Doğu ve Güney
doğu Anadolu Bölgesi'nde ilk kez
Gaziantep Üniversitesi
Tıp Fakültesi Şahinbey
Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde yapılan
ameliyatla omurgasında eğrilik (skolyoz) bulunan ik çocuk sağlığına kavuşturuldu.
Bel omurga eğriliği (skolyoz) rahatsızlığı olan 13 yaşındaki Hatice Demir ve 14 yaşındaki Ahmet Çoban'ın, yapılan operasyonla sağlıklarına kavuştuğunu belirten
Gaziantep Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Oğuz Cebesoy, bölgedeki skolyoz hastalarının artık Ankara'ya veya
İstanbul'a gitmesine gerek olmadığını söyledi.
Türkiye'de ilk değil olmayan ama
Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde ilk kez yapılan ameliyatın gayet başaılı geçtiğini ifade eden Cebesoy, "Skolyoz, omurganın göğüs veya bel bölgelerinde yana doğru eğrilmesi durumudur. Tek başına olabileceği gibi arkadan öne doğru anormal bir eğrilik ile beraber de görülebilir. Türkiye'de 2 milyon üzerinde skolyoz hastası olduğu tahmin edilmektedir. Skolyoz hastaları üzerine ülkemizde yapılmış özel araştırma olmasa da ortopedi ve travmatoloji uzmanlarının birleştikleri nokta, bu hastalığın kız çocuklarında çok daha sık görüldüğüdür. Ancak bunun sebebi henüz bilinmemektedir. Özellikle 10 dereceyi geçen skolyozlar kızlarda erkeklere oranla 6 kat daha fazla görülmektedir." şeklinde konuştu.
Skolyoz rahatsızlığının daha çok 10'lu yaşlarda ortaya çıktığını belirten Cebesoy, "Skolyoz çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilmektedir. Ancak sıklıkla karşılaşılan skolyozlar, daha çok 10'lu yaşlarda ortaya çıkan ve nedeni tam olarak bilinmeyen grupta görülen skolyozlardır. Skolyozların başka bir sebebi doğuştan olabilir. Bu durum genellikle omurgadaki bir kusura veya birbirine kaynamış ve ayrılamamış omurgalara bağlıdır. Diğer sebepleri de çocuk felci,
beyin felci veya
kas erimesi gibi durumlara bağlı olarak kasların felci sonucunda oluşabilir." dedi.
Çocukların skolyoz hastası olup olmadığını anlamak için, çocuğun kollarından aşağıya sarkıtarak öne eğilmesi gerektiğini belirten Cebesoy, "Çocuk eğildiği zaman baş tarafından ya da kalçalar tarafından sırtına bakılır. Eğer sırt simetrik ise skolyoz olması ihtimali çok düşüktür. Eğer sağ ve sol arasında birkaç milimetreden fazla fark varsa, o zaman skolyozdan şüphelenip mutlaka bir doktora başvurmak gerekir." şeklinde konuştu.
Tedavinin, skolyozun tespit edildiği andaki derecesine ve çocuğun o dönemden sonraki olası
büyüme miktarına göre değiştiğini vurgulayan Cebesoy, şu bilgileri verdi: "İdiopatik skolyozlarda büyümesi tamamlanmış çocuklarda, sırtta 40 derece,
belde 30 dereceyi aşmadıkça cerrahi müdahaleye gerek her zaman yoktur. Çünkü bu durumda skolyozun ciddi bir ilerleme şansı yoktur ve hayatı çok etkilememektedir. Büyümesi devam eden çocuklarda ise her ne kadar genel
uygulama 20 dereceyi aşan skolyozda korse
tedavisiyse de, ben korse tedavisine inanamadığımdan dolayı hastalarıma
tavsiye etmiyorum. Ancak mediolegal sorunlardan dolayı kendi hastalarımı kullanıp kullanmama konusunda bilgilendirip serbest bırakıyorum. Cerrahi sınıra gelmemiş çocuklara egzersizler ve
spor öneriyorum ve bu hastaları altı ayda bir rutin düz grafilerle eğrilikte artış açısından takip ediyorum. Halen büyüyen çocukta 40 dereceyi aşan skolyozda, erişkin vücudunu kazanmış hastalarda ise biraz önce belirttiğim sırt ve bel derecelerini aşınca cerrahi müdahale öneriyorum."
Skolyoz hastası olan 13 yaşındaki Hatice Demir, belindeki eğriliği düzelten doktor Cebesoy'a teşekkür etti. Ameliyattan iki gün sonra yürümeye ve arkadaşlarıyla oynamaya başlayan Demir, aynı hastalığa yakalanan akranlarını bir an önce tedavi veya ameliyat olmaya çağırdı.
Kaburgalarında ağrı olan ve ciddi zorluklar yaşadığını belirten 14 yaşındaki Ahmet Çoban da arkadaşı Hatice Demir gibi
hastanede gördüğü tedaviyle sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşadığını belirtti.
Ahmet'in annesi Nurcan Çoban, sürekli İstanbul Ankara'ya gitmekten kurtulduklarını, kendilerine bu imkanı sunan başta Dr. Cebesoy olmak üzere, hastane yönetimine v
e devlet yetkililerine çok minnettar olduklarını ifade etti.