Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) beşinci olağan kongresinde
terör örgütü
elebaşı Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için siyasi, diplomatik ve hukuki alanda çalışmalar yapacak bir inisiyatif oluşturulması kararı alındığı bildirildi.
DTK'nın iki gün süren beşinci kongresi bugün, hazırlanan sonuç bildirisinin, DTK sözcüsü
Cemal Coşkun tarafından okunmasıyla sona erdi.
Bildiride, Kongrenin, siyasal süreç, ulusal konferans, demokratik özerkliğin inşası ve
seçim gündemleriyle toplandığı, önemli tartışmalar ışığında tarihi önemde kararlar aldığı belirtilerek,
Kürt sorunu ve Türkiye'nin
demokratikleşme sorununun barışçıl temelde çözümünün gerçekleşmesi için yürütülen
diyalog sürecinin tıkanma ile karşı karşıya geldiği öne sürüldü.
Terör örgütü elebaşının barış için büyük çaba ve rol oynadığı savunulan bildiride, hükümetin ise süreci sabote ettiği, ''bugüne kadar uygulanan ve sonuç alınmayan yöntemleri esas alarak büyük bir savaş ve
tasfiye planı hazırlığı içinde olduğu'' iddia edildi..
Terör örgütü elebaşı ''Öcalan'ın 'çekiliyorum' açıklaması üzerine DTK'nın kendi çalışmalarını gözden geçirdiği'' anlatılan bildiride, demokratik çözüm için Öcalan'ın açıkladığı ilkelerin temel politik hedefler olarak belirlendiği, ''Öcalan'ın tek muhatap olarak kabul edilmemesinin Kürt halkının siyasal iradesine saldırı sayıldığı'' vurgulanarak, Kürt halkı topyekun direnişe davet ediliyor.
Bildiride, DTK'nın,
terör örgütü elebaşı ''Öcalan'ın özgürlüğü için siyasi, diplomatik ve hukuki alanda çalışmalar yürütecek bir inisiyatifin oluşması kararına vardığı'' aktarılırken, DTK'nın kapsamlı ele aldığı demokratik özerkliği inşa çalışmalarının anlam ve yorum gücünü zenginleştirerek planladığı, demokratik özerkliğin, özgürlüğün sosyolojisi olduğu vurgulandı.
''Farklılık içinde birlik olan
demokratik özerklik, asla ve asla devlete karşı devlet,
iktidara karşı iktidar kurmak değildir. Toplumun devletleştirilmesi ve millileştirilmesine karşı
toplumun devlet dışı örgütlenmesidir'' denilen bildiride, şu ifadelere yer verildi:
''Yani az devlet çok toplumdur. Özgür gelişimini ve iradi yapısını engelleyecek devleti ikili hukuk yöntemi ile düzenler ve güvenceye kavuşturur. Bu anlamı ile demokratik özerklik ilanı bir irade beyanı, demokratik özerkliği inşa çalışmaları ise toplumsallığın öz yönetimini kurmaktır. Kürt halkı siyasal statüsünü yukarıda
tarif edilen
özgürlük anlayışına dayandırmaktadır.''
DTK'nın 14 Temmuz'da ''demokratik özerklik'' ilan ettiği hatırlatılan bildiride, bunun ayrı bir devlet kurma veya ayrılma ilanı şeklinde çarpıtıldığı ve başka mecralara çekilmek istendiği öne sürülerek, şu görüşlere yer verildi:
''Bunun bir devlet ilanı ya da ayrılma veya kopuş ilanı olmadığı bilinmektedir. Çok açık ve net bir şekilde bir kez daha dile getirmek gerekirse biz başta
Kürt sorunu olmak üzere tüm sorunlara çözümsüzlüğü dayatan devletçi zihniyet ve yapılanmalara karşı kendi toplumsal demokratik çözüm modelimizin ilanını gerçekleştirdik. Bunu Kürt halkı ve tüm halklar için öngörüyoruz.
İlan sonrasında yaşanan tüm gelişmeler demokratik özerkliğin ilanının çok tarihi bir adım ve karar olduğunu göstermiştir. Bunun yanı sıra, bu irade beyanına yaklaşım ve tepkiler ne olursa olsun demokratik özerkliği inşa etme ve kurumsallaştırma çalışmaları devam edecektir. Bu çözümün, hazırlanacak yeni anayasada yer alması için mücadelesini yürütecektir.''
(UM-NİL-SU)31.07.2011 19:28:23