Tüm dünyada giderek artan obezite sorunu, göz hastalıklarına da davetiye çıkarıyor. Dünyagöz
Ankara Hastanesi'nden Doç. Dr. Coşar
Batman, görmenin yüzde 90'ının meydana geldiği sarı nokta tabakasının işlevinin bozulması ile oluşan ve
halk arasında 50 yaş sonrası hastalığı olarak bilinen Sarı
Nokta (makula dejenarasyonu)'nın görülme oranının son yıllarda arttığını, bunun nedenlerinden birinin de obezite sorununun artması olduğunu belirtti.
Doç. Dr. Coşar Batman, "Kişinin yaşı ve kalıtımsal özelliklerinin yanı sıra kilosu da bu hastalığı yakından ilgilendiriyor. Hareketsiz
yaşam ve düzensiz beslenme şekli nedeniyle obezitenin, Türkiye'de de önümüzdeki yılların çok önemli bir sağlık sorunu olacağı biliniyor.
Şişmanlık oksidatif stresi artırarak görme merkezimiz olan sarı noktaya zarar verebilir." diye konuştu.
Şişmanlarda sarı nokta hastalığının daha sık görülmesindeki diğer bir nedenin de iltihabın bir göstergesi olan C-reaktif proteinin (C-RP) rolü olduğunu aktaran Batman, "Şişmanlarda, C-RP yüksekliğinin varlığı iltihabın bu grupta daha sık görülmesine neden olabilir. Bu da kandaki A vitamininin şişmanlarda azalması sonucunu doğurabilir." dedi.
SARI NOKTAYA KARŞI AKDENİZ DİYETİ
Yaşa bağlı sarı nokta hastalığının esas risk etkenlerinin başında yaş ve kalıtımsal özellikler geliyor. Hipertansiyon, sigara, beslenme şekli, lipid-kolesterol yüksekliği, güneş ışığına uzun süre maruz kalmanın hastalığın diğer risk faktörleri olduğunu dile getiren Dr. Batman, hastalıktan korunma yöntemlerini şöyle anlattı: "Hastalığın en önemli risk etkenleri, yaş ve kalıtımdır. Bu iki etkeni ortadan kaldırmak mümkün değil. Fakat diğer risk etkenleri
kontrol altına alınabilir. Örneğin hastanın
hipertansiyonu varsa regüle edilebilir. Sigara içiyorsa sigarayı bırakması gerekir.
Güneş için filtreli
güneş gözlüğü kullanması
tavsiye edilir.
Beslenmede ise
Akdeniz diyeti önerilir. Tereyağı,
kırmızı et ve kolesterol içeren yiyeceklerden uzak durması gerekir."
SARI NOKTA TEDAVİ EDİLMEZSE GÖRME ORANI YÜZDE 95 AZALIYOR
Sarı nokta hastalığının
tedavi edilmediği takdirde görme oranının yüzde 95 oranında azaldığını, hastanın kitap-
gazete okuyamaz, televizyon seyredemez ve
araba kullanamaz hatta tek başına dışarı çıkamaz hale gelebileceğini ifade eden Dr. Batman, görme kaybı, ani görme kaybı, cisimleri, çizgileri eğri veya kırık görme, görme kalitesinde bozulma, ışık çakması,
renk görmede bozukluklar ve göz önünde karartıların hastalığın belli başlı belirtileri olduğunu ifade etti.