DSP Genel Sekreteri
Hasan Erçelebi,
CHP grubu ile BDP'ye katılan milletvekillerinin Mecliste
yemin etmemelerine ilişkin, ''Yemin etmemek, yeminin önemini törpülediği gibi,
TBMM'nin saygınlığına da gölge düşürmektedir'' dedi.
Erçelebi, Denizli'de düzenlediği basın toplantısına, 18 yıl önce meydana gelen
Sivas Olaylarında yaşamını yitirenlere rahmet ve ''
Türkiye tarihinde kara bir leke'' olarak nitelendirdiği bu tür olayların bir daha tekrarlanmamasını diledi.
12 Haziran seçim sonuçlarını değerlendiren Erçelebi, seçim öncesi ''iki partili bir TBMM istendiğini'' dile getirdiklerini, bu öngörülerinin yüzde 90'a yakın tuttuğunu söyledi.
Erçelebi, seçimlerde
iktidar partisinin ''istikrar'' argümanını kullandığını ancak yeni seçilen Meclisten, CHP grubu ve bağımsız olarak seçildikten sonra BDP'ye katılan milletvekillerinin yemin edip göreve başlamamaları nedeniyle istikrar yerine
kaos çıktığını ileri sürerek, şöyle konuştu:
''İlk defa Meclisin üçte birinden fazlası yemin etmemiş durumda. TBMM'nin göreve başlaması ve
organ seçimlerinin ön koşulu olan
yemin töreni kaosa yol açmıştır. Uhrevi anlam taşıyan yemin, bir anda sanki anlamsızmış gibi bir hale getirilmeye çalışılmıştır. TBMM'de yapılan yemin, Türk milleti adına edilen yemindir. Bunun önemi büyüktür. Bu önemi anlamayıp, bilmeyip, yemin etmemekte direnen milletvekilleri ve siyasi partilerin yöneticilerini bir kez daha o yeminin anlam ve önemini kavramaya davet ediyorum. Yemin etmemek, yeminin önemini törpülediği gibi, TBMM saygınlığına da gölge düşürmektedir.''
TBMM'de yemin edilmemesi ve sonrasında yaşananlar dikkatle incelendiğinde, tüm bunların iktidarıyla, muhalefetiyle Türkiye için çizilen yeni yol haritasının bir parçası olduğunun açıkça görüldüğünü öne süren Erçelebi, bu krizle varılmak istenen noktanın, İmralı'da mahkum olan
terör örgütü başı Abdullah Öcalan'ın affedilmesi olduğunu iddia etti.
-''TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ İÇİN YASA DEĞİŞİKLİĞİ'' İDDİASI-
Erçelebi,
tutuklu milletvekillerinin tahliyeleri için Ana
yasa'nın 14, 76 ve 83. maddeleriyle
Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 100. maddesinde değişikliği içeren teklifin hazır olduğunu,
uygulama için yemin edilmesinin beklendiğini de ileri sürdü.
Bunun için milletvekillerinin Meclise gelerek yemin etmelerinin beklendiğini, yemin etmeyenlerin de geri dönüş için bir gerekçe aradıklarını öne süren Erçelebi, ''Gerekçelerden bir tanesi, Pazartesi günü yapılacak TBMM Başkanlık seçimi olabilir. Anamuhalefet partisi lideri söylüyor; 'sayın Çiçek'i destekliyoruz' diyor. Senin oyun yok, nasıl destekliyorsun? Acemi bir genel başkanın ifadesidir bu. Önce seçme yeterliliğine kavuş bakalım, ondan sonra desteğini açıklarsın. Türkiye'de anamuhalefet acemi bir kaptana teslim edilmiştir. Bu gemi nereye gider, hangi limana sığınır, hangi kayaya çarpar bilemiyoruz'' dedi.
Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erçelebi, bir gazetecinin ''DSP'nin kendisini feshederek '
Bülent Ecevit Demokrasi Vakfı'na dönüşeceği'' iddialarını hatırlatması üzerine, ''Yok öyle bir şey. Bunu bir arkadaşımız dilek olarak değerlendirdi. Bunun DSP ile alakası yok. Böyle bir
vakıf da kurulabilir. DSP'nin vakfa dönüştürülmesi gibi bir olay mümkün değil. DSP,
Türkiye Cumhuriyeti payidar kaldıkça siyasette var olacaktır'' diye konuştu.
(EÜ-MUS-UFK-MV-SRP)02.07.2011 14:34:28