüyle mi olur? Neyle ne olur onu ben bilemem ama Türkiye'nin demokratikleştiğini sadece biz söylemiyoruz. Dünyanın önde gelen yayın organları söylüyor. Hem doğumuzdaki hem batımızdaki sivil
toplum kuruluşlarının raporları söylüyor. Ortaya çıkan belgeler söylüyor. Kimse de Türkiye'd
e devlet, millet, ordu arasına fitne sokmaya kalkmasın. Çünkü bu ülkenin insanı ordusuna Peygamberinin adıyla hitap eder; '
Mehmetçik' der. Kendi asker ocağına 'Peygamber ocağı' diyen başka bir millet yoktur. Onun için bizim devletimiz, milletiyle, ordusuyla, sivil unsurlarıyla, bürokratlarıyla, belediyeleriyle, merkezi hükümetiyle daha aydınlık, daha çağdaş, daha demokratik bir Türkiye'nin inşası içerisindeyiz. Türkiye her geçen gün güzelleşiyor, her geçen gün zenginleşiyor, her geçen gün güçleniyor. Bundan da her birimizin gurur duyması gerekir.''
(HTC-TUR-GÖK)04.08.2011 08:56:14