DİSK Tekstil İşçileri Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak, ''Amacımız dünyayı ve
Türkiye'yi takip eden, ekonomiden toplumsal yaşama, insan haklarını, özgürlükleri, her şeyi bilen takip eden, öğrenen, okuyan,
genç ve dinamik sendikacıların yetişmesidir'' dedi.
Tekstil İşçileri Sendikası ile
Alman Sendikalar Birliğinin (DGB) ortaklaşa düzenlediği ''Tekstil Sendikası
Kadro Yetiştirme Eğitim Semineri''ne katılan Budak, sendikacılara hitap etti.
Amaçlarının, dünyayı ve Türkiye'yi takip eden, ekonomiden toplumsal yaşama, insan haklarını, özgürlükleri, her şeyi bilen takip eden, öğrenen, okuyan, genç ve dinamik sendikacıların yetişmesi olduğunu belirten Budak, ''Bilgiyi öğrenen, bilginin önemini kavrayan, yani sizin bütün olumsuzlukların üstesinden gelmeniz bir tek yolu var. Bilgiyi öğreneceksiniz, bileceksiniz. İşverenle toplu
sözleşme sürecine oturduğunuz zaman ne isteyeceğinizi ve ne alabileceğinizi bileceksiniz'' ifadesini kullandı.
Sendikacının,
iktidar ve ilgili bakanlıkların, görüşmelerde söylenenlerin gerçek olup olmadığını bilecek kadar bilgi sahibi olması gerektiğini vurgulayan Budak, ''Başka türlü sendikacılık yapma şansımız kalmadı. Dünya eski dünya değil. Dünyada her 10 yılda büyük değişimler yaşandı. Biz bu süreçleri yaşadık, DİSK'in faaliyetleri askıya alındı. Netice itibarıyla emekten yana olan hiçbir şey bırakılmadı. 30 yıl önce bir küreselleşme süreci başladı. Bu değişen sürece uyum sağlamak, sendikacının görevleri arasındadır'' dedi.
Değişim sürecinde kazananın her zaman kapitalizm olduğunu öne süren Budak, şöyle devam etti:
''Fakat
küçük ve orta ölçekli işletmelerin durumu kötüye gitti. Özellikle
tekstilde büyük çaplı, binin üzerinde insan çalıştıran şirket yok. Sağdan saysanız 20 tane, soldan saysanız 30 tanedir. Eskiden yalnız
Bursa'da bin 500'ün üzerinde
işçi çalıştıran 100'ün üzerinde şirket vardı.''
Rıdvan Budak, sendikalı olmanın önemine değinerek, ''Size şöyle söyleyeyim: 12
Eylül evveli Bursa'da 50'nin üzerinde adam çalıştırıp sendikası olmayan bir tek
iş yeri yoktu. Bugün Bursa gibi bir kentte sendikalaşma oranı her 100 kişiden 5 kişiye tekabül ediyor. Türkiye çapında ise bu rakam yüzde 5'lerin altında. Yani sendikal hakkını kullanan insanların
azınlık kabul edildiği bir süreci yaşıyoruz. Buradan çıkmak lazım. Bu çıkışı bize sunmazlar, ne
siyaset sunar, ne de
sermaye. Buradan kendiniz çıkacaksınız'' diye konuştu.
(HRN-KAK)05.10.2011 12:45:58