Prof. Dr. Hilal
Ünal, yüzyıllar önce keşfedilen Kına
kına Ağacı ile Koka bitkisinin
ülkelerin ortaya çıkışına, savaşlara,
ekonomik, sosyal ve siyasi politikalara nasıl etki ettiğini anlattı.Ünal, dünya tarihini bitkilerin değiştirmekte olduğunu söyledi.
Ondokuz
Mayıs Üniversitesi (OMÜ), Tıbbi Onkoloji Derneği ve
Samsun Meme Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Katılımlı
Karadeniz Meme Kongresi'ne katılan
Acıbadem Kadıköy Hastanesi Meme Kliniği Sorumlusu Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hilal Ünal, dünya tarihini bitkilerin değiştirmekte olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ünal, yüzyıllar önce keşfedilen Kınakına Ağacı ile Koka bitkisinin ülkelerin ortaya çıkışına, savaşlara, ekonomik, sosyal ve siyasi politikalara nasıl etki ettiğini aktardı.
Prof. Dr. Ünal'ın verdiği bilgiye göre,
Kınakına Ağacı: And dağlarının 750–2800 m yükseklikte yetişen Kınakına ağacı, ilk defa Peru,
Bolivya ve
Venezuela yerlileri tarafından keşfedilmiş. Kabuklarından elde edilen kına tozunu yüksek ateş tedavisinde kullanılan toz, 1658'de Peru Valisi Mendoza'nın sıtma nöbetlerini geçiren eşine verilmiş ve iyileşmiş. Böylelikle meşhur olan kına tozu, Avrupa'ya götürülerek, sıtma tedavisinde kullanılmış. 18. yüzyılda Protestan ülkelerinin tümüne yayılınca artan talepleri karşılamak için
ağaç dikimleri yapılmış.
Kömür katranı ile yapay kinin adı verilen tozu üretmek için çalışmalar yapılırken anilin
boyaları ve aseton keşfedilmiş. İngiltere'de solmayan sentetik boya sanayi kurulmuş, pamuklu ve yünlü kumaşlarının ticareti ile ülke zenginleşmiş. 1. Dünya
Savaşı'nda patlayıcıların etkin maddesi olarak İngilizler'in kullandığı aseton ise savaşın akışını değiştirmiş. Yine çalışmalar sırasında bulunan "Salvarsan", frengi tedavisinde çığır açmış. Almanya'da kauçuk, plastik, petrol,
gübre ve savaş gazları üretiminde kullanılan yapay materyaller.
Bitki sayesinde köleleri
Güney ve
Kuzey Amerika'ya götüren tüccarlar, Kuzey Amerika'nın zenginleşmesinde büyük rol oynamış. Kölelik
Amerikan iç savaşının tetikleyerek sonuçta ABD kurulmuş. 2. Dünya Savaşı'nda Güney
Asya vb. ülkelerde konuşlanan askerler, kinin sayesinde sıtmadan korunmuş. Sonuçta kinin, günümüzde kinin, ilaç dışında alkolsüz içeceklerde tatlandırıcı olarak da kullanıyor.
KOKA HAYVANLARIN BESLENMESİNDE KULLANILDI
Koka Bitkisi: And dağlarının alçak bölgelerinde
doğal yetişen koka bitkisinin yaprakları, yüzde 0.3–1.5 oranında
kokain içeriyor. Halk, koka yapraklarını alkali bazlı bir madde ile karıştırarak çiğnemiş, hayvanların beslenmesinde kullanmış. Vücut dayanıklılığını, algıyı ve düşünme kapasitesini artıran bitkinin ağrı kesici özelliği etkisi var.
İspanyol istilası sonrası
gümüş madeni işçilerinde verimliliği arttırmak kullanılan koka, 19 yüzyıla kadar dikkat çekmemiş. 20. yüzyılın başlarında bitkiden elde edilen ve kullanılan kokainin
bağımlılık yapıcı etkisi saptanınca 1920'lerde birçok ülke yasaklamış. Ancak alkolsüz yasal koka içkisi '
Coca Cola' imal edilerek tüm dünyada yaygınlaştı.