-
TBMM BAŞKANI ÇİÇEK:
-''YENİ YASAMA YILI AÇILIŞINDA YAPILACAK RESEPSİYONUN
İPTAL EDİLMESİ İÇİN TALİMAT VERDİM''
-''YEMİN ETMEK VE PARLAMENTO ÇALIŞMALARINA KATILMAK HEM
GÖREV HEM DE SORUMLULUKTUR''
-''YARGIYA MÜDAHALE EDEMEM. HER ERK, KENDİ GÖREV ALANI
İÇİNDE FAALİYET GÖSTERMELİ''
-''(PALMER RAPORU) BU ULUSLARARASI RAPORLARIN HANGİ
TEZGAHLARDA HAZIRLANDIĞINI BİLİYORUZ. BU TİP RAPORLAR,
ONU HAZIRLAYAN KURUMLARIN İTİBARINA GÖLGE DÜŞÜRÜYOR''
ANKARA (A.A) - 07.09.2011 -
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni
yasama yılının açılışında yapılacak
resepsiyonun iptal edilmesi için talimat verdiğini bildirdi.
Çiçek, Diplomasi Muhabirleri Derneği
yönetim kurulu üyelerini kabulünde, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
TBMM'nin, her yasama yılı açılışında yapılan resepsiyonun iptal edilmesi talimat verdiğini açıklayan Çiçek, bu kararı, ''
ülkenin içinde bulunduğu durumu göz önüne tutarak aldığını'' söyledi. Çiçek, ''TBMM'nin yeni yasama yılı açılış törenleri planlandığı gibi yapılacak. Ancak
akşam yapılan resepsiyon iptal edildi'' dedi.
-BDP'LİLERE ÇAĞRI-
BDP milletvekillerine
yemin etmeleri çağrısını yineleyen Çiçek, ''
Türkiye'de 25. seçimi yaptık. Adaylar seçimlere neden girerler?
Parlamentoya seçilmek ve ülkeyi buradan yönetmek için'' dedi.
''
12 Haziran seçimlerini de bu parlamento için yaptık'' diyen Çiçek, şöyle devam etti:
''Herkesi görevini yapmaya davet ediyorum. Yeni bir
Anayasa yapılacaksa -ki halkın beklentisi de bu yönde-
Meclisin en önemli görevi budur. Tüm partilerin, bu Anayasa'nın yapılması konusunda katkıları önemlidir. TBMM'de temsil edilen partilerin bu süreçte, Meclis dışındaki partilerden ya da
sivil toplum kuruluşlarına göre daha fazla sorumluluğu vardır. Yemin etmek ve parlamento çalışmalarına katılmak hem görev, hem de sorumluluktur. Bu de hep bu sorumluluğun yerine getirilmesi konusunda hep davette bulundum. Mevcut mevzuat ve Anayasa doktrini açısından ön şart; göreve başlamak için yemin etmektir.''
Milletvekillerinin yemin etmemesinin, Meclis çalışmalarını nasıl etkileyeceğinin ve
komisyonlarda çalışma yapılıp yapılamayacağının sorulması üzerine ''Komisyon çalışmaları da bir yasama faaliyetidir. Yasama faaliyetleri, 'falanca gelirse yapılır' gibi bir şarta bağlı değil. Aksi takdirde, bir parti 'ben Meclis'e gelmiyorum' diyerek, tüm Meclis'i tıkayabilir'' açıklamasında bulundu.
-UZUN TUTUKLULUK KONUSUNDA
AİHM UYARISI-
TBMM Başkanı Çiçek,
tutuklu vekillerin durumunun hatırlatılması üzerine, uzun tutukluluk sürelerine değinerek, ''
Tutukluluk bir tedbirdir, mahkumiyet değildir. Sadece Türk
Ceza Hukuku'nu değil, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri de göz önüne alın'' diye konuştu. Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Anayasa'nın 90. maddesi hak ve özgürlüklerle ilgili anlaşmaları iç hukukun parçası yapmıştır. Üstelik, kanunlarla bu sözleşmeler arasında aykırılık olunca, sözleşmeler öncelik taşır. Her
hukukçu normlar hiyerarşisini bilir. Hangi normların öncelikli olduğunu bilir. Tüm kamuoyunun olduğu gibi, bizim de beklentimiz, bu davaların bir an önce sonuçlandırılmasıdır.''
Çiçek, ''normlar hiyerarşisine'' vurgu yaparak, ''kuvvetler ayrılığı'' ilkesini hatırlattı ve yasama ile yürütme organlarının,
yargıya müdahale etmelerinin söz konusu olmadığını söyledi.
TBMM Başkanı Çiçek, geçmişte, yargının yasama ve yürütmeye müdahalesine tepki koyan bir insan olarak, ''dün dündür, bugün bugündür'' demeyeceğini ifade ederek, ''Dolayısıyla yargıya müdahale edemem. Her erk, kendi görev alanı içinde faaliyet göstermeli'' diye konuştu.
-''EDEBİYAT ÖĞRETMENİM ŞİMDİKİ ANAYASA;YA 2 VERİRDİ''-
Mevcut Anayasa'nın
Türkçe açısından çok sıkıntılı olduğunu vurgulayan Çiçek, ''Bir cümlede eğer iki kere 've' kullanılırsa, o metin Türkçe açısından kötü bir metindir. Benim edebiyat öğretmenim, eğer bu Anayasa'yı değerlendirseydi, ancak 10 üzerinden 2 verirdi'' dedi. Çiçek, ''Gelişmiş
demokrasilerde hukuk metinleri o ülkenin dilini en güzel kullanan metinlerdir. Mevcut Anayasa;da da, kanunlarda da bu açıdan sıkıntılar var. Yeni Anayasa mümkün olduğunca duru bir metin olmalı'' şeklinde konuştu.
-PALMER RAPORU-
TBMM Başkanı Çiçek,
İsrail ile ilişkilere ilişkin bir soruyu yanıtlarken, ''
Hükümet, İsrail'e yönelik bir karar aldı. Bence de doğru bir karar aldı'' dedi. Çiçek, şunları kaydetti:
''Birincisi Türkiye, dostluğunun getiri katsayısı yüksek olan ülkelerin başında gelir. İkincisi Türkiye, İsrail'i ilk tanıyan ülkedir. Üçüncüsü İsrail de Türkiye de demokrasi ile idare edilen iki ülke.
Tüm bunlar yan yana getirildiğinde Türkiye ile İsrail ilişkilerinin İsrail açısından önemli olması gerekir. Mavi
Marmara konusu uluslararası hukuk açısından ihlaldir. Hem uluslararası hukuku ihlal edip hem de onun karşılığı olan tavırları yerine getirmemek olmaz. İsrail'in özür dilemesi gerekir, ölen insanlarımız için tazminat ödemesi gerekir. Bunun bu kadar zor olmaması lazım.''
Çiçek,
Mavi Marmara saldırısı ile ilgili
Palmer Raporu'nu da eleştirerek, ''Bu uluslararası raporların hangi tezgahlarda hazırlandığını biliyoruz. Bu tip raporlar, onu hazırlayan kurumların itibarına gölge düşürüyor. BM üzerine zaten birçok konuda gölge düşmüştü. Bu da bunlara ek oldu'' diye konuştu.
(GLS-MAH)07.09.2011 14:52:04