Dünya'da Atina'nın ardından ikinci
Müze-Otel kompleksi yaklaşık 3 yıllık çalışmanın ardından
Antakya'da yapılacak.
Hristiyanların Vatikan'dan sonra ikinci hac merkezi olan Hatay'daki St. Pierre Kilise'sinin hemen karşısında turistlerin konaklayabileceği bir konaklama tesisi yapma fikrini ortaya atmasının ardından başlayan
otel inşaatının
sondajı sırasında bulunan tarihi kalıntılar konsepti değiştirdi.
Hatay'ın merkez ilçesi Antakya'da Haraparası Mahallesi'nde St.Pierre Kilisesi'nin hemen karşısında özel bir müteşebbise ait arazide başlatılan inşaat kazısında
Türkiye'deki yegana tarihi eserler gün yüzüne çıkarıldı. Kanunlar gereği otel yapılacak alanda yapılan sondaj çalışmalarında Türkiye'de taşınmaz kültür varlıkları statüsünde Genç Antik Dünya'nın dört önemli şehirlerinden biri olan Antiokheia'ya ait 850 metrekarelik bir alana yayınlan kalıntı, Helenistik döneme ait olduğu düşünülen sur kalıntıları, hamam kompleksi ve cam atöllyesi ortaya çıkarıldı.
Bilimsel kazı çalışmalarının tamamlandığı alanda halen uzmanlar çıkarılan tarihi eserlerin hangi çağa ait olduğu üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
Antakya
Arkeoloji Müzesi Müdürü Nalan Yastı, kazı alanında yapılan çalışmalar hakkında verdiği bilgilerde,
Fransız İşgalinden sonra Türkiye genelinde ilk defa tamamı Türk Arkeolog ve Bilim Adamlarından oluşan bir heyetle böylesi büyük bir tarihi kalıntının ortaya çıkarıldığını söyledi.
Taşınmaz
Kültür Varlıkları'nın yerinde korunabilmesi için ortaya çıkan eserlerin gelecek nesillere güvenle aktarılması için kazı alanında yapılması düşünülen otelin müze-otel konseptine dönüştürüldüğünü aktaran Yastı, "Alanda 850 metrekarelik tarihi kalıntı içerisinde 2
havuz ve 4 külhanın bulunduğu hamam kompleksi ile birlikte geç
Bizans dönemine ait olduğunu düşündüğümüz cam atölyesi ve Helenistik döneme ait sur duvarı tespit edildi. Ayrıca kazı alanında taşınabilir kültür varlıkları olarak 2 binden fazla tarihi eser
teker teker incelendi, envantere kaydedildi ve bunlar kısa süre içerisinde Antakya Arkeoloji Müzesine teslim edilecek." dedi.
Müze-Otel konseptini hayata geçirecek olan İnşaat Mühendisi ve
Proje Koordinatörü Burhan Seçmen ise Antakya'da yapılacak olan bu tesisisin Dünya'da Atina'dan sonra ikinci olacağını aktardı. Dünya'da ve Türkiye'de genel olarak tarihi kalıntıların yakınlarına kurulan otellerin aksine Antakya'da yapılacak olan bu tesisisin özel bir itina ile tarihi eserlerin üzerine inşa edileceğini belirtti.
OTEL İNŞAATI 3 YIL İÇİNDE BİTECEK
Adana Anıtlar Bölge Kurulu'ndan çıkacak karar doğrultusunda hazırladıkları projeye başlayacaklarını aktaran Seçmen, 250 odadan oluşacak otelin 2,5–3 yıl içinde tamamlanacağını ifade etti. Seçmen ayrıca normal bir 250 odalık tesisin 1 yıllık bir sürede bitirilebileceğini ancak Antakya'da yapılacak bu kompleksin tarihi eserlerin üzerine inşa edilmesinden kaynaklı hem maddi hem de zaman açısından yoğun bir çalışma yapacaklarını aktardı.
Tarihi kalıntıların bulunduğu alandan 7 metre yükseklikte çelik ayakların üzerine otelin inşa edileceğini aktaran Seçmen, "250 odadan oluşacak otelimizin ana koridorlarından altta kalacak ve müze haline getirilecek eserler görülebilecek. Ayrıca otelimizin üst katı olan
yaşam alanından St Pierre Kilisesi görülecek. Kot olarak St Pierre Kilisesi'nin önüne geçilmeyecek ve inşaat alanında kesinlikle
makine kullanılmayacak. Özel ve hassas vinçler yardımı ile otelin çelik ayakları bilimsel
ekip kontrolünde dikilecek." şeklinde konuştu.