Milli Şair Mehmet Akif
Ersoy'un,
adalet ve hak yolunda mücadele ettiği, aynı zamanda
Fransız,
İran ve Arap edebiyatına da hakim olduğu belirtildi.
Yrd. Doç. Dr. Mustafa
Şentürk, bir mümin olarak Mehmet Akif'in imanlı bir
şair olduğunu yıllarca din adına yapılan maskaralara karşı mücadele ettiğine dikkat çekti.
Bayburt Üniversitesi'nde düzenlenen 'Milli Şair
Mehmet Akif Ersoy ve
İstiklal Marşı' konulu panelde, milli şairin kişiliği yanısıra edebi yönünden bahsedildi.
Programa katılan Yrd. Doç. Dr. Fatih Yalçın, 'Mehmet Akif'in
Şiir Estetiği ve
İstiklal Marşı' konulu konuşmasında, milli şairin kişiliğine atıfta bulunarak; çok mütevazı olduğunu, tek amacının Hakk'a tapan milletin istiklali olduğunu belirtti. Yalçın, şöyle dedi: "Mehmet Akif Ersoy'un,
halk şairi olduğunu bugünkü şairlere bakarak daha iyi anlıyoruz. Milletin şairi olma vasfını her zaman korudu. Şiirlerinde her şeyi gördüğü gibi gösterir, yapmacıktan uzak durur. İstiklal Marşı, sadece bizim değil, yazıldığı dönemdeki ezilmiş
Müslüman halkın da marşı sayılır."
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şentürk ise bir mümin olarak 'Mehmet Akif ve Kur'an Çalışmaları' konulu konuşmasında, Mehmet Akif'in imanlı bir şair olduğunu, yıllarca din adına yapılan maskaralara karşı mücadele ettiğini ifade etti. Akif'in, Kur'an tercümesi görevinde bulunduğunu da dile getiren Şentürk, bu çalışmasında çok başarılı olduğunu söyledi. Şentürk, Mehmet Akif'in, ilerde ibadetin
Türkçe yapılacağı endişesiyle arkadaşlarına vasiyet ederek, öldükten sonra mealinin yakılmasını istediğini belirtti.