Eski
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım, ''
Çevre konusunda kraldan fazla kralcı olmamıza gerek yok'' dedi.
Ege Bölgesi
Sanayi Odası'nın (EBSO) 2010 yılı Çevre Ödülleri EBSO
Meclis Salonu'ndan düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
Törende konuşan Yıldırım, ''
Sanayiciler 'çevre' deyince benim bildiğim tansiyonları yükselir. Çünkü çevre demek
maliyet demektir'' diyerek,
İzmir'de sanayicilerin gösterdiği gelişimin geleceğe yönelik umut verici olduğunu belirtti.
Türkiye'de çevrenin korunmasıyla
ülkenin kalkınması arasındaki dengenin iyi gözetilmesi gerektiğin kaydeden Yıldırım, ''Sürekli çevreye vurgu yapmak, ön plana çıkarmak fiyakalı olabilir ama bütün olarak düşünmeli. Bu konuda çok aşırı hassasiyet göstermeniz hiçbir şey ifade etmez. Karadeniz'e 8 tane kıyısı olan ülke var. Biri bir gram bile atık bırakmamak için dünya kadar yatırım yapıyor, öteki kol gibi kanalizasyonu verdiği zaman Karadeniz'i koruma hikayesi bir anlam ifade etmiyor. Onun için yüklerin ortak paylaşılması lazım. Aynı şey Baltık Denizi için de geçerli.
Danimarka,
İsveç,
Finlandiya,
Almanya titiz davranıyor, Polonya'nın umrunda değil'' diye konuştu.
Yıldırım, çevre konusunun dünyada
kavga konusu olmaya devam ettiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
''Bazı konularda ülke gerçeklerini görmemiz lazım.
Avrupa ülkeleri sanayi tesisi kuruluşunda havaya verilen partikül miktarını bizden 4 kat daha fazlasını kabul ediyor, biz 4 kat
altını şart arıyorsak bu bizim ülkemize haksızlıktır. Dünyayı kirleten ülkeler bu ülkeler, biz değiliz.
Ozon tabakası delinmesi, havaya verilen yanmış gazlarla ilgili konu gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere ödettiği bir bedeldir. Şimdi O bedeli gelişmiş ülkelerden tahsil etmeye çalışıyorlar. Emisyon ticaretine başladılar, 'ya şu kadar karbondioksit salınımını azalt, azaltmıyorsan ABD'ye, Almanya'ya şu kadar para vereceksin...' Bu büyük bir tuzaktır. Bu konuda milletimiz uyanık olmalı. Biz üstümüze düşen vazifeyi yapacağız.''
AB ile çevre faslının açıldığını hatırlatan Yıldırım, bu faslın zor, kolay kolay tamamlanması beklenmeyen bir fasıl olduğunu belirterek, ''bir şekilde müzakere edeceklerinİ'' söyledi. Yıldırım, yapılan bölünmüş yolların havaya salınan yanmış gazlarda 1 milyon 600 bin ton azalma sağladığını, 2020'ye kadar oranını 30 milyon tona ulaşması konusundan taahhütlerinin olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Seçim beyannamesinde yaşanabilir çevre ile ilgili kapsamlı bölümümüz var. İlk defa siyasi parti böyle bir bölüm koydu. Hem kalkınacağız, hem büyüyeceğiz, çevre ile kalkınmayı dengeli bir şekilde yürüteceğiz. Çevreye çok aşırı ihtimam gösterdiğimizde
rekabet şansımız kaybediyoruz. Beni çevre düşmanı olarak görmeyin, gerçekleri konuşuyorum. Paydaş olduğunuz ülkeler ne kadar yapıyorsa o kadar yapacaksınız. Daha fazlasını yaparsanız gelecek kuşakların refahını onlar için harcamış olursunuz, ülkenizin rekabet şansını kaybedersiniz. Akılcı düşünmek lazım.''
-''ÇEVRE KONUSUNDA BANA SORARSANIZ BİRAZ DA İLERİ GİTTİK''-
Yıldırım, katı atıkları depolayacak yer kalmadığını, bu şekildeki atık bertaraf sisteminin sürdürülebilir olmadığını,
geri dönüşüm aşamasına geçilmesi gerektiğini ifade etti.
