Artvin'in Arhavi ilçesinde, yeşilin binbir tonunu barındıran, ormanlarla kaplı Kamilet Vadisi'ndeki Mençuna Şelalesi keşfedilmeyi bekliyor. Doğaseverlerin ''Türkiye'nin saklı cenneti'' olarak nitelendirdiği Kamilet Vadisi, el değmemiş doğal yaşlı ormanları, bitki çeşitliliği, dereleri, yaban hayatı, tarihi köprüleri ve doğa harikası şelaleleriyle önemli bir turizm potansiyeline sahip. Dereler üzerine kesme taşlardan yapılmış tarihi köprüleri ve yağmur ormanlarındaki gibi çok zengin ve gür bitki örtüsüyle kaplı doğal güzellikleri bir arada barındıran Kamilet Vadisi'nin en dikkati çeken güzelliklerinden birisini de Mençuna Şelalesi oluşturuyor. Henüz çok az kişi tarafından bilinen şelale ve dolayısıyla Kamilet Vadisi'ni ziyaret eden doğa tutkunlarının sayısı ise son iki yılda artmaya başladı. Engebeli ve dağlık arazide kıyıdan 750 metre yüksekliğe kadar olan bölüm, geniş yapraklı gür ormanlarla ve bazıları endemik zengin bitki örtüsü ile kaplı. Vadide yer alan 18. yüzyılda moloz ve kesme taşlardan yapılmış Çiftekemer Köprüsü, tüm ihtişamıyla ziyaretçilerini karşılıyor. Mençuna Şelalesi'ne ise Çiftekemer Köprüsü'nü geçip Küçükköy yoluna saptıktan sonra gidilebiliyor. Araçlarla şelalenin aşağı kısmındaki restoranın bulunduğu alana ulaşan, ardından da oldukça rampa patika yolda yaklaşık 20 dakika yürüyen doğa tutkunlarını, etrafı yoğun bitki örtüsüyle kaplı, muhteşem bir görselliğe sahip Mençuna Şelalesi bekliyor. Üç basamaktan oluşan şelale, Arılı Dağları'ndan doğan küçük derelerin birleşmesiyle oluşuyor ve yaklaşık 50 metre yükseklikten vadi tabanına dökülüyor. Şelale, vadi tabanında yaklaşık 200 metre karelik bir göl oluşturuyor. Doğal yaşlı ormanlar, tropikal iklim kuşağına benzer geniş yapraklı bitki örtüsü, şelale ve vadi tabanındaki göl, görenleri kendine hayran bırakıyor. Yoğun nemin hakim olduğu bölgede, şelaleden saçılan su zerreleri de güneşli havalarda gökkuşağı oluşturuyor. -TURİST SAYISI GİDEREK ARTIYOR- Mençuna Şelalesi'nin aşağı kısmında restoran işleten ve şelaleye gelen turistlere rehberlik hizmeti de veren Şener Can, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yöreye ilginin her geçen yıl arttığını, bunda tanıtımın etkili olduğunu söyledi. Şelaleyi ziyaret edenlerin çoğunluğunu yerli turistler oluştursa da da yabancıların ilgisinin de arttığını belirten Can, şöyle devam etti: ''97 metre yüksekliğe sahip şelale turistlere muhteşem bir manzara sunuyor. Suyun sesi ve oluşan su serpintisi ziyaretçiler üzerinde büyüleyici bir atmosfer oluşturuyor. Geçen yıl gelip de bu güzelliğe hayran kalanlardan bazıları bu yıl yeniden geldiler. Doğaseverleri etkileyen bir başka faktör ise şelaleye ulaşan patika yol üzerindeki flora ve doğal yaşlı ormanların zenginliği. Şelaleden düşen su miktarı ise yıl içinde değişiyor. Bu yıl yağışlı geçtiği için su miktarı yaz mevsiminde geçen yıla göre daha fazlaydı.'' Şener Can, Mençuna Şelalesi'nin daha fazla tanıtılması halinde Uzungöl, Ayder Yaylası ve Sümela Manastırı gibi Karadeniz'in simge turistik mekanlarından biri haline geleceğini sözlerine ekledi. (SA-TAŞ-MK-ERS)19.09.2011 15:24:38