Giresun Valisi ve Doğu Kara
deniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dursun Ali
Şahin,
Norveç ve
İsveç'e gerçekleştirilen iş ve inceleme
gezisi programında gerek ikili iş görüşmeleri, gerekse ziyaret edilecek kurum ve
işletmeler ile
katılımcı
firmalar ve kurumlara önemli bir bilgi ve tecrübe edinimi fırsatı sunulduğunu bildirdi.
Gezi
heyet başkanı da olan Şahin, yaptığı yazılı açıklamada, son yıllarda yaşanan küresel ölçekli
ekonomik krizlere rağmen, Türkiye'nin Çin'den sonra dünya genelinde en yüksek hızda iktisadi
büyüme sağlayan
ülke olmayı başarabildiğini belirtti.
Türkiye'nin her
bölgesinin aynı hızda büyüme gösteremediğini ve bunun
doğal bir sonucu olarak da ülke içerisinde gelişmişlik düzeyleri bakımından farklılaşmalar olduğunun görüldüğünü ifade eden Şahin, şöyle devam etti:
''Bu anlamda IBBS sınıflandırması altında TR90 bölgesi olarak tanımlanan Doğu
Karadeniz de gelişmişlik düzeyi olarak potansiyelinin gerisinde kalan bölgelerden birisi olmuştur. Ajansımız bu olumsuzluğun giderilmesinde ve bölgenin potansiyellerinin harekete geçirilerek
rekabet gücünün artırılmasında bölge paydaşları ile beraber çalışarak öncü bir rol oynama misyonuyla geçen yıl çalışmalarına başlamıştır.''
Şahin, bu noktadan hareketle
Doğu Karadeniz'in ekonomik
gelişim potansiyelinin detaylı olarak incelendiğini, balıkçılık ve su
ürünleri
sektöründe bölgede gerek istihdam sağlama, gerekse katma değer sağlayabilecek ürünler üreterek, ulusal ve uluslararası pazarlara sunma anlamında önemli bir potansiyele sahip olduğunun görüldüğüne dikkati çekerek, şunları vurguladı:
''Karadeniz bölgesi halihazırda deniz ürünlerinde ülkemiz toplam üretiminin yüzde 63'ünü, kültür su ürünlerinde ise yaklaşık yüzde 7'sini gerçekleştirmektedir. Ancak işletmelerimizin markalaşma, pazarlama,
soğuk tedarik zinciri, depolama ve dağıtım sistemleri ile yeni teknolojilerin kullanımı gibi konularda eksikliklerinin bulunduğu da bir gerçektir. Ajansımız tarafından bölge gelişim planlaması sürecinde güçlü ve rekabetçi bir Doğu Karadeniz ekonomisi için konulan hedeflerden birisi de bölge su ürünlerinin üretimi ve bu alandan elde edilen katma değerin arttırılmasıdır. Sektörel anlamda sürdürülebilir bir gelişmenin sağlanabilmesi için kuşkusuz firma ve kurumlarımızın sürekli olarak bilgi, tecrübe ve kapasitelerini arttırması gerekse de yeni pazarlar ve iş ortaklıklarını araştırması da gerekmektedir.''
Norveç ve İsveç'in bu sektörde önemli başarılar elde etmiş ülkeler olarak öne çıktığını belirten Şahin, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
''Bu anlamda DOKA ve
Trabzon Ticaret ve
Sanayi Odası (TTSO)
işbirliği ile 4-8 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen Norveç-İsveç iş ve inceleme gezisi programında gerek ikili iş görüşmeleri, gerekse ziyaret edilecek kurum ve işletmeler ile katılımcı firmalarımız ve kurumlarımıza önemli bir bilgi ve tecrübe edinimi fırsatı sunulmuştur. Bunların yanı sıra yeni iş bağlantıları ve ortaklıkları kurmaları için de önemli fırsat sağlanmıştır. Özellikle firmalarımızın, küresel ekonomi ve rekabet içerisinde uluslararası pazarlara açılmaları, yeni ortaklıklar kurmaları, güncel teknoloji ve gelişmelerin takibi açısından bu tür programların önemli faydalar sağlayacağına inanıyoruz.''
-İŞ VE İNCELEME GEZİSİNDEN ÖNE ÇIKAN KONULAR-
Doğu Karadeniz
Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Çetin
Oktay Kaldırım ise İsveç ve Norveç'e gerçekleştirilen iş ve inceleme gezisinden öne çıkan konuları şöyle sıraladı:
''-
Balıkçılık konusunda araştırmalar yapan kurumlar, kamu kurumları ve sektör temsilcileri arasında etkin ve sürekli
iletişim kurulmalı ve iletişimin devamlılığı için kurulacak olan ağ kurumsallaştırılmalıdır. Bu sayede yasal düzenlemeler sektörün taleplerine daha duyarlı hale gelecek ve düzenlemeler
uygulama aşamasında daha az sıkıntıyla karşılaşacaktır.
-Bölgedeki balıkçılık ve su ürünleri konusunda ortak sektörel strateji oluşturulması için konunun muhataplarının bir araya geleceği ve ortak
politika üzerine çalışacağı çalıştaylar düzenlenmelidir. Düzenlenecek olan çalıştaylar belirli bir zaman dilimine yayılmalı ve gelişmeler üzerinden strateji yenilenmelidir.
-Oluşturulacak ağ ve geliştirilecek stratejiler doğrultusunda balıkçılık ve su ürünleri sektöründe markalaşma ve yeni ürün geliştirme çalışmaları için gerekli
teknik altyapının oluşturulması ve üreticilerin bu konularda bilinçlendirilmesi için inceleme gezilerinin yanında
seminer veya eğitimler düzenlenmelidir.
-Balıkçılık ve su ürünleri alanında çalışan
küçük ve orta ölçekli firmaları bir araya getirecek ve onları daha güçlü kılacak
kooperatif ve benzeri örgütlenmeler çeşitli mekanizmalarla
teşvik edilmelidir.
-Bölgede markalaşma, yeni ürün geliştirme, AR-GE araştırmaları yapma konularında üreticilerin bilinçlendirilmesi konularında çalışmalar yapılmalıdır.
-Uluslararası ağ oluşturma çalışmaları yoğunlaştırılmalıdır.
-Küçük ve orta ölçekli üreticileri korumak amacıyla, su ürünlerinde taban fiyatın belirlenmesi yöntemi gerekli otoritelerce değerlendirilmelidir.
-Balıkçılık borsası kurulması için çalışmalar yürütülmelidir. Ürün arzının yüksek olduğu dönemlerde fiyatların
kontrol edilebilmesi için
soğuk hava depolama ve işleme sisteminin kurulması çalışmaları yapılmalıdır.
-Bölgeden hali hazırda ihracatı yapılan yumuşakça, kabuklu deniz ürünleri gibi ürünlerde ihracatın artması amacıyla yeni ticari bağlantıların kurulması ve bölgedeki üretimin ve su ürünleri işletme tesislerinin artırılması için çalışmalar yürütülmelidir.
-Ticaret ortaklıkları geliştirilmesi ve ürün tanıtımı yapılması için
yabancı fuarlara katılım sağlanmalı ve potansiyel alıcılarla yüz yüze görüşmeler yapılmalıdır. Bu önerinin gerçekleştirilmesi için balıkçıların ortak hareket edeceği platformların oluşturulması önemlidir.''
(TY-MHD)20.07.2011 11:19:14