Evsel atıkların, kanalizasyonun enerjiye dönüştürülebildiğini kaydeden Yıldırım, şunları söyledi:
''Enerjiyi maliyeti kurtarmıyor. Yüzde 50'sini kurtarıyor ama depolama probleminden kurtarıyorsun. İzmir'in şu an önemli problemi bu. 'Arıtma yapıyoruz' diyoruz ya arıtma yapmak önemli değil. Önemli olan oradan çıkacak tortuları ne yapacağız? Yeni nesil atık bertaraf sistemine geçmeliyiz. Çevre konusunda kraldan fazla kralcı olmamıza gerek yok. Asgari çevre şartlarını yerine getirmemiz lazım. Çevre demek para demektir. Almanya'nın sanayi tesisinde baca gazlarının ürettiği milyon metreküp başına partikül miktarı 4 iken biz 1 diye standart koyarsak bu ülkemize haksızlık olur. Bugün böyle yapıyoruz, doğru değil, bunu düzeltmemiz lazım. Bu sanayiciye 4 kat bedel ödetme oluyor. Buraya harcadığın zaman işini yürütemiyorsun, rekabet yapamıyorsun. Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkeleri rekabetten düşürmek için en etkili aracı şu anda bu.
Bu konuda uyanık olmamız lazım. Yoksa çevre hepimizin ortak mirası. Mutlaka korumamız lazım. Bu konuda her şeyi yapmamız lazım ama makul ölçüde yapmamız lazım. Bizim tek başımıza yapmamız bir şey ifade etmiyor. Ege Denizi'nde, Akdeniz'de sadece biz yokuz. Herkes ne kadar yapıyorsa bizim de o kadar yapmamız lazım. Dünyada bu konu 10 sene daha tartışılır. Uzlaşma noktası bulunmaz, çünkü adil çözüm yok.
Adil çözüm, çevreyi bu hale getirenlerin faturayı bu işte hiçbir taksiratı olmayanlara ödetme hevesinden vazgeçtikleri zaman olur. Şu andaki kavga bundan ibaret. Bu yeni teknolojiyle, yeni standartla,
uygulamayla kalkınmakta olan gelişmekte olan ülkelerin gelişme sürecini uzatmaya yönelik plandır. Ama bu çevre fotoğrafıyla sunuluyor. Belki beklemediğiniz bir değerlendirme ama sizle paylaşmak istedim. Çevre konusunda Türkiye'de hem yasal düzenlemeleri güncelleştirdik, hem gereken uygulamaları yaptık. 2023'e, 2040'a kadar planlarımız var. Çevre konusunda bana sorarsanız biraz da ileri gittik, bana sorarsanız vitesi biraz küçültmemiz lazım. Bu konuda şikayet istiyorum sizden. Bu konuyu makul düzeylerde ele almamız lazım.''
Vali Cahit
Kıraç da dünyanın en önemli sorununun
fosil yakıtların kullanımı nedeniyle karbondioksitin artması olduğunu söyleyerek, çevreden kirletilmeden faydalanılması gerektiğini vurguladı.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da sanayicide çevre bilinci konusunda farkındalık yaratmaya çalışıklarını,
sanayi üretimi yaparken çevrenin de korunması gerektiği düşüncesini taşıdıklarını kaydetti.
Törende Çevre (Altın) Ödülü kategorisinde birinci olan Viking Temizlik ve KOzmetik Ürünleri
Pazarlama Sanayi
Ticaret Anonim Şirketi, ikinci olan Yorglas Cam Merkezi Sanayi Ticaret Anonim Şirket üçüncü olan Altera Tıbbi Malzeme Sanayi Ticaret Anonim Şirketi ile, Çevre Uygulama (Gümüş) Ödülü kategorisinde birinci olan
Klimasan Klima Sanayi Ticaret Anonim Şirketi ve üçüncü olan Kemalpaşa
Organize Sanayi Bölgesi'ne ödülleri verildi. Bu kategoride ikincilik ödülü verilmedi.
Yıldırım, EBSO'nun ardından İzmir Kent Konseyi'ni ziyaret etti.
(HLL-ALK-MVA)06.06.2011 20:16:06